Yazdır

Bankaların kârı kıskanılmasın

Tarih: 06 Aralık 2012 - 07:35

Dış dünyada bankalara ‘vergi ödeyenleri zarara uğrattıkları’ için kızıldığını ifade eden Suzan Sabancı Dinçer, “Bizde ise banka kârları kıskanılıyor

Akbank Yönetim Kurulu Başkanı Suzan Sabancı Dinçer, Türk bankalarının karlarını reel sektöre aktardığını söyledi.
Dünyanın ileri gelen ülkelerinde büyük bir borçluluk sorunu olduğuna dikkat çeken Akbank Yönetim Kurulu Başkanı Suzan Sabancı Dinçer, Türkiye’nin bu sorundan uzak olduğunu belirterek, 2013’te fark yaratma şansına sahip olduğunu söyledi. Bankacılık sektörünün bu farklılığın yaratılmasında önemli bir role sahip olduğunu belirten Suzan Sabancı Dinçer, “Türkiye’nin ekonomik başarısının ana sebeplerinden biri Türk bankacılık sektörünün kriz döneminde Türk Hazinesi’ne yük olmaması olmuştur” dedi.
Milliyet'in haberine göre, “Yurtdışındaki birçok banka, hazinelerinden destek aldılar. Türkiye’de hiç bir banka destek almadı. Tam tersine vergi ödediler” diyen Dinçer, şöyle devam etti: “Bankacılık sektörü kriz döneminde Türkiye’nin farklılaşabilmesi için çok yol katetmiştir, çok büyük emeği olmuştur. Ülkemizin 2023’te dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olma hedefi var. Bu hedefin gerçekleşmesi için sektörün güçlü olması gerekiyor. Bankacılık sektörü güçlü. Ben sektörün kârlılığının kıskanılmaması gerektiğini düşünüyorum. Sektörün kârlı olup, özkaynak biriktirip 2023 için bu gücünü daha da güçlendirmesi gerekiyor.”
Dış dünyada bankalara ‘vergi ödeyenleri zarara uğrattıkları’ için kızıldığını ifade eden Suzan Sabancı Dinçer, “Bizde ise banka kârları kıskanılıyor. Kıskanılmamalı, kâr eden bankalar reel sektöre kaynak aktarıyorlar” dedi. Türkiye’deki bankaların kârı eylül itibariyle yüzde 17 artışla 17.1 milyar TL seviyesini aşmış durumda.
Dünyanın ileri gelen ülkelerinde büyük bir borçluluk sorunu olduğuna dikkat çeken Akbank Yönetim Kurulu Başkanı Suzan Sabancı Dinçer, Türkiye’nin bu sorundan uzak olduğunu belirterek, 2013’te fark yaratma şansına sahip olduğunu söyledi. Bankacılık sektörünün bu farklılığın yaratılmasında önemli bir role sahip olduğunu belirten Suzan Sabancı Dinçer, “Türkiye’nin ekonomik başarısının ana sebeplerinden biri Türk bankacılık sektörünün kriz döneminde Türk Hazinesi’ne yük olmaması olmuştur” dedi.
“Yurtdışındaki birçok banka, hazinelerinden destek aldılar. Türkiye’de hiç bir banka destek almadı. Tam tersine vergi ödediler” diyen Dinçer, şöyle devam etti: “Bankacılık sektörü kriz döneminde Türkiye’nin farklılaşabilmesi için çok yol katetmiştir, çok büyük emeği olmuştur. Ülkemizin 2023’te dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olma hedefi var. Bu hedefin gerçekleşmesi için sektörün güçlü olması gerekiyor. Bankacılık sektörü güçlü. Ben sektörün kârlılığının kıskanılmaması gerektiğini düşünüyorum. Sektörün kârlı olup, özkaynak biriktirip 2023 için bu gücünü daha da güçlendirmesi gerekiyor.”
‘Elde edilen kârlar normal’
Bankacılık sektörünün rakamları yüksek olduğunu için birçok kişiyi tereddüde düşürüp rahatsız ettiğini ifade eden Suzan Sabancı Dinçer, şöyle konuştu:
“Diğer ülkelerde bankacılık kesimine, ‘Bankalar zarar etti, devlete yük oldu, vergi ödeyenlerin parasını aldı’ diye kızılıyor. Bizde ise ‘Bu bankalar çok kâr ediyor, acaba kârlarında bir şey var mı?’ diye bakılıyor. Eylül sonu itibarıyla sektörün aktif toplamı 1.3 trilyon TL. Özkaynakları ise 168 milyar. Bankalar 117 milyar lira kâr yapıyor dediğimiz zaman bu kâr, 1.3 trilyon lira aktif üzerinden yapılıyor. Yani sektörün aktif kârlılığı sadece 1.8.
Bankacılık sektörünün kârı normaldir, yüksek değildir, kıskanılmamalıdır. Bankalar kâr elde ettikleri zaman kârlarını istedikleri gibi dağıtmıyorlar. BDDK’dan temettü için izin isteniyor. Sektör kâr elde ettiği zaman bu kâr özkaynağa girer. Özkaynak büyümesi bankaların kredi riski açısından çok önemlidir.” Akbank Yönetim Kurulu Başkanı Suzan Sabancı Dinçer, dünya, Türkiye ekonomisi ve bankacılığa ilişkin sorularımızı yanıtladı.
Sektördeki rekabet faizde düşüşü önlüyor mu?
Yılbaşında konut kredilerinde aylık faiz 1.20’di. Daha sonra 1.05’e düştü. Şimdi 1’in altına düştü. Bir nebze daha aşağı düşebilir. Bekleyebiliriz diye düşünüyorum. İhtiyaç kredileri 2012 başında yüzde 25 - 26’ydı. Bugün yüzde 15’lerde. Burada da düşüş bekleyebiliriz. Ben önümüzdeki sene Türkiye’deki büyümeyi yüzde 4.5 - 5 arasında bekliyorum.
‘MERKEZ BANKASI ZORLU BİR DENGEYİ TUTTURUYOR’
Not artışı ekonomiyi nasıl etkileyecek?

