Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, yeni bir kriz ya da ülke çöküşü yaşanmazsa küresel ekonominin gelecek iki yılda yavaş yavaş toparlanacak gibi gözüktüğünü söyledi.
Ege Sanayicileri ve İşadamları Derneği (ESİAD) 30. Yüksek İstişare Konseyi'nin Kaya Termal Oteli'nde düzenlenen ''Küresel Ekonomideki Gelişmeler ve Türkiye Ekonomisi'' konulu toplantısına katılarak bir konuşma yapan Babacan, Türkiye'nin son 10 yılda her alanda büyük bir dönüşüm yaşadığını, 10 yıl öncesinin Türkiye'si ile bugünün Türkiye'sinin neredeyse farklı ülkeler gibi gözüktüğünü belirtti.
Temel hak ve özgürlükler ve hukukun üstünlüğü konusundaki reformların, Türkiye'nin uzun vadede gerçek anlamda bir refah toplumu ve birinci sınıf demokrasi olabilmesi için son derece önemli olduğunu, tüm bu çalışmaların AB üyeliği süreci çerçevesinde gerçekleştiğini dile getiren Babacan, AB'nin içinde bulunduğu ekonomik sıkıntılara rağmen kuruluş ilkelerinde siyasi kriterler açısından dünyanın en yüksek standartlarını temsil ettiğini ifade ederek, ''Bu nedenle üyelik sürecine baştan beri önem verdik, tüm zorluklara, iç ve dış engellemelere rağmen ısrarla ve inatla bu süreci devam ettirdik ve ettiriyoruz'' dedi.
Türkiye'nin içinde bulunduğu coğrafyada dönüşüm geçiren bir çok ülkeye ilham kaynağı, istendiğinde neler yapılabileceğini gösteren bir örnek olduğunu, bu tecrübeyi diğer ülkelerle paylaştıklarını, finansman anlamında da destek olmaya çalıştıklarını kaydeden Babacan, Mısır'a 2 milyar dolar destek olduklarını, bunun 1 milyar dolarını gönderdiklerini, kalanının Eximbank kanalıyla bu ülkede Türk şirketlerinin görev alacağı altyapı projeleri için harcanacağını söyledi.
Babacan, ''Türkiye artık yardım veren ülkeler listesinde. Geçen yıl devlet bütçesinden hibe anlamında yurt dışına gönderilen kaynak 1 milyar 300 milyon dolara ulaştı. Bunlarda krediler yok. Gönüllü kuruluşların da yardımlarını topladığımızda 2,5 milyar dolarlık rakamdan bahsediyoruz. Geçmişte çok küçük rakamlar için dışarıdan destek için çabalayan bir ülke, rahatlıkla destek veren bir ülke haline geldi'' dedi.
Türkiye'nin bir küresel iş merkezi haline geldiğini, büyük grupların çevre ülkelerdeki organizasyonlarını İstanbul'dan yönettiğini aktaran Babacan, ''Zaten tarihimizde olan, Türkiye'nin iş yapma genlerinde olan bölgesel güç olma özelliği hızla ön plana çıkıyor. Ülkemizin büyük potansiyelinin gereğini yerine getirmek için de hep beraber çok çalışmamız gerekiyor'' diye konuştu.
''Gelişmiş ülkelerin borç stoku artmaya devam ediyor''
Konuşmasında, sanayicilere dünya ekonomisinin durumu ve Türkiye ekonomisi hakkında ayrıntılı bir sunum yapan Babacan, dünya ekonomisinin 2008 ve 2009'da yaşadığı krizi henüz atlatamadığını, gelişmiş ülkelerin borç stokunun artmaya devam ettiğini, bu trendin en az bir kaç sene daha devam edeceğinin gözlendiğini söyledi.
Ali Babacan, şunları söyledi:
''Gelişmiş ülkelerin toplam borç stoku 2. Dünya Savaşı'nın sonundaki rakama yaklaşmış durumda. Pek çok iktisatçı krizin dünyaya maliyetinin 2. Dünya Savaşı'nın maliyetiyle ölçülebilir düzeyde olduğunu söylüyor. Sadece borç stoklarına baktığımızda bunu görebiliyoruz.
Avrupa'da işsizlik oranları artmaya devam ediyor. Özellikle gençlerdeki işsizlik ürkütücü boyuta ulaştı. Güven unsuru çok düşük noktalara inmiş durumda. Krizden sonra toparlıyordu ama tekrar aşağıya iniş söz konusu. AB ülkelerinde yüzde 0,2 daralma bekleniyor. Bu da ihracat pazarlarımız açısından çok dikkatli olmamızı gerektiriyor. Küresel ekonomi 2013, 2014 derken belki yavaş yavaş toparlanacak gibi gözüküyor ama yeni bir ciddi kriz, herhangi bir ülkede yeni bir çöküş yaşanmazsa.''
Avrupa'da sosyal güvenlik açığı sorununun ciddi boyutlara ulaşacağını, çalışma yaşı nüfusunun hızla aşağıya ineceğini dile getiren Babacan, ''Türkiye'de fena değil. Çalışma yaşındaki nüfusumuz çoğalıyor ama 2030-2040'larda artık özellikle çalışma çağındaki nüfusumuz stalibilize olmaya başlayacak. Onun içindir ki ailelerin daha çok çocuk sahibi olması ve nüfusun artmaya devam etmesinin çok çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Bu makroekonomik göstergeler ve sürdürülebilir sosyal güvenlik sistemi açısından elzem. Aksi halde bugün Avrupa'nın yaşadığını 20-30 sene sonra biz yaşayabiliriz'' diye konuştu.
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, dünya ekonomisinin ağırlık merkezinin doğuya kaydığını, bunun Türkiye için çok önemli fırsatlar içerdiğini vurgulayarak, ''belki de çok uzun süre beklenmesine gerek kalmadan Türkiye'nin küresel bir güç olabileceğini'' ifade etti.