Merkez Bankası’nın son dönemde ekonomiyle ilgili düzenlemeleri ve aldığı kararlarla ilgili Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’ndan (BDDK) uyarı geldi. 
Yüzde 15’lik kredi hedefi, zorunlu karşılıklar düzenlemesi ve Basel kriterlerine ilişkin alınan kararların ardından iki ay önce Başkan Mukim Öztekin tarafından Merkez’e gönderilen yazıda BDDK’nın görev alanına ilişkin hatırlatma yapıldı. Zaman'ın haberine göre, yazıda bankacılık sektörüne yönelik düzenleme ve denetleme alanına giren hususlar konusunda dikkatli olunması gerektiğine dikkat çekildi. BDDK’nın yazısıyla ilgili değerlendirmede bulunan Hazine kaynakları Merkez Bankası’nın kaldıraç rasyosuna ilişkin düzenleme yapacağına ilişkin açıklamanın BDDK’da ‘Merkez rol çalıyor’ şeklinde rahatsızlık oluşturduğunu kaydetti. Konuya ilişkin değerlendirmede bulunan BDDK’ya yakın bir kaynak “Son finansal krizde BDDK’nın almış olduğu kararlar ve sektöre yönelik müdahaleleri göz önünde bulundurulmadan tüm başarı Merkez Bankası’nınmış gibi bir hava oluştu. Son dönemde de bizim görev alanımıza giren bazı adımlar atılıyor. Örneğin Basel’le ilgili kararlar. Basel BDDK’nın tekelindedir. Kaldıraca ilişkin karar alırken bankacılık sektörünün otoritesinin görüşü alınmadı. Merkez’in buna yönelik kararlar alması görev alanı ihlalidir.” diye konuştu.
    Merkez Bankası’nın bağımsızlığı sebebiyle konuya ilişkin olarak BDDK tarafından başka bir girişimde bulunulmadı. Başkan Öztekin’in yazısına ilişkin cevabın gelip gelmediği konusu ise henüz netleşmiş değil. Bankaların, 2013 yılının son üç aylık dönemi ile 2014 ve 2015 yıllarında kaldıraç oranına göre tesis edecekleri zorunlu karşılık oranlarına ilişkin Merkez Bankası tarafından hazırlanan düzenleme geçen yıl sonunda yürürlüğe girmişti. Zorunlu Karşılıklar Hakkında Tebliğde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ’e göre, zorunlu karşılık yükümlülüğü, üçer aylık dönemler itibarıyla aylık kaldıraç oranlarının basit aritmetik ortalamasına göre belirlenecek. Öte yandan BDDK, Sermaye Yeterlilik Rasyosu’na (SYR) ilave olarak bankacılık sektörünü risklerden korumak amacıyla ‘Kaldıraç Rasyosu’ dönemi başlatılacak. Bankaları koruyucu ikinci bir kalkan olarak görülen düzenleme ana sermayenin yüksek olmasını, risklerin ise düşük olmasını öngörüyor. Hesaplama yöntemi kolay olacak düzenlemeye göre her bir bankanın ana sermayesi toplam risk tutarının yüzde 3’ünün altına inemeyecek.