FINANSGUNDEM. COM
Geçen yıl HSBC  A Tipi Değişken Hisse Senedi Fonu ile yatırımcılarına brüt yüzde 74.02, net ise yüzde 69.6 getiri sağlayarak, 2012 yılının en fazla getiri sağlayan yatırım fonunu yöneten HSBC Portföy Yönetimi Genel Müdürü Namık Aksel, 2013 yılında da hisse senedi piyasalarına olan ilginin süreceğini söyledi. Hisse senedi piyasalarındaki yükselişe karşın, portföylerdeki hisse senedi oranlarının artırılabileceğini söyleyen Aksel, “İMKB hala yüksek değil. Türkiye’nin büyüme potansiyeli de sürüyor. Bunlara ek olarak dünyadaki para bolluğunun devam edecek olması da hisse senedi piyasalarına ilgiyi artıracaktır. Biz portföyünde hisse senedi olanlara ‘TUT’ olmayanlara ise ‘AL’ önerisinde bulunmaya devam edeceğiz” dedi.
HSBC Türkiye'nin portföy ve birikim yönetimi alanlarındaki stratejileri, 2012 piyasa gelişmeleri ile 2013 yılına yönelik beklentilerini paylaşmak üzere HSBC Türkiye Bireysel Bankacılıktan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Taylan Turan ve HSBC Türkiye Portföy Genel Müdürü Namık Aksel birlikte basın toplantısı düzenledi.
Düzenlenen basın toplantısında konuşan HSBC Portföy Yönetimi Genel Müdürü Namık Aksel, Türkiye için not artırım sürecinin devam ettiğini ve 2013 yılında en az bir kurumdan daha yatırım yapılabilir notu beklediklerini söyledi.
HSBC olarak düşük hatta negatif reel faiz döneminin 2013 yılı boyunca da devam etme ihtimalinin oldukça yüksek olduğunu düşündüklerini söyleyen Aksel, “Dünyadaki bol likidite, düşük enflasyon ve yavaş büyüme dinamiği Türk hisse senetlerine olan ilginin devam etmesini sağlıyor. İMKB’nin yeni dünya dinamikleri kapsamında fiyatlama açısından hala pahalı olmadığını düşünüyoruz” dedi.
Global piyasalarda özel sektör tahvilleri ile hisse senedi piyasalarına olan ilginin 2013 yılında da devam edeceğini düşündüklerini ama bununla birlikte getiri arayışının, özellikle Türkiye gibi hikayesi olan gelişmekte olan ülkelere yönelik sermaye akımlarının destekleyeceğini düşündüklerini vurgulayan Aksel, uluslararası piyasalara ilişkin olarak ise şu öngörülerde bulundu:
FED’in genişlemeci para politikaları ile Avrupa Merkez Bankası’nın başvurulması halinde  sorunlu Avrupa ülkelerinin tahvillerini almaya yönelik varlık alım programı, global piyasalardaki “kara kuğuları” azaltsa da ortadan kaldırmayacak.
ABD’deki mali uçurum, ve Avrupa Bölgesi’ndeki borç krizi ile ilgili gelişmeler özellikle de yılın ilk çeyreğinde piyasalardaki oynaklığı artırabilir. Bununla birlikte yılın tamamında makro ekonomik dinamikler piyasaların yönü konusunda görece önceliğe sahip olacak.
HSBC Türkiye Bireysel Bankacılıktan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Taylan Turan ise birikim ve portföy yönetiminde HSBC Bank olarak global bilgi birikimini Türkiye’de taşıdıklarının bunun kendilerini ve HSBC müşteri için büyük bir avantaj sağladığını söyledi. Global yatırım bültenlerini Türkiye’deki müşterileri ile paylaştıklarını söyleyen Turan, “Biz müşterilerimizin öncelikli olarak risk profillerini çıkarıyoruz. Bundan sonra da müşteri ilişkileri yöneticilerimizin kalitesi devreye giriyor. Bu alandaki müşteri temsilcilerimizi aldıkları global eğitimlerle elde ettikleri kazanımlarını buradaki müşterilerimiz için kullanıyorlar. Biz müşteri temsilcilerimize hacimsel hedeflerle birlikte kalite hedefleri de veriyoruz. Müşterilerimiz aldığı hizmetlerden ne kadar memnun sürekli bunu takip ediyoruz” dedi.
Halk Bankası’nın kendi kredi kartı markasını çıkarıp kart işbirliğinde HSBC Advantage Kart ile yollarını ayırmasının kendilerini çok fazla etkilemediğini söyleyen Turan, “Yüzde 5.6 olan kredi kartı pazar payımızı yüzde 6’nın üzerine taşıyacağız. Bu alanda Advantage Kart’ın iyi bir marka algısı var. Bunu çok daha ilerilere taşımak için çalışmalarımız sürüyor. Sürekli yeni kampanyalar yaparak kredi kartı alanındaki etkinliğimizi artırıyoruz” dedi.