İngiliz bankası Standard Chartered’a yönelik suçlamaların, Londra’nın küresel finanstaki konumunu sarsmak isteyen Amerikalıların işi olduğu öne sürüldü. Financial Times’ta bugün yayınlanan habere göre, bu suçlamayı bazı önde gelen İngiliz milletvekilleri dile getiriyor.
Muhalefetteki İşçi Partisi’nden John Mann, yaptığı açıklamada, ABD’li siyasetçi ve yetkililerde “giderek artan bir İngiliz karşıtı eğilim” gözlemlediğini söyledi. Mann, bu eğilimin, Londra’nın ünlü finans merkezi The City’nin tahtına Wall Street’I geçirme isteğinden kaynaklanıyor olabileceğini ekleyerek, “Burada ABD’li yetkililerin bir güç gaspı söz konusu,” dedi.
Financial Times’a gore, muhalefette veya iktidarda olsun, İngiliz vekillerin, ardarda gelen olumsuz bankacılık haberleri karşısında giderek tedirgin olduğu gözleniyor. Standard Chartered’ın İran ile yasadışı işbirliğine girdiği iddiaları, zincirin son halkası. Bundan önce Barclays’in Libor skandalındaki rolü ve HSBC’nin kara para akladığı iddiaları gündemdeydi.
Bir başka İşçi Partisi milletvekili olan Pat McFadden, “Bütün bu haberlerin ardından “Londra’nın bir Vahşi Batı, New York’un ise kusursuz bir finans nirvanası olduğunu düşünmemeliyiz,” diye konuştu.
Muhafazakar Partili Kwasi Kwarteng ise, ABD’li yetkililerin “geçmişte de zayıf kanıtlarla şirketlere karşı girişimlerde bulunduğunu” ileri sürdü. Kwarteng, “Acaba New York yetkilileri, ses getirecek bir zaferin peşinde mi?” diye sordu.