FinansGündem
Bank Asya’nın en son kurulduğu için en genç katılım bankası olduğunu belirten Bank Asya Genel Müdürü Abdullah Çelik, “Bugün en iyi banka konumunda” dedi. Bank Asya dışındaki diğer tüm katılım bankalarının yabancı sermayeli olduğunu vurgulan Çelik, son yıllarda yabancıların Türkiye’ye bakış açısının değiştiğinin dile getirdi. Özellikle Kuveytliler’in Türkiye pazarına çok iyi baktıklarını aktaran Çelik, “Son dönemde yabancı sermayeli bankaların iştahı arttı ve şube yatımları hız kazandı” dedi. Çırağan Sarayı’nda ekonomi basını ile sohbet toplantısı düzenleyen Çelik, “2 milyona yakın aktif müşteriye ulaştık. Yaklaşık 2 milyon da kart müşterimiz var. Yeni müşteriler içerisinde muhafazakarların payı yüzde 25’i geçmez. Katılım bankacılığı denilince sadece muhafazakarların işlem yaptığı bankalar anlaşılmasın, çünkü artık hizmet kalitesi, komisyon oranları ve sağlanan diğer avantajlar daha ön planda” diye konuştu.
MEVDUATTAKİ HIZLI ARTIŞIN SIRRI
Bank Asya’nın mevduatını yüzde 6 oranında artırdığını da ifade eden Abdullah Çelik, bu oranın katılım bankalarında yüzde 1.6, tüm bankacılık sektöründe de yüzde 1 seviyesinde olduğunu söyledi.
Mevduattaki artışın en önemli nedeni olarak yeni dönemde bankanın bireysel hedeflere göre performans sistemine geçilmesini gösteren Çelik, açıklamalarına şöyle devam etti: “Mevduatlarımızdaki artışın önemli bir nedeni de personelimizin gayretli çalışmaları. Arkadaşlarımız parası olan müşterileri bazen aylarca takibe alıyor ve Bank Asya müşterisi yapmak için elinden geleni yapıyor.”
Katılım bankalarının Türkiye’de hızlı büyüme trendi yakaladığını ifade eden Çelik, “Son 5 yılda katılım bankaları daha hızlı büyüdü. 2002 yılında katılım bankacılığının toplam sektörün aktif büyüklüğündeki payı yüzde 2.1 seviyesindeydi. Bugün yüzde 4.6’ya ulaştı. Her yıl normal bankacılık sektörüne oranla 2 kat daha hızlı büyüdük. Bu yıl için yüzde 20 kredi ve mevduat büyümesi öngörmüştük. Böyle giderse yılsonunda yüzde 20’yi de geçebiliriz.” şeklinde konuştu.
Önümüzdeki dönemde KOBİ ve konut kredilerinde büyümeyi istediklerini kaydeden Abdullah Çelik, “Konut kredilerinde bu yılın ilk çeyreğinde sektör yüzde 6 civarında büyürken biz, yüzde 7.2 büyüdük. KOBİ kredilerinde ise sektörde yüzde 4’lük artış sağlanırken biz yüzde 22 büyüdük. Sukuk tahvili (kira sertifikası) ile ilgili yasal düzenlemenin tamamlanması bizim için çok önemli bir gelişme. Çünkü şu an itibarıyla biz sadece kredi işi yapabiliyoruz. Sukuk’la birlikte porföyümüzü genişletebileceğiz” diye konuştu. Kira sertifikalarının katılım bankaları için büyük önem taşıdığını belirten Çelik, “Biz de yakında hazine operasyonlarına başlayacağız. Hazine işlemlerini bankalar için en önemli operasyonlar olarak görüyoruz.”
‘FİZİKİ ALTIN VERMEYE BAŞLAYACAĞIZ’
Son dönemde bankaların gündeme aldığı ‘altın bankacılığı’ konusunu da değerlendiren Çelik, 19 Mart’tan bu yana 700 kilogram altın topladıklarını belirtti. Yakında çok daha fazla şubeden altın işlemlerinin yapılacağını vurgulayan Çelik, bu konuda şu açıklamaları yaptı: “Bizim aracılığımızla yapılan işlemler her anlamda daha karlı, çünkü müşterilerimiz alım satımlarda daha kayba uğruyor. Eylül ayından itibaren isteyen müşterilere fiziki altın da vermeye başlayacağız. Müşterilerimiz altınlarını istedikleri zaman bozdurabildiği gibi yıl sonunda da altın olarak belirli bir getiriye sahip oluyorlar. Bu arada sadece yastık altındaki altınlar değil, toprak altındaki altınlar da şubelerimize geliyor. Bir müşterimiz tarihi altın paraları şubemize getirerek hesap açtırmak istedi. ”
Yurtdışı operasyonların da büyük bir iştahla devam ettiğini söyleyen Abdullah Çelik, “Afrika’daki operasyonların başına Bekir Sönmez isimli arkadaşımız geçti. Afrika heyecan verici bir pazar. Senegal, Nijer, Gine ve Moritanya’da bankacılık faaliyetlerimiz var. Oralara çok uzun vadeli bakıyoruz. Şu anda konsolide bilançomuzda Afrika’nın payı çok düşük. Ama bu bir tohum atma gibi. Uzun vadede bu bölgede çok büyük potansiyel görüyoruz. Balkanlarda banka almak istiyoruz, bu kapsamda girişimlerimiz sürüyor. Biz ırak’ı çok sevdik. Erbil’deki şubemizi öyle tasarladık ki küçük bir banka gibi. Gerektiği zaman bölgede yayımlamazı sağlayacak altyapıyı kurduk. Irak’ta ciddi bir ticaret potansiyeli var.
