Türkiye’de ‘Audi’ ismiyle lisans alamadı BDDK’nın 12 yıldan sonra sıfırdan bankacılık kurma lisansı verdiği Bank Audi’nin CEO’su Samir Hanna, “Bir süredir Lübnan’dan daha büyük bir pazarda büyümek istiyorduk. Ancak dünyanın birçok ülkesinde kullandığımız ‘Bank Audi’ ismiyle Türkiye’de bankacılık yapmamıza mahkeme izin vermedi. Hukuki süreç devam ederken bizde ‘Odea Bank’ adını kullanmaya karar verdik” dedi.
BANKACILIK Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) 12 yıl aradan sonra geçen yıl ekim ayında ilk kez bankacılık lisansı verdiği Lübnan’ın en büyük bankası Bank Audi’nin CEO’su Samir Hanna, bir süredir Lübnan’dan daha büyük bir pazara girmek istediklerini belirterek, “Türkiye pazarına girmekten son derece mutlu ve heyecanlıyız. Alman otomobil markası Audi ile 10 yıl önce isim nedeniyle hukuki bir süreç yaşadık. Mahkeme Bank Audi adını Türkiye’de kullanamayacağımıza karar verdi. Biz de vakit kaybetmemek için bankanın adını benzer bir isim olan Odea Bank olarak seçtik” dedi.
Audi kurucu ailenin adı
Lisans alımından sonra, teknik altyapı ve ekibin üst yönetiminin oluşturulması çalışmaları için sık sık Türkiye’ye geldiğini söyleyen Hanna, bugüne kadar yürüttükleri çalışmaları Hürriyet’e anlattı. Hanna, bankanın adının belirlenmesiyle ilgili süreci şöyle özetledi: “Audi otomobil markası aynı isimle, otomobil finansmanı ve kredi kartı verdiğini ve bunun karışıklığa neden olduğunu belirterek 10 yıl önce mahkemeye gitmişti. Biz de ‘Audi’nin bankanın kurucusu ailenin adı olduğunu, 1930’lara hatta çok daha gerilere kadar gidildiğinde ailenin bu adla bankacılık faaliyeti yürtüttüğünü, bunu sadece Lübnan’da değil, Fransa’da Lüksemburg’da hatta ABD’de yaptığını kanıtlayan belgeleri mahkemeye sunduk. Mahkeme bizim lehimize karar verdi ve ‘Bank Audi’ adını her yerde kullandık. Türkiye’de de bu adla faaliyet göstermeyi planlıyorduk ancak olmadı.”
Hukuki süreç devam ediyor
Türkiye’de de ‘Bank Audi’ ismini kullanmalarıyla ilgili dava açıldığını kaydeden Hanna, şöyle devam etti: “Türkiye’deki mahkemeye 1930’lara hata 1920’lere kadar giden belgelerde Bank Audi adıyla bankacılık faaliyeti yürüttüğümüzü sunduk. Diğer ülkelerdeki kararları sunduk. Fakat hakim bizim Bank Audi adıyla faaliyet yürütemeyeceğimize karar verdi. Saygı duyuyoruz. Bank Audi adıyla Türkiye’de faaliyet yürütmek üzere hukuki süreci bir yandan devam etttirmeye karar verdik. Ancak BDDK da bizden 9 ay içinde ilk şubemizi açmamız istiyordu. O halde bir isim bulmamazı gerekiyordu. Yasaya göre tescil ettirdiğiniz yeni ismi banka adı olarak kullanabilmeniz için 12 ay içinde bu isme bir itiraz gelmemesi şartı aranıyor.”
4 tane isim aldı
“Biz ilk şubemizi bir an evvel açmak ve isim konusunda tekrar bir problem yaşamamak için, hali hazırda finansal kuruluşlar için tescil edilmiş kayıtlı isimlerden 4 tane isim aldık. Bunlardan Bank Audi’ye en çok benzeyen ‘Odea Bank’ adında karar kıldık. BDDK’dan ek süre istemek yerine benzer bir isimle yolumuza devam edip, süreci de bir yandan sürdürebiliriz dedik. Bu işe başlarken zor olacağını biliyorduk. Ancak biz bunu daha önce Mısır’da yaptık, Ürdün’de, Fransa’da yaptık. Türkiye’de de yapabiliriz.”
