Türk bankacılık sektörünün 45’nci üyesi Odea Bank, 5 yıllık büyüme planını şekillendiriyor. Banka,
şimdiden kendisine orta ölçekli bankalar liginin zirvesini hedeflemiş durumda. 5 yılın sonunda 5-
10 milyar dolar aktif büyüklüğüne sahip, 50-100 şubeli ve 1.000’den fazla çalışanı olan bir bankacılık
hizmet grubu olmak isteyen Odea Bank, 2013 sonunda ise 28 şubeli 750 çalışanlı bir yapıya ulaşacak.
Kurumsal, ticari ve KOBİ ile bireysel bankacılıkta hizmet verecek olan Odea Bank, sağlam adımlarla
büyüyecek ama bir yandan da hızlı balık olacak.
Odea Bank Genel Müdürü Hüseyin Özkaya, “Pazara büyük bir heyecanla giriyoruz ve büyümek
istiyoruz. 2017’nin sonunda yüzde 2-3 civarında bir pazar payı hedefliyoruz. Dolayısıyla tabii ki
müşterimizin ihtiyacı, verimlilik, sermayedarımızın desteği, regülatörün hassasiyetleri bizim için
önemli ama pazarda yer edinmek istiyoruz. Biz hiç frene basmayacağız. Bir duralım, izleyelim ondan sonra ne olacak demeyeceğiz. Büyümeye odaklanan bir banka olacağız” dedi. Özkaya, stratejilerini
anlatırken çok sağlam adımlarla ilerleyen ama yine de agresif olarak nitelendirilebilecek bir büyüme hızını yakalamak istediklerini ifade etti.
Türkiye planlarını iki aşamaya böldüklerini önce 2017’ye kadar orta ölçekli bankalara arasında iyi bir noktaya oturmak istediklerini ardından daha uzun vadeli planlarla kamuoyunun karşısına çıkacaklarını
anlatan Hüseyin Özkaya, “İlk 5 bankadan biri olacağız demek istemiyorum. Çünkü tamamen bu
o anda çıkacak stratejik opsiyonlara da bağlı olacaktır. Hiçbir zaman duruşu olmayan her zaman
büyümeye ve karlılığa odaklanan bir banka olacağımızı söyleyebilirim” açıklamasında bulundu.
Özkaya, Bank Audi için Türkiye’nin önemine de işaret ederek sermaye desteklerinin kısa süre
içerisinde milyar dolar mertebelerini bulacağını da kaydetti.
Hüseyin Özkaya, Odea Bank’ın şimdiye kadar şekillenen planlarının DÜNYA ile paylaştı. Şimdi tüm iş süreçlerini her gün her dakika sanki çalışıyormuşçasına test eden banka kolları sıvamak için BDDK’nın son onayını bekliyor. Özkaya, şu mesajları verdi:
GERÇEK HAYATIN SİMÜLASYONUNU YAPIYORUZ: Sürekli testler yapıyoruz. Bankanın günlük işleyişi için gerekli politikaları oluşturuyoruz. Biz kimiz? Hangi işi nasıl yaparız? Hangi kurallarla çalışırız? İŞ
paylamışımız nasıldır? Eksiksiz, hatasız nasıl iş yaparız? Mesela kredi süreçlerinde kimin nereye kadar yetkisi vardır? Detayına kadar genel politikamızı oluşturan akışları hazırlıyoruz. Sanki çalışıyormuşuz gibi gerçek hayatın simülasyonunu yapıyoruz ve hata bulmaya çalışıyoruz. Bizim için şu aşamada tek kritik nokta doğru yapmak. Çünkü her şeyi sıfırdan oluşturuyoruz. Türk bankacılık sektörünün kazanılmış tecrübeleri var. pek çok değerli arkadaş aldık. Hepimizin daha önce ‘keşke şu süreci, şöyle yapsaydık’ dediği süreçler var. Şimdi bu avantajımızı kullanarak bazı şeyleri baştan, sıfırdan kurma, şansına sahibiz. Şu anda kendimizi çok daha doğru konumlandırma şansımız olduğuna inanıyoruz.
Doğru platformu kurmaya çalışıyoruz. Bunu yapabilmek için kritik başarı faktörünün de doğru ekip
ve doğru insan kaynağı olduğuna inanıyorum. Bankacılıkta mucize çözümler yoktur. Bankacılıkta
teknoloji vardır. Bu teknolojiyi doğru kullanmanız gerekmektedir. Ama sonuçta teknolojiyi yaratan
insandır. Bunu müşteriye sunmak için çaba vardır. Bu diğer bankalarda da var. Ama bizim avantajımız bu platformları kurarken kazanılmış tecrübeden yararlanma şansıdır.
