Wall Street Journal gazetesi, borç içindeki Yunanistan’ın büyük petrol ve gaz rezervlerini bulmayı umduğu Ege Denizi’ndeki bazı tartışmalı bölgelerin önemli bir kısmına ilişkin hak iddialarını yeniden gündeme getirdiğine dikkat çekti ve “Plan’ın Türkiye ile bir çatışmayı tetiklemesi riski var” uyarısı yaptı. Yunanistan’ın Ege Denizi’ne ilişkin hak iddialarını yeniden yoğun biçimde gündeme getirmesi dikkat çekti. Wall Street Journal gazetesi, Yunanistan, halen Ege’nin yüzde 40’ısından fazlasının kendisine ait olduğunu savunurken Türkiye’nin payının yüzde 10’unun altında kaldığına işaret etti. Atina’nın karasularını 12 mile çıkartması durumunda Ege’nin yüzde 70’inden fazla Yunan olacağının altının çizen gazete, “Plan’ın Türkiye ile bir çatışmayı tetiklemesi riski var” diye yazdı.
Wall Street Journal, “Yunanistan’ın iddiaları, Türkiye ile işleri karıştırıyor” başlığı ile yayımladığı, Atina mahreçli analizinde borç içindeki Yunanistan’ın büyük petrol ve gaz rezervlerini bulmayı umduğu Ege Denizi’ndeki bir dizi tartışmalı suların önemli bir kısmına ilişkin hak iddialarını yeniden gündeme getirdiğini belirterek “Plan’ın Türkiye ile bir çatışmayı tetiklemesi riski var” uyarısında bulundu.
ANKARA, DAHA ÇOK DİYALOG ÇAĞRISINI YAPIYOR
Son haftalarda üst düzey Yunan yetkililerince yapılan açıklamalarına dikkat çekilen analizde, Başbakan Antonis Samaras’ın konuyu, İstanbul’da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmesinde dile getirdiği belirtilirken, “Bu kaynakların Türkiye’ye ait olduğunu söyleyen ve 20 yıla yakın bir süre yeni sınırları çizmeye yönelik herhangi bir çabanın savaşa yol açabileceği uyarısını yapan Ankara ise, daha çok diyalog çağrısı yaptı” denildi.
BÖLGEDE TÜRBÜLANS YARATACAK BİR ŞEY YAPMAK İSTEMİYORUZ
WSJ, 130 milyar dolarlık denizaltı hidrokarbon kaynaklarının söz konusu olduğu vurgulandıktan sonra Yunanistan’ın şimdilik bir konfrontasyonu önlemek için dikkatle hareket ettiğini ve haklarının teyidi konusunda BM çerçevesinde kalmayı tercih ettiği belirtti. Gazete, üst düzey bir Yunan yetkilisinin “bölgede türbülans yaratacağı bir şey yapmak istemedikleri” yönündeki sözlerini de aktardı.
Yunanistan’ın, Nisan ayında Girit güneyindeki tartışmalı bir bölgede arama ruhsatlarını vereceğini açıklayan Türkiye’yi BM’ye şikayet ettiği anımsatıldı. Üst düzey Yunan hükümet yetkililerine atfen de bundan sonraki adımın büyük bir olasılılıkla BM’ye Yunanistan’ın deniz koordinatlarını resmen çizen bir sunuş olacağı, bunun da “münhasır bir bölge”nin ilanı öncesi aşama olacağı kaydedildi. Analizde, 1994 Deniz Antlaşması uyarınca Yunanistan’ın karasularını 12 mile kadar çıkarma hakkının bulunduğu savunulurken de TBMM’nin tek taraflı bir adımın “savaş nedeni” oluşturacağı yönündeki deklarasyonuna da dikkat çekildi. Analizde şöyle de denildi:
Mevcut sınıra göre Yunanistan, Ege’nin yüzde 40’ından fazlasına hak iddia ederken Türkiye’nin payı yüzde 10’un altında kalıyor. Sınır, 12 mile çıkartılırsa, Ege’nin yüzde 70’inden fazlası ve bunun deniz yatağı, Yunan toprakları içinde olur. 200-mil bir münhasır ekonomik bölge ise, Yunanistan’ın hak iddialarının, iyice Akdeniz’in içine uzanarak Türkiye’nin etrafını çevireceği ve Güneydoğu’daki Kıbrıs’a kadar ulaşacağı anlamına gelir.