Lisans alması kolay olmadı, tüm enerjisini başarıya harcayacak
TÜRKİYE pazarıyla 2 yıldan fazla bir süredir ilgilendiklerini kaydeden Samir Hanna, şu bilgileri verdi: “İlk olarak Türkiye’den banka almak üzere yola çıktık. Türkiye pazarından orta büyüklükte bir banka almak niyetindeydik. Ancak yaptığımız incelemeler ve ortaya çıkan fiyatlardan sonra sıfırdan kendi bankamızı kurmanın daha az maliyetli ve heyecanlı olacağını düşündük. Lisans almak hiç de kolay bir süreç değildi. Bundan sonraki aşamada, tüm enerjimizi başarılı olmaya harcayacağız. Bank Audi olarak Mısır’da, Sudan’da, Ürdün’de, Fransa’da ve İsviçre başta olmak üzere 11 ülkede faaliyetlerimiz var. Ancak Türkiye’nin yeri bizim için çok özel. Türkiye ile Ortadoğu ve Orta Asya ülkeleri arasındaki tüm iş ilişkileri içinde yer almak istiyoruz. Hem Türkiye’de iç pazara yönelik büyümek istiyoruz hem de Türk şirketlerinin uluslararası arenadeki işlerini desteklemek hem de uluslararası şirketlerin Türkiye’deki projelerini desteklemek istiyoruz. Türkiye’de bir Türk bankası gibi hareket edeceğiz.”
Porsche motorlu bir buldozer
SAMIR Hanna (so, Türkiye’deki bankaları Odea Bank’ın Genel Müdürü Hüseyin Özkaya ile birlikte poz verirken, “Genel müdürümüzle ilgili yanılmadığımızı görüyorum. Çoğu zaman hızına yetişemiyorum. Bana göre Hüseyin Bey, Porsche motorlu bir buldozer gibi” dedi.
Türkiye pazarına girmek için sayısız nedenimiz var
İKİ yıl içinde Türkiye’nin Bank Audi’nin Lübnan’dan sonra en büyük pazarı olacağına inandığını kaydeden Samir Hanna, şöyle konuştu: “Lübnan’ın milli geliri 39 milyar dolar. Bankacılık sektörünün ülke içinden gelen aktif büyüklüğü ise, 125 milyar doları buluyor. Bu durumun Türkiye’de tam tersi olduğunu düşünüyorum. Bu rakamlar bile bizim neden Türkiye’ye geldiğimizi net bir şekilde ortaya koyuyor. Bizde kaynak bolluğu varken, çok sınırlı bir büyüme potansiyeli bulunuyor. Türkiye’de ise, kaynakların daha kısıtlı büyüme potansiyelinin de müthiş olduğunu görüyoruz. Türkiye’de istediğiniz kadar fonlama yapabilirsiniz, pazar bunun hepsini sindirecek potansiyele sahip. Türkiye’ye gelişimizin nedeni sadece bu potansiyel değil, aynı zamanda son yıllarda yakalanan istikrar, genç nüfus, komşu ve çevre ülkelere geçiş kapısı gibi sayısız neden daha sayabiliriz.”
1000 şubesi olanla rekabet etmeyecek
TÜRKİYE’de 1000 şubesi olan bir bankayla başlangıçta rekabet etmeyeceklerini söyleyen Samir Hanna, şunları kaydetti: “Belli bir büyüklüğe geldikten sonra büyüklerle rekabet etmeyi konuşacağız. Biz yeni bir bankayız. O nedenle görünür olmak daha bilinir olmak üzere bir strateji hazırladık. Bir şube İstanbul’da bir şube Ankara’da, bir de İzmir’de şube açmayı düşünmüyoruz. Yapacağımız şey, şehirleri bölgelere ayırıp Örneğin İstanbul’da bir bölge seçip önce orada 5-6 şube açacağız. Ondan sonra başka bir bölge beliryeyip orada 7-8 şube açacağız. Böylece bilinirliğimiz artacak. Eğer uygun fırsat çıkarsa bankalardan şube de satın alabiliriz. Belli bir büyüklüğe geldikten sonrasını ise o zaman konuşuruz. ”
Yıl sonuna kadar 600 kişiyi alacak
BU yıl sonuna kadar Türkiye’de 500-600 kişiyi işe almayı planladıklarını belirten Samir Hanna, “Sadece biz değil, lisans almak isteyen başka bankalar da var. Onlarla birlikte bankacılık sektöründe ciddi bir eleman ihtiyacı olacak. Bunlar Türkiye’deki mevcut bankalarda çalışanlar arasından sağlanacak. Bu sektör için iyi olacak. Çünkü bugüne kadar kendi içinde büyüyen Türk bankacılık sektörü bana göre bundan sonra yeni bir döneme giriyor. Artık uluslararası arenada daha fazla rol alacak” diye konuştu. Hürriyet