Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’dan sonra İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali de Moody’s’in Türkiye’nin kredi notunu artırmasını yeterli bulmadı. Bali, “Bunlar mahcup hareketler. Türkiye’nin çoktan ‘yatırım yapılabilir ülke’ seviyesinde olması lazımdı. Adil davranmıyorlar ve haksız rekabet yaratıyorlar. Bu kuruluşlar ülkelerin geleceklerini etkiliyor” dedi.İŞ Bankası Genel Müdürü Adnan Bali, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye’ye karşı haksızlık yaptığını belirterek, “Moody’s’in Türkiye’nin kredi notunu bir kademe artırması mahcup hareketlerle yaptıkları bir oynama. Türkiye’yi kimler ‘yatırım yapılabilir ülke’ pozisyonuna çıkarttırmıyorsa adil davranmıyor” dedi. Türkiye’nin bütün finansal rakamları yukarı yönlü bir trend izlerken, sadece cari açığa bakarak not verilmesinin yanlış olduğunu kaydeden Bali, kredi kuruluşlarının Türkiye’yi değerlendirirken, bir çok olumlu, güzel verilere bakmayı atladığı yorumunu yaptı.
Geleceklerini etkiliyor
Moody’s’in Türkiye’nin kredi notunu artırmasını Gaziantep’te değerlendiren Bali şunları söyledi: “Reyting kuruluşlarının, Türkiye’nin notunu ‘Yatırım yapılabilir ülke’ seviyesine çıkarmamalarını anlayamıyorum. Bu aynı zamanda haksız rekabeti de beraberinde getiriyor. Yatırım yapılabilir ülkelerle Türkiye’yi karşılaştırdığımda ortadaki adaletsizliği görmemek elde değil. Bize ‘yatırım yapılabilir’ notunu vermemeleri Türk bankalarının da risk ağırlıklı verilerinin yüksek çıkmasına neden oluyor. Hak etmediği halde bir çok ülke yatırım yapılabilir konumda ve onların bankalarının risk ağırlık dereceleri de bizimkilerden çok daha düşük. Reyting kuruluşları, ülkelerin de geleceklerini etkiliyor.”
Türkiye’nin büyümesindeki faktörlerin giderek farklılaşmaya başladığını da belirten Adnan Bali, Türkiye’de artık büyümenin kompozisyonunun değiştiğini kaydetti. Bali konuşmasına şöyle devam etti: “Artık Türkiye’nin yaptığı ihracat, büyümeye doğrudan katkı sağlıyor. Bu yeni kompozisyon aynı zamanda enflasyonda da kendisini gösteriyor. Enflasyon rakamlarına bakılırken kur dengesine kimse dikkat etmiyor. Doların 1.80 olduğu zamanla 1.50 olduğu zaman çıkan yüzde 7 enflasyon birbirinden çok farklı. Ben her zaman doların 1.80 olduğu zamanki yüzde 7’yi dikkate alırım. Bu çok daha sürdürülebilir bir enflasyon olarak kabul edilebilir. ”
Basel II gelişmekte olan ülkelerin dinamizmini elinden alıyor
ADNAN Bali, temmuz ayında yürürlüğe girecek Basel II uygulamalarının gözden geçirilip finans sisteminin etkin çalışabilmesinin gerekliliğine dikkat çekerek, şunları söyledi: “Büyüme ihtiyacı olan bankacılık sisteminde, yüzde 12 hedef sermaye yeterlilik rasyosu (SYR) koyup, oyun alanını daraltması yeniden düşünülmeli. Basel II ile gelişmekte olan ülkelerin dinamizmi ellerinden alınmak isteniyor. Basel II’nin Türk bankacılık sisteminde sermaye yeterlilik rasyoları üzerinde 130 baz puanlık düşürücü etkisi öngörülüyor. Bunun yanı sıra bundan sonraki dönemde yüzde 12, hedef rasyo olarak geçerli. Biz yüzde 12 hedef rasyomuzu koyduğumuzda Avrupa böyle değildi. Orada rasyonun yüzde 8’den yüzde 9’a yükselmesi için stres testini geçemeyen bankaların 115 milyar Euro ilave sermayelendirme ihtiyacı varken, büyüme ihtiyacı böyle olan bir ülkenin kendisine yüzde 12 hedef rasyo koyup oyunun alanını daraltması bence yeniden düşünülmesi gereken bir konu” dedi.
Zeugma kazılarına 5 yıllık destek verecek
TÜRKİYE İş Bankası dünyanın önde gelen açık hava müzelerinden biri olan Zeugma Antik Kenti’nde sürdürülen “Muzalar (Esin Perileri) Evi” kazı çalışmalarına destek vermeye başladı. İş Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Ersin Özince, İş Bankası’nın Muzalar Evi’nde sürdürülecek kazı çalışmalarına 5 yıl boyunca destek vereceğini söyledi. Hürriyet
Yazdır