Not artışının en çarpıcı etkisi para ve kaynak girişlerinde olacak. Para ve kaynak girişinde artış olacak ve maliyetlerde düşüş olacak. Bugün bir tüccar, bir bankacı için göreceğimiz en önemli nokta faizlerdeki düşüştür. Kaynak girişi de olacak. Bunu çok açık görüyoruz. Bununla ilgili Merkez Bankası’nın (MB) alacağı önlemler olacak. MB şu anda önemli bir dengeyi tutturmaya çalışıyor. Fazla likidite TL’yi diğer para birimlerine göre değerli yapıyor. Bu ihracatımız açısından negatif bir durum. Bu nedenle MB, TL’nin aşırı değerlenmemesine çalışacaktır.
Diğer yandan faizleri belirli bir seviyede tutup ekonomik büyümenin devam etmesini sağlamaya çalışacak. Türkiye’nin ekonomik büyümesinin belli bir dengede gitmesi lazım ve aynı zamanda TL’nin gelişmiş ülkelerdeki düşük faiz ortamında aşırı değerlenmemesi lazım. Bu çok önemli bir denge.
‘KOMİSYON VE ÜCRETE KISITLAMA GELMEMELİ’
Tüketici Yasası’nda, işlem ücretlerinin kaldırılması veya azaltılması yönünde değişiklik planı var, bu durum sektörü nasıl etkileyecek?
İstanbul uluslararası finans merkezi olsun diyoruz, İstanbul’un finans merkezi olabilmesi için Türkiye’de finansal piyasaların derinleşmesi ve finansal hizmetlerle ilgili ürünlerin çeşitlenmesi lazım. Bu nedenle sektör hakkında alınacak kararlara bu gözle bakmak lazım. Bir taraftan İstanbul’u uluslararası finans merkezi yapacağımızı söyleyip diğer yandan piyasaların derinleşmesini önleyecek, yaratıcılığı yok edecek, yeni ürünlerin gelişmesine imkân vermeyecek kararlar alırsak finans merkezi olma yolumuzda şaşmalar olabilir.
Sektör o kadar rekabetçi ki bugün isteyen her tüketici istediği banka ile çalışabilir. Serbest ekonomiye inanıyorum. Serbest ekonomide herhangi bir şekilde ücret ve komisyonlara yaptırım ve kısıtlayıcı fiyatlama gelmemeli. Ama bankalar müşterilerine şeffaf olmalılar. Her banka müşterisine herhangi bir ürünü satarken aldığı ücret ve komisyonu açıkca söylemeli.
‘DÜNYA BORÇLU, TÜRKİYE 2013’TE FARK YARATABİLİR’
2013’te nasıl bir Türkiye olacak?

ABD’de yüzde 2, Avrupa Bölgesi’nde ise sıfır nokta ikilik bir büyüme bekleniyor. Ama Türkiye çok rahat yüzde 4.5, hatta yüzde 5 büyüyebilir. Türkiye’nin rezervlerinin büyüdüğünü görüyoruz. 117 milyar dolar. Bugün dünyadaki en önemli sorun borçluluk sorunu. Ülkelerin hane halkı, finans kesimi, reel kesim ve devletin aldığı borçların toplamına bakıldığı zaman bunların gayri safi milli hasılaya oranı Almanya, İngiltere, İtalya ve İspanya’da çok yüksek. Aşırı bir borçluluk var. Türkiye’de ise bu oran düşük. Bugünkü küresel ortamda çok büyük borçluluk sorunu yaşanırken Türkiye bu özelliğiyle açık ara farklılık yaratıyor. Bu şu demek oluyor, ekonomilerdeki bu aşırı borçluluk o ülkelerdeki ekonomiyi canlandırmak için merkez bankalarının piyasaya para likidite enjekte etmeleridir. Ancak piyasaya verilen bu para o ekonomilerde hemen aktif olamıyor. Güvenli bir adres arıyor. Adres de bugün ekonomik olarak büyüyen ve finansal denge gösteren Türkiye’dir. Türkiye 2013’te farklılık yaratacaktır.
TÜRKİYE’NİN 2023 HEDEFİ İÇİN GÖREVE HAZIRIZ’
Akbank 2013’te neler yapacak?

2013’te 65. yılımızı kutlayacağınız. Akbank markası yurtiçinde ve yurtdışında çok itibarlı bir markadır. Türkiye markasına değer katan beş altı marka var dersek Akbank bunlardan biridir. Akbank, istikrar, finansal güç, ciddiyet gibi önemli değerleri olan kurumsallaşmış bir bankadır.
Banka olarak bizim hedefimiz, Türkiye Cumhuriyeti’nin, hükümetimizin 2023’e ilişkin hedefine destek vermek. Türkiye’nin bu hedefe ulaşması için üstümüze düşen her türlü görevi yapmaya hazırız bir şekilde işimize devam ediyoruz. Hedefimiz, misyonumuz Türkiye’nin bu yolunda Türkiye ekonomisinin yanında olmak. Bu yıl sektörde krediler yılbaşından bu yana yüzde 10.3 büyüdü. Akbank’ın kredileri yüzde 21.5. Sektörün iki katı büyüdü. 967 şubemiz, yaklaşık 16.500 çalışanımız ile Türkiye’nin 2023 hedefi için var olan gücümüzü kullanmak istiyoruz.
Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/bankalarin-kari-kiskanilmasin/363771