Bank Asya’da şu anda yurtdışına açılma stratejisi kapsamında yabancı uyruklu çalışanların bulunduğunu söyleyen Abdullah Çelik, “Örneğin şu anda Senagalli bir çalışanımız var. Farklı ülkelerden gelen arkadaşlarımız var. Bütün bunları uzun vadede yurtdışına açılma vizyonumuz gereği yapıyoruz. Yabancı çalışanlarımızı uzun vadeli yatırım olarak görüyoruz. Çünkü Afrika uzun vadede büyük potansiyel barındırıyor“ dedi.
HİNDİSTAN’A GİDEN İLK KATILIM BANKASI
Çelik, “Hindistan’da temsilciliğimiz açılıyor. Burada da ilk katılım bankası biz olacağız. Çünkü Hindistan katım bankalarına izin vermiyor. Bizim temsilcilik talebimizi kabul ettiler. Potansiyeli olan ülkelerde ve bölgelerde düşük yatırımlarla tohum eker gibi büyümeyi hedefliyoruz. İzin alma süreci 2 yıl sürdü. Şu anda ofis kiralama aşamasındayız. Gerekli izinler alındı, şimdilik sadece temsilcilik olarak faaliyet yürüteceğiz” dedi. Hindistan’da yasal altyapının katılım bankacılığı yapmaya şu an için uygun olmadığını ifade eden Çelik, “Ancak tüm dünyada İslami bankacılık olarak da anılan katılım bankacılığı hızla büyüyor. Hindistan’da da yakında bu alanda adımlar atılacağına inanıyoruz. Hindistan çok büyük bir Müslüman nüfusa sahip. Şimdilik Türkiye ve Hindistan arasındaki ticari faaliyetleri takip etmek istiyoruz. Bu yolla yeni müşteriler bulmayı umuyoruz. Uzun vadede bu pazarın çok büyüyeceği öngörülüyor. Bizim de hedefimiz pazara en erken girenlerden biri olarak bundan pay almak” diye konuştu.
KATILIM BANKALARI DİĞER BANKALARDAN FARKLI
Sohbet toplantısında düzenleyici ve denetleyici otoritelere de seslenen Çelik, bazı düzenlemelerde katılım bankaları ile normal bankaların ayrı kategorilerde tutulması gerektiğini söyledi. Çelik şöyle devam etti: “Bizim sistemimiz farklı çalışıyor. Şöyle ki; bizde vade sonunda kazanılacak para önceden belli değil. Diyelim ki, 100 müşteriye kredi verdik ve birisinde sorun yaşandı, o zaman bunu diğer mevduat sahiplerine yansıtıyoruz. Hiçbir sorunla karşılaşılmaması halinde yüzde 8 kar payı alacak olan müşteriler sorun yaşandığında yüzde 7.5 alabiliyor. Ama diğer bankacılık sistemine bu böyle değil. Mevduatı bağladıkları faizi vade sonunda ödemek zorundalar. Yani biz riskleri müşterilerimizle paylaşıyoruz. Kar-zarar hesabı yapıyoruz. Normal bankalar bunu yapamaz. İşte bu yüzden sermaye yeterlilik rasyosu başta olmak üzere birçok kriter katılım bankalarına farklı şekilde uygulanmalı.”
HIZLI BÜYÜME POTANSİYELİ VAR
Toplantıda hazır bulunan Bank Asya Genel Müdür Yardımcısı Feyzullah Eğriboyun ise yabancı yatırımcıların Türkiye’ye olan ilgisinin her geçen gün arttığını söyledi. New York ve Londra’da çeşitli bankalarda yöneticilik yapan ve 10 ay önce Bank Asya kadrolarına katılan Eğriboyun, Türkiye’nin ve katılım bankalarının çok hızlı bir büyüme potansiyeline sahip olduğunu vurguladı. “Yabancılar Türkiye’ye çok iyi bakıyor” diyen Eğriboyun, ülkemizin bütçe disiplini anlamında yaptıklarının takdir topladığını ve Avrupa’da uzun süre devam etmesi beklenen sıkıntıların Türkiye’ye olan ilgiyi canlı tutacağını belirtti.