MARJİNAL VE KÜÇÜK OYUNCU OLARAK KALMAYACAĞIZ: Odea Bank’ı tek bir özelliği ile öne çıkartmak
istemiyorum. Sonuçta bireyler olarak kendimize de baktığımızda hem güler yüzlü, hem sıcakkanlı
hem de başarı için çabalayan biri olabilirsiniz. Bunlar ayrı ayrı özellikler olarak görünse de sizi siz
yapan özelliklerdir. Biz burada sadece bankacılık yapmak isteyen ve başarılı olmak isteyen bir grubuz.
Biz marjinal ve küçük bir oyuncu olarak kalmak istemiyoruz. Biz hırslı, başarıya ulaşmak isteyen her
alanda iyi bankacılık yapmak isteyen dinamizm içeren güler yüzlü bir banka olmak istiyoruz.
SERMAYEDARIMIZIN BİZE EN BAŞTA ANLAYIŞ DESTEĞİ VAR: İlk olarak CEO’muz Samir Hanna ile
görüştüğümde ne istiyorsunuz dedim. Bana hiç rakamsal hedef vermedi. ‘Orta ölçekli bankalar içinde
iyi ve kaliteli bir banka oluşturmanı istiyorum’ dedi. Rakamları biz oluşturuyoruz. Bize 2 sene içinde
şu kadar kar edeceksiniz diye bir hedef vermediler. Sermayedarımızın bize öncelikle anlayış desteği var. Tabii ki bir sermaye getirisi ister ama bunu uzun döneme yayma sabrını, uzun vadeli bakış açısına sahipler. Önümüzde 44 banka var. Tabii ki daha çok koşmamız lazım.
DÜNYA HIZLANIYOR BİZDE HIZLI OLACAĞIZ: 2017’ye kadar orta ölçekli bankalar arasında tepeye
çıkmak istiyoruz. Muhtemelen 2015 ya da 2016’da çok daha uzun vadeli bir plan için yeniden
çalışmaya başlayacağız. Önce 2017’ye kadar 5 yıllık bir plan ondan sonrası içinde yeni bir plan… Yani biz iki aşamalı gideceğiz. Aklımızda tabii ki hedefler var ama ‘ilk 5 bankadan biri olmak istiyoruz’ demek istemiyorum . Çünkü bu tamamen o anda çıkacak stratejik opsiyonlara da bağlı. Hiçbir zaman duruşu olmayan, her zaman büyümeye ve karlılığa odaklanan bir banka olacağımızı söyleyebilirim. Hiç frene basmayacağız. Bir duralım bakalım, izleyelim ondan sonra ne olacak demeyeceğiz. Çünkü dünya hızlanıyor. Bizim hedeflerimiz belli. Pazar payımızı artırmak istiyoruz, pazarda yer edinmek istiyoruz. Kimse küçük pazar payım olsun demez.
HER PLAN YENİLENİR AMA SİNDİREREK BÜYÜMEK LAZIM: Bankacılıkta hep ideal şube sayıları
konuşulur. Mesela 2005 ile 2008 yılları arasında Türk bankaları hızlı büyüdüler. Türkiye kabuk
değiştiriyordu, yabancı sermaye geliyordu, mortgage kredileri geldi. Ama bu büyüme hızı doğru
ekonomik büyüme ile doğru demografik özellikler bir araya geldiğinde iyi bir şeydir. Zaten başarılı
olursunuz ve arkanızda rüzgar vardır. Ama durup dururken çok fazla büyümeye çalışmak maliyetlidir.
Dolayısıyla bizim şu anda kaç şube olacağımız makro ekonomiyle de bağlantılı. Hiçbir iş hiçbir planı ve hiçbir bütçe statik değildir. Devamlı yenilenir. Yıllık bütçe yaparsanız ama riskleri, tutturulması
gereken rasyoları düşündüğünüzde bu rakamsal hedefler sizin için aslında sadece yöndür. Sindirerek büyümemiz lazım.
