HSBC Türkiye Yönetim Kurulu Üyesi Simoes, yönetimin yatırım kararlarını S&P’nin notuna bakarak almadığını belirterek “Hollanda’nın notu sizden yüksek ama biz Türkiye’ye yatırım yapıyoruz” dedi
HSBC Bireysel Bankacılık Avrupa Bölge Başkanı ve HSBC Türkiye Yönetim Kurulu Üyesi Antonio Simoes, HSBC’nin stratejik yatırım kararlarını S&P gibi kuruluşların not değerlendirmelerini dikkate alarak almadığını söyledi. Simoes, Türkiye’yi yatırım yapılabilecek ülke olarak değerlendirdiklerini belirtti.
“S&P gibi kuruluşların görüşleri yatırımcılar için yararlı olabilir ama biz banka olarak kendi görüşümüzü oluşturuyoruz” diyen Simoes, “S&P gibi kuruluşlar kısa vadeli kriterlere göre not değerlendiremesi yapabiliyorlar. Biz ise daha uzun vadeli düşünerek yatırımlarımızı yapıyoruz. Bizim Türkiye görüşümüz derecelendirme kuruluşlarından daha olumlu. Örneğin Hollanda’nın kredi notu Türkiye’den daha yüksek ama biz Hollanda’ya değil Türkiye’ye yatırım yapıyoruz. Büyüme ve kârlılığına bakarak yatırım yapıyoruz” dedi.
Avrupa’da krizin tüm bankacılık alanlarını etkilediğini ifade eden Antonio Simoes, HSBC’nin Türkiye’yi dünyada yatırım yapacağı 20 öncelikli ülkeden biri olarak belirlediğini belirti. Simoes, HSBC’nin Avrupa’da Türkiye’yi İngiltere ve Fransa ile birlikte büyüyeceği üç ülkeden bir olarak seçtiğini söyledi. Antonio Simoes, sorularımızı yanıtladı:
‘Türkiye HSBC için hep önemli’
Türkiye sizin için neden önemli?
“Türkiye HSBC için hep önemliydi. Çünkü 90’larda burada başladık. Demirbank ve Avantaj’ı satın alarak devam ettik, faaliyetlerimizi daha çok büyüttük. Türkiye bizim için daha da önemli hale geldi ama krizden sonra daha önemli oldu. Bunun da iki önemli sebebi var. Birinci neden HSBC kendi stratejsini belirledi ve büyümek istediği alanlara odaklandı. Geçen yıl HSBC Grubu mayıs ayında stratejsini açıkladı. Grubun bu stratejisi içinde küresel olarak bireysel bankacılık alanında 20 pazar belirledik. Bu 20 ülke içinde stratejik olarak büyümek istediğimiz ülkelerden biri de Türkiye. Bu 20 ülke dışında kalan stratejik olmayan yerlerden çıkmaya karar verdik. Türkiye bizim için yatırım yapılacak 20 öncelikli pazardan biri. İkinci neden Türkiye operasyonel anlamda da çok iyi bir performans gösterdi. Bir çok üründeki pazar payımızı artırdık. Özellikle kredi ve kredi kartlarında pazar payımızı. Gelirlerimizi yüzde 20 artırdık. Benim burada olmanın nedeni de Türkiye’ye yatırım yapmaya devam ediyor olmamız.”
Avrupa’daki yeri nedir?
“Bu yıl 30 yeni şube açmayı planlıyoruz. Bu da şube ağımızın yüzde 10 büyümesi anlamına geliyor. Avrupa’da odaklandığımız üç pazar var. İngiltere, Fransa ve Türkiye. Türkiye’ye yatırımlarımızı sürdüreceğiz.
Uzun vadede Türkiye’de yüksek bir potansiyel var ama kısa vadede iyi yönetilmesi gerekiyor. Kısa vadede Türkiye dünyada olan bitenden tamamen soyutlanmış değil. Avrupa bölgesinde yaşanan küresel krizin etkileri hâlâ devam ediyor. Önümüzdeki yıl küresel olarak yüzde 0,6 küçülme öngörülüyor. Tabii ki Türkiye Avrupa’da olup bitenlerden etkilenecektir.Türkiye ile ilgili pozitif düşüncelere sahibiz ama Avrupa’da kötüleşme olursa bundan etkilenir. Türkiye ile ilgili daha uç senaryolar, petrol fiyatlarında artış olması ve Suriye’deki olaylardır. Bunlar dışsal şoklar. Türkiye’nin 80 milyar dolar cari açığı olduğu düşünülürse Türkiye bu dış şoklardan etkilenebilir.
Euro dağılacak mı?
Euro’nun devam edeceğini öngörüyorum. Yunanistan ve diğer ülkelerin (İspanya, Portekiz ve İrlanda) euro’dan çıkartılmaya zorlanmayacağını düşünüyorum. Euro kesinlikle devam edecek ve bu ülkeler daha çok bir mali birliğe doğru yönelecek. Bu olumlu bir senaryo. Ancak birlikte kaldıkları sürece uzun yıllar sürecek bir süreç var. Ülkelerin birbirlerine uyumlanması süreçleri yaşanacak. Bu süreçlerde verimlilik sorunları yaşayacaklar. Sadece AB’deki güney ülkeleri değil, Fransa, İtalya gibi ülkeler de verimlilik problemi yaşayacaklar. Avrupa’da bankaların yeniden yapılandırmalar yoluyla sermayelerinin artırılması gerekiyor. Ancak bu sayede ekonomiye tekrar katkıda bulunabilirler.
‘TÜRKİYE YATIRIM KRİTERLERİMİZİ KARŞILIYOR’
Türkiye’de nasıl büyüyeceksiniz?
İlk avantajımız organik olarak büyümemiz. Örneğin kredi kartlarında pazar payımızı yüzde 5’ten 5.5’a çıkardık. Bireysel kredilerde yüzde 2’den yüzde 2.4’e çıkardık. Bunun sebeplerinden biri bizim burada hem organik olarak büyümemiz hem de diğer bankaların büyümemesi. Satış gücümüzü artırıyoruz. Küresel olarak bu öncelikli 20 pazarda içinde Türkiye yatırımlarımızı devam ettirdiğimiz bir ülke. Küresel olarak 5 filtremiz, kriterimiz var. Bunlar ekonomik bağlantılar, lidite, gider - gelir rasyosu ve maliyet etkinliği. Bu kriterlerimize uygun bir fırsat çıkarsa elbette değerlendirebiliriz. Türkiye bu filtreleri sağladığı için yatırım yapıyoruz. Bizim bu piyasaya inancımız devam ediyor. Fırsatlar olursa da her zaman değerlendireceğimizi söylüyoruz. Geçen yıl HSBC Türkiye 275 milyon dolar sermaye benzeri kredi sağladı.
Milliyet