Yazdır

''Ödenen faturalar açıklanmalı''

Tarih: 20 Haziran 2012 - 08:01

Mehmet Kalkavan, “Çapraz satış imkânına sahip olabilmek için trafik sigortasında belli bir zarar tutarı sineye çekilmektedir" dedi

Trafik sigortasının, sigorta şirketlerince potansiyel sigortalılara ulaşmada bir araç olarak görüldüğünü belirten TSRŞB Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Kalkavan, “Çapraz satış imkânına sahip olabilmek için trafik sigortasında belli bir zarar tutarı sineye çekilmektedir” dedi ve sözlerine şu şekilde devam etti: “Ancak 2011 yılı sonuçları da gösteriyor ki, hayat dışı branşlarda elde edilen 60 milyon lira tutarındaki düşük bir teknik kâr, böylesine yüksek meblağlı zararı sineye çekmeyi her geçen gün daha da anlamsız kılıyor. 2011 yılında, bu branşta karşılaşılan 458 milyon lira tutarındaki zararın, sektöre son derece zarar verdiğini söylemek güç değil. 2006 yılından bu yana sektör bu branşta devamlı olarak zarar etmiş ve altı yılın toplamında bu zarar 2 milyar lirayı aşmıştır.”
‘SGK’YA AKTARILAN TUTARIN PRİME ORANI SADECE YÜZDE 1 ARTACAK’
Toplam primin yüzde 10’unun SGK’ya aktarılmasının, dünya uygulamalarıyla örtüşmediğini vurgulayan Kalkavan, aktarım tutarını belirleme usulünde yapılan değişikliğin, şirket bazında etki yaratacağını, sektör toplamındaysa teknik zararı zıplatmayacağını belirtti. Geçen yıl poliçe başına maktu bir tutar aktarıma tabi tutulmuş olmasına rağmen, aktarılan tutarın yazılan toplam prime oranını yüzde 9 olarak ifade eden Kalkavan, “Bu değişiklikle, sektörün SGK’ya aktaracağı tutarın prime oranı sadece yüzde 1 artmaktadır. 2012 yılında 3 milyar lira tutarında prim yazılacağını varsayarsak, bu ilave artışın nominalde etkisi 30 milyon lira civarında olacaktır. 2011 yılıyla 2012 yılı arasındaki asıl fark, geçen yıl her bir poliçeden aynı tutar aktarıma tabi tutulurken, bu yıl poliçe priminin yüzde 10’unun aktarıma tabi tutulmasıdır. Diğer bir deyişle İstanbul, Ankara gibi büyük illerde iş yazan şirketler daha fazla tutarı aktaracakken, primi düşük küçük illerde iş yazan şirketler daha düşük bir tutarı SGK’ya aktaracaktır” dedi.
‘SADECE TARİFE DEĞİL, HASAR KONTROLÜ DE DÜZELTİLMELİ’
Sektörün bu zarardan çıkabilmesi için uygulamakta olduğu tarifede bir düzeltmeye gitmesi gerektiğini vurgulayan Kalkavan, “Negatif sonuçların kronikleşmesi ve zarar tutarının oldukça yüksek meblağlara ulaşmış olması nedeniyle, sadece tarife tarafında bir düzeltme yeterli olmayacaktır. Hasar yönetimindeki kontrolün de yukarılara taşınması gerekmektedir. Ayrıca, sisteme yük bindiren kişilerin, sistemin prim yükünü de üstlenmeleri gerektiği, tüm sigorta şirketlerinin de bu yönde hareket etmesi, trafik sigortasının düzlüğe çıkabilmesi için son derece faydalı olacaktır” şeklinde konuştu ve sözlerine şöyle devam etti: “Hasar performansı önceden belirlenmiş kriterlerin dışında kalan, şirket tarifesinden tamamen bağımsız, yurt dışı uygulamalarında olduğu üzere, eşik değerin belli bir katı ile sınırlandırılmayan, bu tür kişileri ıslaha dönük serbest bir tarife uygulamasının getirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Aksi takdirde, sisteme bu şekilde yük bindiren kişilerin faturası, riski düşük sigortalılara bir şekilde çıkarılmaktadır. Gerek bu haksızlığın giderilmesi ve gerek aşırı derecede sigorta kullanımı ile sistemi dejenere eden kişilerin ıslahı açsından, bu konuda bir değişikliğe gidilmesi gerekmektedir.”
‘SİGORTA ŞİRKETLERİNİN SORUMLULUĞU SONA ERİYOR’
