Yazdır

'Verimliliğin önemi arttı'

Tarih: 14 Haziran 2012 - 02:44

Uluşahin, 'Konjonktürel gelişim doğrultusunda, sektörümüzün önceliklerinin belirlenmesinde ve stratejilerde de bazı farklılıklar oluştu' dedi

Değerli Basın Mensupları,
Öncelikle davetimize cevap verip bugün burada bizlerle olduğunuz için hepinize ayrı ayrı teşekkür ederiz.
Zaman zaman toplantılarla ya da basın bültenleri aracılığı ile Bankamızdaki gelişmeleri, sektöre ilişkin görüşlerimizi sizlerle paylaşıyoruz. Her platformda Şekerbank’ın ‘Anadolu Bankacılığı’ misyonuna ve küçük işletmeleri, tarımı, üretimi desteklemeyi hedef alan vizyonuna vurgu yapıyoruz. İşte bugün de, bu kapsamda yaptığımız çalışmaları sizlerle paylaşmak ve bunu da, ‘Anadolu Bankacılığı’nı misyon edinmiş 60 yıllık köklü bir kurum olarak Anadolu’da yapmak istedik. 70 il, 204 ilçedeki yaygın şube ağımızla tabana yaygın bankacılıkta uzman bir kurum olarak, önümüzdeki dönemde de sizlerin katılımlarıyla zenginleşecek bu tür Anadolu gezilerini tekrarlamayı hedefliyoruz.
Bildiğiniz gibi, son yıllarda ülkemiz, ekonomisiyle, finans kurumlarıyla, reel sektörüyle yükselen ekonomiler içinde en önemli ülkelerden biri haline geldi. Bizi farklılaştıran ve güçlü kılan özelliklerimizin, büyüme potansiyelimizin, genç nüfusumuzun sağladığı dinamizm ile tüm dünyanın ilgi ve odağının ülkemize yöneldiğini görüyoruz.
Bu konjonktürel gelişim ve ekonomimizin yükselen grafiği doğrultusunda, sektörümüzün önceliklerinin belirlenmesinde ve stratejilerde de bazı farklılıklar oluştu. Yükselen reel sektörü ve büyüyen ekonomimizi destekleyecek bir finans sektörünün gerektirdiği şekilde, bankalarımız da son yıllarda gerçek bankacılık faaliyetlerine yönelmeye başladılar. Bu çerçevede, son yıllarda sektörümüzün aktif tarafının kompozisyonunda göze çarpan gelişmeler oldu. 2003 yılında ülkemiz bankacılık sektörünün aktif yapısı içindeki kredi oranı yüzde 28 iken bu oran 2011 yıl sonunda yüzde 56 olarak gerçekleşti.
Sektörümüzde önceki dönemlere kıyasla agresif, hacim bazlı hedefler, yerini uzmanlaşmaya bıraktı. Artık sektörümüzde, 5-6 yıl önceki pazar payı ve fiyatlama bazlı rekabet yerine, sürdürülebilir nitelikli hacimsel büyümenin önde olduğu, verimlilik odaklı bir strateji hakim bulunuyor.
Sektör kaynaklarının menkul kıymetler yerine daha çok reel sektöre finansman olarak aktarıldığı bu dönemde, bankacılık ürün değerlendirme süreçleri doğrultusunda, öncelik, cirosal ve bilançosal anlamda büyük firmalara verildi. Hem bireysel hem de ticari tarafta, kredi yeterliliği açısından daha elverişli olan müşteriler bankacılık hizmetlerinden faydalanırken, bu sürecin doğal bir sonucu olarak esnaf, küçük işletme gibi kredilendirme tahlil süreçlerinin standart gerekliliklerine uyum sağlayamayan kesim, bankacılık sektörünün finansman olanaklarından yeterince faydalanamadı.
İşte bu noktada, Şekerbank olarak kuruluş misyonumuzdan gelen uzmanlık alanlarımız ve ilgili kesimlere geçmişten bu yana verdiğimiz hizmetle farklılaşmayı başardık. Çünkü, esnaf, küçük işletme, tarım, banka hizmetleriyle tanışmamış kesim, tabana yaygın portföy, Anadolu girişimcisini desteklemek gibi başlıklar, Şekerbank’ın geçmişten bu yana bilgi birikiminin bulunduğu, misyonumuzun temelindeki ifadelerdir.