OLMAZSA OLMAZI, 2013’TE 28 ŞUBE HEDEFİ: Dolayısıyla 2017’ye kadar 50’nin altında olmamız
mümkün değil ama 100’ün üzerine çıkmamızı da şimdilik olası görmüyorum. Onun için şube sayımız 50 ile 100 arasında bir yerde olacak. 2005-2008 döneminde yıllık 100 şube açan bankalar vardı ama onlar artık oturmuş bankalardı. Senede 50 şube açmamız bizi zorlar. Çok sağlam ama yine de agresif olarak nitelendirilebilecek bir büyüme hızını yakalamak istiyoruz. Bu yılda 15 şubede olabilir 20 şubede olabilir. Ama 2013 sonuna kadar 28 şube açmak istiyoruz. Bu bizim olmazsa olmazımız. Toplam personel sayımız 28 şubede 750-800 civarında olacak. 2014’te 15 şube daha açacağız orada da personel sayımız 1.000’i aşar ve 1.050’ye doğru çıkar. 2017 sonunda ise personel sayımız 1.300 civarında olacak.
BİLANÇO BÜYÜKLÜĞÜ 5-10 MİLYAR DOLAR ARASI OLUR: 50-100 şube dediğinizde de bunun getirdiği bilanço büyüklüğü aşağı yukarı 5 ile 10 milyar dolar arasında olur. 100 şube ile 10 milyar dolarlık aktif büyüklüğü şu anda bizim geleceğimizi düşündüğümüz maksimum yer olarak görünüyor. 5 milyar doların altının da bizim o marjinal büyüme anlayışımıza da uymayacağını düşünüyoruz.
TEK ŞUBEDEN ÇOK KİŞİYLE ÇALIŞMAYA BAŞLAYACAK: Birkaç şube modülümüz var. Biz şimdi baştan doğru konumlanmalıyız diyoruz. Genel merkez şubemiz Maslak’ta olacak. İlk düşündüğümüz 5 şubede kurumsal ve ticari merkez şubesi konumunda olacak. Burada gerektiğinde bir şubeden daha fazla normalde bir şubede 10 kişi varsa biz 40-50 kişilik bir ekip oluşturup tek bir çatı altında birden çok işi kapsayacağız. Yani normalde 3-4 şubenin yapacağı işi biz başta tek merkezden çok kişiyle yaparak başlamayı planlıyoruz. İkinci aşamada KOBİ müşterilerimiz ağırlıklı orada daha az kalabalık ama daha çok şube planına geçeceğiz. Üçüncü aşamada ise bireysel müşterinin ağırlıklı olduğu yerlere gideceğiz. Çünkü bireysel müşteri için daha küçük ama daha yakın kendinizi konumlandırmanız lazım. Bunların planları hazır. İlk 7 merkezimizde 40-50 personel çalışacak. Ondan sonraki 21’inde 15-20 personel çalışacak. Ondan sonra 10-12 kişi çalışacak.
İLK 3 MERKEZ İSTANBUL’DA OLACAK: Şubelerimizin nerede olacağı nasıl çalışacağının planları hazır. 3-4 tanesinin yerini kiraladık. Genel merkez şube Maslak’ta olacak. Daha sonra Güneşli ve Kozyatağı merkezlerini açacağız. Bunlar kale noktalarımız olacak, sonra yayılacağız. Güneşli’deki Beylikdüzü’ne hatta Çorlu’ya; Kozyatağı ise Gebze’ye Tuzla’ya gidecek. Ama ondan sonra gereken hacimleri yakaladıkça araya daha küçük çaplı şubeler olacak. Sonra İzmir ve Ankara düşünülüyor. Şubelerimizin öncelikleri ve 2014’e kadar nerelere açacağımız hepsi belli. Zamanlaması da 3 aşağı 5 yukarı belli. İlk açılacak 28 şube ile Gaziantep’te Bursa’da Adana’da olacağız ama İstanbul’da belki birkaç yerde daha olacağız. 50 şubede ekonominin yüzde 80-90’ını kapsarız diye düşünüyorum.
İNTERNET ŞUBESİNDE MOBİL İMZA ÖN PLANA ÇIKACAK: Müşterinin güvenerek gittiği bir banka olmak istiyoruz. Türkiye’de teknoloji kullanımının yüksek olduğu bilinciyle de o kanalda da çalışmalarımızı sürdürüyoruz. BDDK’dan olur’u aldığımızda internet şubemizde kullanıma açılmış olacak. İnternet bankacılığında diğer bankalarında verdiği temel 8-9 ürünün hepsi olacak. Ama daha kolay nasıl yapacaksınız? Derseniz mobil imzayı çok fazla kullanacağız. Hesap açılışında ıslak imza gerekiyor ama sonraki süreçlerde mobil imzayı daha aktif kullanacak yöntemler izleyeceğiz.
