Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, kredi kefaletine ilişkin, ''Tüketici olarak kişilerin borçlanma hali hariç, kefalet kendi işletmesiyle alakalı ise veya kullandırılan kefalet kredileri dolayısıyla kefalet durumu söz konusu ise bu tür uygulamalarda eşin rızası aranmayacak'' dedi.
Yazıcı, Bakanlığın himayesinde, Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu'nun (TESK) desteğiyle Şekerbank'ın hazırladığı ''Kapımız Esnafa Açık'' projesinin tanıtım toplantısında, ticari kredilerde eşin kefalet izninin gündeme taşındığını anımsattı.
Bakan Yazıcı, şunları kaydetti:
''Kredi kullanan kişilerin herhangi bir borç ilişkisine kefil olmaları gerektiği durumlarda eşinin 'olur' vermesini aradık. Bu düzenlemenin hedefinde aile bütünlüğü var. Ama tabii bu Türkiye'deki hayat oluşlarına uygun değildi. Bunu yeniden düzenliyoruz. Dün akşam son nihayet şekli Bakanlar Kurulu'ndan geçildi ama bazı revize çalışmaları vardı. Bizim Meclis'e sevk ettiğimiz 60-65 maddelik kanun tasarımız var. Orada bu konuyu düzenliyoruz. Tüketici olarak kişilerin borçlanma hali hariç, kefalet kendi işletmesiyle alakalı ise veya kullandırılan kefalet kredileri dolayısıyla kefalet durumu söz konusu ise bu tür uygulamalarda eşin rızası aranmayacak'' diye konuştu.
Esnafla ilgili her toplantıda perakende sektörünün düzenlenmesine ilişkin alanın gündeme geldiğini belirten Bakan Yazıcı, ''Bu konu bizim gündemimizde. Bu konuda birkaç tasarı hazırlanmış, Meclis'e sevk edilmiş. Biz o tasarılardan yararlandık ve çalışmamızı sürdürüyoruz. Programımıza göre bu sene içerisinde onu Bakanlar Kurulu'na oradan da Meclis'e taşımaktır. Bu alan çözülmeye muhtaç bir alandır'' dedi.
''ESNAFIN OMUZLARINDAKİ YÜKÜ HAFİFLETMEK GÖREVİMİZ''
Bakan Yazıcı, esnaf ve sanatkarları destekleyen her projenin kendileri için son derece önemli olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
''Esnaf ve sanatkarlarımız; sermayeleri kısıtlı olan ve alın teri, göz nuru ile iktisadi hayatın içinde yer alan büyük bir kesimdir. Ekonomimizin can damarı onlardır. Esnaf ve sanatkarımızın alın terinin, emeğinin kıymetini gayet iyi bilen bir hükümetiz. Dünya, çok hızlı bir değişim ve dönüşüm yaşıyor. Dünya değiştikçe, insanların tercihleri, alışkanlıkları da değişmektedir. Dünyanın bu hızlı değişimine karşı durmak mümkün değildir. Hedefimiz, bu değişimi yönetmek ve bu değişimden güç kazanmaktır. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı olarak toplumumuzun bel kemiğini oluşturan esnaf ve sanatkarlarımızın omuzlarındaki yükü mümkün olduğu kadar hafifletmeyi en önemli görevlerimizden biri olarak kabul ediyoruz. 1953'ten bugüne, tam 60 yıldır, 'Anadolu Bankacılığı' anlayışıyla hizmet veren Şekerbank'a; hem esnaf ve sanatkarlarımıza verdiği destek, hem de mahalle esnafımızı bir kez daha hatırlattığı için çok teşekkür ediyorum.''
Yazıcı, Anadolu'daki esnaf ve sanatkarların, toplumsal değerlerin önemli bir taşıyıcısı olduğunu ifade ederek, ''Geleneksel değerlerimizin farkına varmak ve yaşatmak toplumsal barış ve düzen içinde çok önemli bir role sahiptir. Hepimiz şahit olmuşuzdur; şayet alışveriş için küçük bir dükkana girerseniz hemen çay ikram edilir, yemek saatiyse müşteri sofraya buyur edilir'' dedi.
Amerikalı sanat tarihçisi ve yazar Katerina Branning'in, ''Bir Çay Daha Lütfen'' kitabını anımsatarak, ''Kitapta, 'Türkler gezeceğiniz yerlerde size eşlik etmek için dükkanlarını kapatırlar. Meyve ikram ederler ve elbette ellerine geçen her fırsatta çay teklif ederler. Taksiciler taksilerde unuttuğunuz eşyalarınızı otelinize kadar getirirler' diyor. İşte Türk insanı, Türk esnafı budur'' dedi.
Büyükşehirlerin biraz daha farklı olsa da Anadolu esnafının kendine özgü geleneklerinin hemen hemen bütün şehirlerde devam ettiğini anlatan Yazıcı, ''Bu güzel geleneklerimizin esnaf ve sanatkarlarımızla birlikte yaşaması için tüm desteği veriyoruz. Bugüne kadar Anadolu'da Ahilik geleneklerini yaşatan ve sürdüren de yine Anadolu esnafı olmuştur. Yaklaşık bin yıllık geçmişiyle Ahilik; kardeşlik, birlik, beraberlik gibi değerleri özünde toplayan ticaret ile ahlakı buluşturan bir hayat felsefesidir'' diye konuştu.