Bugün yüzde 62’si Anadolu’da bulunan şubelerimizle bankacılık hizmetlerine ulaşamayan kitlelere ulaştık. Ülkemizdeki birçok büyük firmanın büyümesinde rol almış bir kurum olarak, Anadolu’daki girişimcilerin iyi ve kötü gününde yanında olduk. Müşterilerimiz ile yol arkadaşı olarak birlikte büyürken, hem Bankamıza hem de onlara kazandırmaya gayret ettik ve bu yönde çalışmaya devam ediyoruz.
‘Anadolu Bankacılığı’ olarak özetlediğimiz bu başlıklara yoğunlaşarak geçmişten bu yana sürdürdüğümüz itidalli ama sağlam büyüme stratejisiyle yakaladığımız performans, rakamlarla da kendini gösteriyor.
Bildiğiniz gibi, bu yılın ilk 3 ayında 60.7 milyon TL net kar elde ederek, karımızı bir önceki yılın aynı dönemine göre ikiye katladık. 31.03.2012 solo bilanço verilerine göre, son bir yılda yüzde 9 büyüme kaydeden Şekerbank’ın aktif büyüklüğü 14.5 milyar TL’ye ulaştı.
Mart 2012 bilanço verilerine göre, toplam kredi hacmimiz 2011 ilk 3 aya göre yüzde 12 artışla 8.9 milyar TL’ye yükseldi. Aynı tarih itibariyle toplam aktiflerimizin yüzde 61’ini krediler oluşturdu. Geçmişten bu yana Şekerbank’ta sektör ortalamasının üzerinde seyreden bu oranı yıl sonunda yüzde 67’lere taşımayı hedefliyoruz.
Üretimi destekleme amacımız çerçevesinde, kredi portföyümüzün yarısını esnaf, çiftçi, küçük ve orta boy işletmelere kullandırdık. Genel olarak KOBİ kredilerinin toplam krediler içindeki payını gösteren bu oran, sektörde yüzde 23 civarında iken Şekerbank’ta yüzde 50’dir.
Üreteni destekleme vizyonumuz çerçevesinde, pasif tarafında da reel sektöre, esnafımıza ve işletmelere sürdürülebilir uzun vadeli kaynak sunacak önemli çalışmalara imza attık. Türkiye’nin ilk KOBİ VTMK (Varlık Teminatlı Menkul Kıymet) programı kapsamında Eylül 2011’den bu yana toplam 640 milyon TL lik ihraç gerçekleştirdik. Sağlanan bu kaynağı, uzun vadeli ve sürdürülebilir finansman desteği olarak yine esnaf, KOBİ ve küçük işletmelerimize yönlendiriyoruz.
Önümüzdeki hafta Londra’da bu konuya özel uluslararası bir ödül de alacağız. Şekerbank, gelişmekte olan piyasalarda öncülük, yenilikçi yaklaşım ve sağlam finansal strateji kriterlerinin dikkate alındığı EMEA (Europe Middle East Africa) Finance 2011 Yılı Başarı Ödülleri’nde, dünyanın KOBİ kredileri teminatlı gerçekleştirilen ilk VTMK ihracı işlemi ile ödül kazandı. Türkiye’de ve dünyada bir ilki gerçekleştiren Bankamız, bu kapsamda “En iyi Varlık Teminatlı Menkul Kıymet Ödülü”ne (Best Covered Bond) değer görüldü.
Değerli Basın Mensupları,
Şekerbank’ın Anadolu Bankacılığı misyonu ve üretene destek stratejisi, enerji verimliliğinin finansmanı konusundaki çalışmaları, uluslararası kalkınma bankaları ve fonlar tarafından doğru algılanıyor ve önemseniyor. Bankamız, özellikle yerele, üreticiye, esnafa, KOBİ’lere ulaşmada ‘Türkiye’nin anahtar bankası’ olarak görülüyor.
VTMK ihracımızın ilk diliminde; IFC (Uluslararası Finans Kuruluşu), FMO (Hollanda Yatırım Bankası) ve UniCredit Bank AG nitelikli yatırımcılar olarak yer aldı. İkinci serinin yatırımcıları ise EIB (Avrupa Yatırım Bankası) ve EBRD (Avrupa Kalkınma Bankası) oldu. Geçtiğimiz Cuma gerçekleşen son seri ihracında ise yatırımcı olarak KfW (Alman Kalkınma Bankası) yer aldı. Bu kurumlar, KOBİ kredilerimizin teminatıyla uluslararası platformda TL olarak ihraç ettiğimiz bu tahvile talepte bulunarak, Şekerbank’ın ‘Anadolu Bankacılığı’ndaki uzmanlığına duydukları güveni teyit ettiler.
