İMKB endeksinin zirve yapması ile hisse fonları en parlak günlerini yaşamaya başladı. Zeynep Aktaş’ın Milliyet’teki yazısına göre güçlü yükseliş trendinde hareket eden borsada alım yapamayanlar şimdilerde hisse fonları izliyor.

Hisse senetlerinde oluşan yüksek getiriler, gözlerin hisse fonlara yönelmesine neden oldu. Borsaendeksi son beş yılda yüzde 88 değer kazanırken, 19 hisse fonunun 11’i endeksin üzerinde getiri sağladı. Ancak piyasada bulunan tüm fonların aynı performansı gösterdiğini düşünmek yanlış olur. Son 5 yıllık verilere baktığımızda 97 A Tipi fondan sadece 35 fon İMKB endeksinin üzerinde getiri sağladı.
Bu anlamıyla  fonlara yatırım  yapanlar için fonun idaresi önemli olup fon yönetiminin tecrübe ve performansı öne çıkmakta. Yüksek getiri sağlayan fonların portföy yapısına baktığımızda özellikle hikayesi olan hisselere yatırım yaptıklarını görüyoruz. Yine son beş yıllık verilere göre hisse fonları içerisinden 8 tanesinin yüzde 100’ün üzerinde getiri sağladığı dikkat çekiyor.
En yüksek getiri sağlayan fonlar içerisinde yer alan Strateji Menkul Değerler (A) Risk Hiss Senedi Fonu. Bu fon son beş yılda yüzde 230’un üzerinde getiri sağladı. Bu fon, Strateji Menkul Değerler Fon yöneticisi Bülent Topbaş tarafından yönetiliyor. Topbaş, yüksek riskli ama düşük getirili ortamda hisselerin iyi yerde durduğunu söylerken Türkiye’nin sağlam bankacılık sistemi ve güçlü kamu maliyesine sahip, canlı iç talebi ve büyüyen pazarlara yakınlığıyla daha iyi büyüme beklentisi sunduğunu dile getiriyor.
Yeni zirveler test edilir
Topbaş, yılbaşında dolar bazında yeni seviyelerin test edilebileceğine vurgu yaparken yüzde 25 yüzde 30 gibi bir yükseliş beklentisini dile getiriyor. Yılbaşından bu yana endeks yüzde 9.70 değer kazandı. Ancak hâlâ dolar bazında zirve seviyesine ulaşabilmiş değil. Topbaş, risk iştahında kırılma olmadığı sürece kısa vadeli negatif haber akışında geri çekilmelerin sınırlı olacağı görüşünde.
Son 5 yılda en yüksek getiriyi sağlayan ilk üç fon arasında yer alan HSBC Bank (A) Tipi Hisse Fon ise yılbaşından bu yana yüzde 13 getiri sağladı. Fonun yöneticisi Gökhan Canıtez, 2012yılında Türkiye’nin notunun artırılmasına yönelik beklentilerin oluşmaya başlaması ile birlikte piyasa beklentilerinin de olumluya dönmeye başladığını ve yıl boyunca da beklentilerin sürekli bir şekilde iyileşmeye devam ettiğini söylüyor.
“Fitch’in Türkiye’ninnotunu yatırım yapılabilir seviyeye yükseltmesinin ardından bir başka derecelendirme kuruluşunun daha Türkiye’ye yatırım yapılabilir notu verme ihtimalinin artması ve Türk ekonomisinin yumuşak inişi tamamlayıp önümüzdeki yıllarda hızlı bir büyüme patikasına girecek olması, 2013 yılının en önemli beklentilerini oluşturmaktadır” diyor.
İyimserlik korunuyor
Bir çok fon yöneticisi 2013 yılı için iyimserliğini koruyor. Bunun ana nedeni ise bir başka kuruluşun Türkiye’nin notunu artıracağı yönündeki beklenti. Eğer bir kredi kuruluşu daha Türkiye’nin notunu artırırsa bunun etkisi piyasalara olumlu yansıyacak. Endeksin Haziran2012’den bu yana izlediği seyre bakıldığında bunun etkisi daha net görülmekte. Haziranda 55.500’de olan endeks 20 Haziran’da Moody’s’in Türkiye’nin not görünümünün “pozitif” olarak devam ettiğini belirterek Türkiye’nin ülke tahvillerinin notunu bir basamak artırdı. İşte bundan sonra borsada yükseliş başladı. Endeks, kasımda Fitch’in Türkiye’nin notunu artırması ile ralliye geçti.

MOODY’S 28 OCAK’TA NE SÖYLEYECEK?
Moody’s, 28 Ocak’ta Türkiye konusunda bir konferans düzenleyeceğini açıkladı. Bu açıklamanın ardından piyasalarda Moody’s tarafından bir not artırırmının gündeme gelebileceği beklentisi yükselmeye başladı. Moody’s’den yapılan açıklamada; kurumun internet üzerinden “Kesişen yollarda Türkiye” konulu bir konferans vereceği ve konferansın canlı yayınlanacağı ifade edildi.
Moody’s’in konferansta Türkiye’nin kredi notunu artırması beklenmiyor. Ancak olumlu açıklamalarda bulunması bekleniyor. Kurumun not artırmasa bile not artışına dair vereceği sinyaller, olumlu gelişme olarak değerlendirilecek. (Zeynep Aktaş-Milliyet)