Karşılıksız çek nedeniyle itibar kaybeden çekler yeniden itibarlanacak. Zaman'ın haberine göre, hapis cezasının kaldırılmasının ardından karşılıksız çek sayısı artarken, ekonomi yönetimi ve bankalar piyasaları rahatlatacak bir adım attı. Yılbaşından itibaren çek kesen kişi sicilini elektronik ortamda görebilecek. Kredi Kayıt Bürosu’nun internet sitesine giren vadeli mal almak isteyen vatandaş, mal satmak isteyeni ikna etmek amacıyla beş yıllık negatif ve pozitif çek dökümlerine şifre ile ulaşabilecek. Sisteme giriş yapan ticaret erbabı, talimat verip bu bilgilerin elektronik ortamda çek kestiği kişiye de ulaştırılmasını isteyebilecek. Kredi Kayıt Bürosu’na girişler ancak çek sahibinin onayıyla olacak. Sisteme giriş yapıldığında doğru kişinin olup olmadığı için de sorgulama gerekiyor. Bugün itibarıyla çek sahibi kişi ancak bu bilgilere banka şubesine gidip ulaşabiliyor.
Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Genel Sekreteri Ekrem Keskin, son beş yılı kapsayacak bilgilerde kişinin kaç çek kestiği ve ödemelerine ilişkin dökümün yer alacağını söyledi. Keskin, risk bilgilerinin belli süreliğine görülebileceğini kaydetti. Uzmanlar piyasanın önemli ödeme araçlarından biri olan çeke ilişkin mal alacak kişinin sicilinin görülebilecek olmasının piyasalara güven sağlayacağını, bunun da ekonomiye olumlu yansıyacağını belirtiyor. Merkez Bankası verilerine göre karşılıksız çek sayısı 2012 yılı Ekim ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 43,6 artışla 78 bin 433 adede yükseldi. 2012 yılının ilk 10 ayında birikimli karşılıksız çek sayısı ise 722 bin 193’e ulaştı. Ekimde mahkemeler tarafından karşılıksız çek kestiği için verilen yasaklama kararı sayısı ise 35 bin 939 oldu.
Türkiye Bankalar Birliği Başkanı Hüseyin Aydın ve Genel Sekreter Keskin, Ekonomi Muhabirleri Derneği’nin (EMD) toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Başkan Aydın, vatandaşın şikayetçi olduğu, bankaların ücret ve komisyon gelirlerinin devam edeceğini söyledi. Bankaların kârlılığını sağlayan iki unsurun faiz ile ücret ve komisyon gelirleri olduğunu belirten Aydın, “Bu sadece Türkiye’de değil, dünyanın her yerinde böyle. Yaptığımız yatırımlar karşılığında verdiğimiz hizmetlerden ücret almak bizim en tabii hakkımız.” dedi. Aydın, müşterinin hangi hizmeti, hangi fiyattan ve kimden aldığını bilmesi gerektiğini ifade ederek, ücret ve komisyon konusunun sürekli olarak tartışılmasını bankalar olarak rahatsız edici bulduklarını söyledi. Aydın, hak edilmiş bir ücretin ve bir şey alınacaksa onun da bir bedeli varsa o bedelin ödenerek alınmasından yana olduklarını dile getirdi, kredi kartı aidatında bazı bankaların ücret almadığını hatırlattı.
Bankaların takibe düşen sorunlu kredilerinin yüzde 2,7’den yüzde 3’e çıktığını ifade eden Aydın, bunun sektörü tehdit edecek bir boyutta olmadığını ifade etti. Aydın’a göre bu durum ekonomideki yavaşlamadan kaynaklanıyor. Türkiye’de mevduatın vadesinin kısa olduğunu vurgulayan Aydın, daha uzun vadeli tutana düşük verginin olabileceğini aktardı. Rekabet Kurulu’nun bankalara yönelik soruşturmasıyla ilgili sorular üzerine Aydın, konuyla ilgili hukuki sürecin devam ettiğini kaydetti. Aydın, inceleme sonrasında bankacılık sektörünün faaliyetlerini aksatacak bir sonucun çıkmasını beklemiyor. Bankalara atanacak bağımsız üye konusunda ise 30 Haziran’a kadar ek süre aldıklarını bildiren Aydın, sektöre yeni yabancı bankaların katılması halinde Türk finans kuruluşlarının rekabet açısından sorun yaşamayacağını düşünüyor.
Toplantıda ‘Uluslararası Gelişmeler Türkiye Ekonomisi ve Bankacılık Sektörü’ başlıklı bir sunum gerçekleştiren Birlik Genel Sekreteri Keskin ise 2010’da 1,2 milyon olan KOBİ müşteri sayısının 1,7 milyona çıktığını, menkul değerlerin toplam aktiflere oranının yüzde 40’tan yüzde 20’ye gerilediğini kaydetti. Tasarruf mevduatının dağılımında değişim yaşandığını vurgulayan Keskin, 2002’de yüzde 64 olan yabancı para oranının geçen ay itibarıyla yüzde 32’ye gerilediğini kaydetti. Sunumda yer alan bilgilere göre bankaların yılın ilk on aylık döneminde faiz dışı gelir kalemi 23,4 milyar lirayı buluyor. Tasarruf oranı özelde artarken, kamuda düşüş görüldü.