KURUMSAL, KOBİ VE BİREYSELE GİDECEK, SEKTÖREL YAPILANACAK: Biz hem kurumlara, hem KOBİ’ye hem de bireysel müşterilere hizmet vermek istiyoruz. Cirosu 75-100 milyon dolar üzerinde Türkiye’de yaklaşık 1000 kurumsal müşteri var diye düşünürsek biz bunların çoğunda olmak istiyoruz. Ama her işinde olmak gibi bir iddiamız olamaz. Ayrıca sektör bazlı yapılandırma yapacağız. Kurumsalda ağırlık verdiğimiz ürünler olacak. Yurtdışı fonlama ihtiyaçlarının karşılanması, dış ticaret, yapılandırılmış finansman, risk ve Hazine ürünleri gibi. Bir banka için kurumsal şirketlere hizmet vermemek olmaz. Çünkü marjlar düşüktür ama hacim sağlar ve bu size diğer müşteri grupları içinde kaynak oluşturur. Ticari ve bireysel kadroyu da kuruyoruz. Baştan itibaren hepsinde olacağız ve süreçlerimiz hazır. Daha çabuk hacim yaratacağımız doğal olarak kurumsal olur ama pay olarak ileride baktığınızda sektör ortalamalarının tersine bir seyir görmezsiniz.
İŞTİRAK POLİTİKASI İHTİYAÇ VE VERİMLİLİK ODAKLI OLACAK: Hızlı balık olacağız. Çağrı merkezimizi de kuracağız. Önce dışarıdan hizmet alacağız ama belli büyüklüğe ulaşınca kendi bünyemize alma ihtimalimiz var. iştirak politikasında ise stratejimizin temelini müşterimizin ihtiyacı var mı? Bizim bünyemizde olması şart mı dışarıdan alabilirmiyiz? Diye ihtiyaç ve verimlilik odaklı bakıyoruz. Asıl işimiz olan bankacılığı destekleyecekse ve dışarıdan satın almak yerine bize ne fayda sağlayacaksa orada olacağız. Sigortacılık yapalım mı? müşterimizin menfaatine dersek kurarız yoksa dışarıdan alırız. Keza varlık yönetimi ki bunu düşünüyoruz. Önce basit bankacılık ürünlerini verelim ihtiyaç belli aşamaya geldiğinde karar vereceğiz.
FARKIMIZI FON GETİRME KONUSUNDA GÖSTERİRİZ: Biz farkımızı yurtdışından fon getirirken
göstereceğiz. Sendikasyon kredisi ile kaynak sağlayacağız. Türkiye’de fon belli. Yabancı sermaye
ihtiyacı belli. Bank Odea’nın kendini ayrıştırabileceği en önemli noktalardan biri olarak bunu
görüyoruz açıkçası. Biz Türkiye’de bankacılık yapmak için Türk bankası olarak kurulduk.
Sermayedarımız uluslararası sadece. Ama sermayedarımızın daha köklü olduğu bölge Kuzey Afrika ve Ortadoğu. Dolayısıyla bundan faydalanmak bize kaldıraç getirir, avantaj sağlar. Bu bizim artı gücümüz. Ondan faydalanmak istiyoruz.
Her zaman sermayesi büyük likiditesi çok bir banka oluruz
Ekim ayında bankacılık yapma lisansı alan Bank Audi, Türkiye’de Odea Bank adı altında faaliyet
gösterecek. BDDK’nın 300 milyon dolar sermaye şartını yerine getiren Bank Audi’nin Türkiye
operasyonu Odea Bank, BDDK’nın ‘başlayabilirsiniz’ onayını bekliyor. Bank Audi aslında sadece
bu sermaye ile kalmayacak. Türkiye’ye olan sermaye taahhüdünü da artıracak. Nitekim Odea
Bank Genel Müdürü Hüseyin Özkaya, “2013 ya da 2014’te ilk hedefe ulaştığımızda yeniden
bir sermaye getireceğiz. Sonra bir tane daha. Yani 2 kere daha sermaye artışı yapmamız ve
hedeflediğimiz büyüklüğe ulaşmamız lazım. Her zaman sermayesi büyük likiditesi çok bir banka
olmayı hedeflediğimiz için mutlaka doğru zamanda yeni sermaye enjeksiyonu yapmış olacağız.
Büyümeyi yeniden üst boyuta taşıyacak sermaye akışı olacak. Bu akışta 1 milyar dolar mertebesinin altında olmaz. Sendikasyonlar, fon akışları belki bir tahvil ihraç ederiz ve ona yardımcı olurlar. Böyle
baktığınızda da destek birkaç milyar doları bulur” dedi.
Ece CEYHUN/DÜNYA