BDDK, KKTC’de off-shore bankası ve şubesi bulunan finans kurumlarına dört koldan inceleme başlattı.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK), Türk bankacılık sektörünü sarsan, ‘bavul skandalına’ el koydu. Bavul skandalı, Türkiye’nin önde gelen bir özel bankasının Lefkoşa Şube Müdürlüğü görevini yürüten Mahmut Karışmış’ın merkezden aldığı 7.5 milyon lira ile kayıplara karışması üzerine patlak vermişti. Karışmış’ın yakalanmasının ardındın yapılan araştırmada, bazı Türk bankaların, KKTC’ye para transferlerini bavulla yani kayıtdışı olarak gerçekleştirdiği ve KKTC’den de vergi cennetlerine transfer ettiği gündeme gelmişti. BDDK, ‘bavul skandalı’ iddialarının basında yer almasının ardından jet hızıyla harekete geçerek, skandalla ilgili özel ekip kurdu. BDDK Başkanı Mukim Öztekin’in talimatı üzerine oluşturulan ekip, banka bazında inceleme başlattı. İlk etapta KKTC’de off-shore bankası ve şubesi bulunan bankalar mercek altına alındı. İnceleme çerçevesinde, banka bazında ‘operasyonel risk’lerin tespit edilmesi amaçlanıyor. Ardından da elde edilen bilgiler doğrultusunda diğer bankaların yurt dışı işlemleri incelenecek. İncelemenin, doğrudan veya dolaylı olarak tüm bankaları kapsaması planlanıyor.
BDDK’dan jet inceleme
‘Bavul skandalı’, BDDK’nın dışında ekonominin diğer kilit birimlerini de harekete geçirdi. Skandalın gündeme gelmesinin ardından MASAK’ın olayı ‘kara para yönünden’, Merkez Bankası’nın yurt dışına para transferi yönünden incelemeye aldığı belirtildi. Hazine Müsteşarlığı’nın da Türk parasının kıymetini koruma yetkisi çerçevesinde skandalı değerlendirdiği ve gelişmeleri yakından takip ettiği kaydedildi. Yetkililer olayın, tüm yönleriyle soruşturulduğunu belirterek, bu çerçevede KKTC yetkililerinden de bilgi alınacağını bildirdiler. İncelemenin ardından ortaya çıkacak sonuçlara göre, Türkiye’nin önde gelen banka patronlarının ve banka yöneticilerinin ağır cezalarla karşı karşıya kalabileceğini ifade eden yetkililer, gerek görülmesi halinde ek düzenlemelerin de yapılabileceğine dikkat çektiler.
KAMUDA FİLM KUYRUĞU
Kamu kurumları ‘kamu spotu’ olarak nitelendirilen belirli konularda halkı bilgilendirmeye yönelik filmleri sevdi. Halen spotları televizyonlarda yayınlanan, Sağlık Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın yanı sıra bir çok bakanlık da tanıtım film hazırlığına başladı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na bağlı İş Sağlığı Genel Müdürlüğü, Hazine Müsteşarlığı’na bağlı Sigortacılık Genel Müdürlüğü, Maliye Bakanlığı bünyesinde oluşturulan kayıt dışı ekonomi ile mücadele birimi, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı (SGK), çeşitli konularda kamu spotu hazırlıyor. Söz konusu kurumların hazırladığı tanıtım filmlerin tamamı yeni yayın döneminde televizyonlara verilecek. Kamu kurumları arasında adeta yarışa dönüşen ‘filmli kampanyalar’, Başbakanlık tarafından da yakından takip ediliyor. Kamu spotu enflasyonu yaşanmasından endişelenen Başbakanlık, kurumlardan gelen konuyla ilgili taleplerin büyük kısmını ise veto etti. Buna rağmen yeni yayın döneminde en az 10 kamu kurumunun filmlerinin televizyonlarda yayınlanacağı bildirildi. Bu gelişme üzerine harekete geçen Başbakanlık, kamu spotu hazırlıklarını fren getirmek için formül arayışlarına başladı.
Primini DÜZENLİ ödeyen 3 takım VAR
Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Başkanlığı spor kulüplerinin prim ödemelerini mercek altına aldı. Süper lig ve amatör spor kulüplerin sporcular için ödediği primleri tek tek inceleyen SGK denetim elamanları, çarpıcı bilgilere ulaştı. Bu çerçevede yapılan kapsamlı denetimlerden, Türkiye’de faaliyet gösteren süper lig ve amatör kulüplerden sadece üç takım, futbolcuların aldığı ücretleri tam olarak bildirdiği belirlendi. Söz konusu takımların birisinin süper lig, diğer iki takımın da amatör kulüpler olduğu bildirildi.
2013 yılı bütçesinde 3 sıkıntı
Maliye Bakanlığı, 2013 yılı bütçe tasarısı üzerindeki çalışmalarına başladı. Bazen sahura kadar süren çalışmalarda Maliye bürokratları, 2013 yılı için sıkı bir bütçe hazırlamaya çalışıyor. Bürokratlar 2013 yılı bütçesinde üç ayrı sıkıntı ile karşı karşıya kaldı. Bu sıkıntılar ise intibak için yapılacak ödemeler, üniversite harçların kaldırılması nedeniyle ortaya çıkacak ilave kaynak ihtiyacı ve sosyal güvenliğe aktarılacak kaynaklardan oluşuyor. İntibak ve harçların kaldırılmasının maliyetinin yaklaşık 3.5 milyar lira olduğu hesaplandı. Sosyal güvenliğin ilave kaynak ihtiyacı ise henüz netleşmedi. Ancak sosyal güvenlikten de önemli miktarda bir ilave yük geleceği tahmin ediliyor. Maliye Bakanlığı bürokratları ‘ek vergi’ getirmeden ilave kaynak ihtiyaçlarını karşılamanın yollarını arıyor. Star
Yazdır