Aktarımın yapılmasıyla sigorta şirketinin sorumluluğunun sona ereceğinin hükme bağlandığını belirten Kalkavan, diğer taraftan kusuru olmaksızın trafik kazasında yaralananların tedavilerinin de SGK tarafından Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) çerçevesinde karşılandığına değindi. Bu konuda bir mağduriyetin olduğuna dikkat çeken Kalkavan, “Kişilerin trafik sigortası, üçüncü şahıslara verdikleri zararı tam anlamıyla karşılamamaktadır. Bu kapsamda mahkemelerin vereceği kararlara kadar, sigorta şirketlerinin sorumluluğunun sona erdiğini kabul etmek gerekir. Bu teminatın poliçeden çıkarılarak başka bir yerde işlemlerin gerçekleştirilmesi bizim de arzumuzdur. Nitekim 2010 yılı sonunda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Hazine Müsteşarlığı üst düzey yetkililerinin katıldığı toplantıda, sistem bu şekilde değiştirilecekse de, prim tahsilatının altı ayda bir tekrarlanan MTV taksit tahsilatlarıyla araç bazında yapılması ve sigorta poliçesi teminatları arasından tedavinin çıkarılması teklifi sunulmuştur. Böylelikle tedavi alanında hak etmediğimiz eleştirilerden de sektör olarak kurtulmuş olacaktık. Ayrıca kamunun gerek araç muayenesi ve gerek araç satışı esnasında, bu tutarları geriye dönük olarak tahsil imkanı olacaktı ancak maalesef, bu teklif bazı gerekçelerle kabul görmedi” dedi.
UYGULAMA ULUSLARARASI ANLAŞMAYA VE SİGORTA TEKNİĞİNE TAMAMEN AYKIRI
Dünyada tedavi de dahil, araç sahiplerinin üçüncü şahıslara kusurlu olarak vermiş oldukları yaralanma da dahil, maddi ve bedeni zararların sigorta şirketlerince giderilmesine inanan Kalkavan, “İmzalamış olduğumuz uluslar arası anlaşmada da trafik kazalarında kusuru olmaksızın zarar gören kişilerin maddi ve bedeni zararlarının sigorta şirketlerince karşılanacağını taahhüt etmiş bulunuyoruz” diyerek bu kapsamda sigortalı aracın üçüncü şahıslara vermiş olduğu maddi ve bedeni zararları, sorumluluk sigortasından karşılamak arzusunda olduklarını belirtti. Kalkavan ayrıca, bir başka kurumun vereceği hizmete ilişkin teminatı, poliçelerine yazmalarının sektörün itibarına zarar vereceğini söyleyerek, bunu doğru bulmadığını sözlerine ekledi. Şimdiye kadar SGK’ya devredilen meblağ hakkında da görüşlerini belirten Kalkavan, ocak ve şubat ayları hariç, 2011 yılının son 10 ayında SGK’ya 240 milyonun üzerinde bir tutar aktarıldığını belirtti. Sektörün doğrudan kendisinin tazmin ettiği 2010 yılının son 10 ayında ödediği tazminat tutarının 130 milyon lira olduğunu vurgulayan Kalkavan, “Sektörün ödemiş olduğu tutar bir sonraki yıl neredeyse iki katına çıkmıştır. Acil sonrası tedavi giderlerini SGK’nın cari fiyatlardan değil de, SUT çerçevesinde tazmin etmesine de ayrıca dikkat çekmek gerektiğini düşünüyorum” şeklinde konuştu.
‘PRİMİ YÜKSEK ŞEHİRLERDE SATILAN POLİÇELER ZAMLANACAK’
SGK’ya aktarılan tutarın, trafik kazalarında yaralananların tedavi edilmesinde kullanıldığının belirtilmesi gerektiğini düşünen Kalkavan, şeffaflığın ve bir sonraki sene aktarılacak tutarın belirlenebilmesi içinse, son yılda ödenen faturaların ortaya konulabilir olması gerektiğini ve aksi halde tamamen fiktif bir artırıma veya indirime gidilerek aktarım gerçekleştirilmiş olacağını dile getirdi. Harcamayı yapan kurum olması sebebiyle, gerek kamuoyunu ve gerekse sigorta şirketlerini tatmin edici şeffaflığı sağlamasını koşul olarak gören Kalkavan, “Güvenirliği temin etmek doğal olarak SGK’nın görevidir” dedi. Bu yeni düzenlemelerle, özellikle primi yüksek olan büyükşehirlerde satılan poliçelerin zamlanmasını kaçınılmaz olarak gören Kalkavan, geçen yıl bu poliçelerden 15 liralık bir aktarım yapıldığını, bugün bu aktarımın 30 lirayı aşacağını söyledi. Bu farkın da, poliçelere ekleneceğini belirten Kalkavan son olarak, poliçe primi 150 lira ve altında olan illerin primlerinin, bu değişikliğe bağlı olarak artmayacağını ifade etti. sigortacı

Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/odenen-faturalar-aciklanmali/352863