Şekerbank’ın sağladığı yurt dışı kaynakların niteliğine baktığımızda, hem temin edilen kuruluşlar hem de kaynağın ulaştığı kitle açısından, Bankamızın sürdürülebilir toplumsal kalkınmaya, enerji verimliliğine verdiği önemin takdir edildiğini görüyoruz. Bugün bilançomuzda bulunan 700 milyon USD’ye yakın yabancı fonlamanın yüzde 70’ini tarım, esnaf ve KOBİ müşterilerimiz için edinilen kaynak oluşturuyor. Özellikle 2009 yılında enerji verimliliğinin finansmanında sektörde bir ilk olarak geliştirdiğimiz EKOkredi kapsamında yaptığımız faaliyetler, uluslararası finans kuruluşları nezdinde takdir ediliyor. Bilançomuzdaki yabancı kaynağın yüzde 20’ye yakınını enerji verimliliği yatırımlarına sağladığımız finansman desteği için kullanıyoruz.
Yapılan araştırmalar, enerji talebi yüksek seviyede devam ettiği sürece Türkiye’de 2020 yılına kadar enerji ihtiyacının iki kat artacağını göstermektedir. Enerjinin yüzde 70’inin ithal edildiği ülkemizde, arzı artırmak için enerji üretim yatırımlarını, talebi dengelemek için ise enerji verimlilik projelerini desteklemek büyük önem taşıyor. Bu noktada, kaynak temini açısından finans sektörünün rolü ortaya çıkıyor.
Şekerbank olarak, sürdürülebilirlik çerçevesinde şekillenen stratejimizin sağladığı motivasyonla geliştirdiğimiz EKOkredi ile, enerji verimliliği alanında bu güne dek 320 milyon TL’yi aşkın finansman desteği sağladık. Bu sayede ülkemizde 396 KOBİ, 22 bin 314 bireysel müşteri ve 2 bin 775 esnaf, çiftçi ve küçük işletme olmak üzere toplam 25 bini aşkın müşterimiz enerji tasarrufu ile tanıştı. Yine bu kapsamda sağladığımız kaynak ile 20 binden fazla konut yalıtıldı ve böylelikle 1.8 milyon ton CO2 salımı engellenmiş oldu.
Bu alanda yaptığımız çalışmalar son dönemde Bankamız için gurur verici bir gelişmeyi sağladı. EKOkredi, 20 - 22 Haziran'da Brezilya'nın Rio de Janerio kentinde gerçekleşecek Rio+20 Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Konferansı'nda ülkemizi temsil etmeye hak kazandı. T.C. Kalkınma Bakanlığı tarafından yürütülen ve ülke genelinde sürdürülebilir kalkınma ve yeşil ekonomi alanlarındaki en iyi uygulamaların değerlendirildiği süreçte EKOkredi, ödüle hak kazanan tek finans sektörü projesi oldu.
Önümüzdeki hafta tüm dünyadan on binlerce kişinin katılımıyla düzenlenecek olan bu konferansta ülkemizi temsil edecek 25 proje arasında yer alan EKOkredi’yi geliştirmeye, ulusal politikalara paralel olarak enerji verimliliği alanında tabana yaygın bir farkındalık oluşturmaya ve bu alanda uygun finansman olanakları sunmaya devam edeceğiz.
Bu çerçevede, sizlerle yine Bankamız için çok önemli olan bir ödül sürecini daha paylaşmak isterim. Şekerbank, çevre ve kurumsal yönetişim ile sosyal sorumluluk uygulamalarını projelerine entegre etmede öncü ve yenilikçi olan bankaların ödüllendirildiği, Financial Times ve bir Dünya Bankası grubu üyesi olan IFC (International Finance Corporation) tarafından düzenlenen Sürdürülebilirlik Bankacılık Ödülleri’nde (Sustainable Finance Awards) finale kaldı. Çevre duyarlılığı, toplumsal kalkınmaya destek gibi çok önemli başlıklarda, Avrupa Bölgesi’nden 15 önemli kuruluşu geride bırakıp İngiltere ve İsviçre’den birer banka ile birlikte son üç finalist arasında yer almak, yaptığımız çalışmaların başarısının teyidi olması ve sürdürülebilirlik alanında ülkemizi temsil etme açısından gurur verici bir gelişmedir.
Değerli Arkadaşlar,
Tüm bu değindiğim alanlardaki geçmişten gelen uzmanlığımız ve konuşmamın başında özellikle değindiğim bankacılık sektörünün sunduğu finansman olanaklarından yeterince faydalanamayan kesimlere ulaşma amacımız çerçevesinde, bugün esnaf ve küçük işletmelerimize özel yeni bir hizmet paketi sunuyoruz.
Ülkemizde, özellikle esnaf, çiftçi, küçük işletme ve KOBİ’lerde bankacılık hizmetinden faydalanma, ticari finansman ihtiyacının kredi yoluyla sağlanması konusunda büyük bir açık olduğunu biliyoruz. Yapılan araştırmalar Anadolu KOBİ’lerinin yarısından fazlasının ticari kredi kullanmadığını gösteriyor.
Hem geliştirdiğimiz alternatif kredilendirme süreçleriyle hem de saha aktivitelerimizle bu açığı kapatmaya, daha çok üreteni alternatif finansman imkanlarına ulaşır hale getirerek ülkemiz ekonomisine destek olmayı hedefliyoruz.
2008 yılından bu yana her yıl gerçekleştirdiğimiz tarım sektörüne yönelik Anadolu Turları kapsamında 6.500’e yakın köy ziyareti ile 195.000 çiftçiye ulaştık. Buna 2010 yılından itibaren başladığımız işletme bankacılığı saha aktivitelerimizi de dahil edersek, bugüne kadar gerçekleştirdiğimiz Anadolu Turları ile yaklaşık 220.000 civarında esnafımıza, çiftçimize, işletme sahibi müşterimize ulaştığımızı görüyoruz.
Devam eden saha aktivitelerimiz çerçevesinde, bugün arabalarımızdan ikisi Antakya’da, diğer ikisi ise Ordu ve Artvin’de şubelerimizle birlikte işletmeleri ziyaret ediyor. 12 Mart’ta İstanbul’dan başlayan Şekerbank Anadolu Turu, 6 Temmuz’da Antalya’da tamamlanacak.
Tüm bu çalışmalarımıza ek olarak Bankamızın ‘Anadolu Bankacılığı’ misyonunun en önemli unsuru olan bankacılık hizmetlerinden yeterince faydalanamayan esnaf, küçük işletme ve KOBi’lere ulaşma hedefimizi daha etkin bir şekilde yerine getirmek amacıyla bu konuda ülkemizdeki mevcut fotoğrafı görmek, hizmet edeceğimiz hedef kitleyi daha iyi tanımak istedik. Bu amaçla geçtiğimiz Mart ayında, 40 il genelinde ve 1000’i aşkın bankacılık hizmetinden faydalanmayan kişiyi kapsayan bir araştırma gerçekleştirdik. Araştırma sonucunda ülkemizde bankacılık hizmetiyle hiç tanışmamış kitlenin yüzde 16’sının esnaf, çiftçi, serbest meslek sahibi, KOBİ kategorisinde yer aldığı tespit edildi.
Bu bilgiler doğrultusunda ve sahadan edindiğimiz esnaf ve küçük işletmelerin standart mali analiz süreçlerinde yaşadıkları zorluklara ilişkin deneyimlerimizi de göz önüne alarak, bu kesimi bankacılıkla tanıştırmak için yeni bir hizmet paketi geliştirdik. ‘Benim Bankam Paketi’ adını taşıyan ve hali hazırda ülkemizde ilk ve tek olarak uyguladığımız ‘nakit akışına dayalı kredilendirme’ yöntemini geliştirerek uyguladığımız bu ürün ile esnafımızın, küçük işletmelerin daha kolay kredi olanaklarına ulaşmasını, desteğimizle işlerini büyütmelerini ve böylelikle ülkemiz ekonomisine destek olmayı hedefliyoruz.
Bu ürünümüzün detaylarını ve ilgili segmentin kredi kullanım alışkanlıklarını Genel Müdür Yardımcımız Halit Haydar Yıldız daha detaylı anlatacaklardır.
Tekrar hepinize katılımınızdan dolayı teşekkür ediyorum.

Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/verimliligin-onemi-artti/352409