ACE European Group Türkiye Genel Müdürü Ebru Gürtan, grubun 2011 yılında dünya genelinde 20 milyar dolar civarında prim üretimi yaptığını söyleyerek, “Kar eden bir grubuz ve bu nedenle paramız var. Türkiye’de dahil olmak üzere her yerde fırsatlara bakıyoruz” diye konuştu.
ACE European Group, Türkiye’de fırsat kolluyor. ACE European Group Türkiye Genel Müdürü Ebru Gürtan, Türkiye’ye girdikleri 2008 yılından bu yana 14.7 milyon TL tutarında sermaye getirdiklerini belirterek, “ 2011 yılında Türkiye’de 24.4 milyon TL prim üretimi gerçekleştirdik. 1.4 milyon TL’de kar yazdık. ACE, Türkiye henüz çok küçük, grubun dünya genelinde prim üretimi ise 20 milyar dolar civarında ve kar ediyor. Bu nedenle paramız var ve her yerde yatırım fırsatlarına bakıyoruz” diye konuştu.
ACE European Group Türkiye Genel Müdürü Ebru Gürtan, sigorta sektörüne yönelik görüşlerini ve ACE European Group’un Türkiye hedeflerini basın mensuplarıyla paylaştı.
Türk sigorta sektörünün büyüyerek geliştiğini söyleyen Gürtan, “Sektörde bundan sonrası daha heyecanlı olacak. Zaman içinde büyüyerek gelişiyor. Hazine’yi takdir etmek lazım ve getirilen kurallar her şeyin yolunda gitmesini sağlıyor” dedi.
Türkiye’de 2009 yılında Hazine’den lisanslarını alarak şube olarak faaliyetlerine başladıkları bilgisini veren Gürtan sözlerini şöyle sürdürdü: “Merkezimiz İngiltere. Türkiye’de şube olarak faaliyet gösteren ve hayat dışı alanda hizmet veren tek şirketiz. Türkiye’de kara taşıtları hariç, bütün lisanslarımızı aldık. Kara taşıtlarını istemedik. Sebebi deACE’nin tarihiyle ilgili. Grubumuz 1985 senesinde kurulan genç bir şirket. Bermuda’da kurulan ve yüksek limitli sorumluluk sigortaları yapan bir sigorta şirketi konumunda. Fortune 200 şirketleri arasında 34 büyüğün bir araya gelerek kurduğu bir şirket, sebebi de mutual olarak kurulmuş. 84 -85 yıllarında tüm dünya genelinde olan bir kapasite sorunu sebebiyle kurulmuş. Biliyorsunuz ki yeterli kapasite yoksa sigorta yapılamaz, kendilerine poliçe bulamayan bu 34 şirket kendileri havuz yaratmak için kurmuşlar, daha sora bu kapasite sorunu ortadan kalkınca, 1993 yılında da şirketin yüzde 100’ü New York borsasında halka açmışlar. Bermuda da operasyonları süren grubumuz, karlılık yüksek olmaya başlayınca Cigna’nın hayat dışı kısmını 1999 yılında satın alarak dikkatleri üstüne çekmeyi başardı. Bundan önce de birçok satın alma yapmış ama Cigna’nın alımı 3.5 milyar dolar büyüklükte bir satın alma. 3 kişiyle kurulan bir şirketin 14.cü yılında bu kadar büyük bir satın alma yapması çok önemli. Bir gecede uluslararası bir şirket unvanını kazanıyor. Bugün ACE kuralları ve kültürü olan bir organizasyon ve buna çok önem veriyoruz.”
Stratejimizden ödün vermiyoruz
“Şirket kültürümüz buradaki duruşumuzdan da belli oluyor” diyen Gürtan şöyle konuştu: “Şirket kültürü olarak birincisi önem verdiğimiz konular. Herkesin işini sahiplenerek doğru yapıyor olması. Dünya genelinde 16 bin kişiyle çalışıyoruz ve bu büyüklükteki bir şirket için diğer örneklerle karşılaştırırsınız bu rakam küçük kalacaktır fakat en iyilerle çalışıyoruz ve kendi stratejilerimizden kesinlikle ödün vermiyoruz.”
Notumuz yüksek ve çok avantajı var
Türkiye’de bilmedikleri işi yapmadıklarını söyleyen Gürtan, motor sigortalarının Türkiye’de en büyük paya sahip olduğunu ve hemen hemen her şirketin buna yoğunlaşmış olmasına rağmen ACE’nin bu alanda olmadığının altın çizdi. Dünya genelinde sadece Çin ve Japonya haricinde de motor branşında olmadıklarını belirten Gürtan, “Yaklaşım olarak karlılığa odaklanmış bir şirketiz. Türkiye’de şube olarak kurulmuş olmamızın Hazine nezdinde hiçbir farkı yok. Bir AŞ’den farkımız yok. Şube olmamıza rağmen sermaye getiriyoruz, buradaki operasyonlarımızda diğer şirketlerden hiçbir farkımız yok. Neden dersek, bunun da sebebi ACE Ltd olduğumuz için. Şube sermaye getirmez normalde ama İngiltere’deki sermayeden pay ayrılıyor ve burası içinde ayrıldı. Bu da rating şirketleri açısından onların ratingine sahibiz anlamına geliyor. Krizde ratingi yükselen ender sigorta şirketlerinden biriyiz S&P notumuz AA-‘ye yükselti. Bizim lokalde olmamızın ve ratingimizin olmasını avantajını kullanıyoruz. Bu not ise bir şirketin nerde olduğunu gösteriyor” diye konuştu.
Kalemi tutan bizde kraldır
Bilançolarına çok güvenen ve gurur duyan bir şirket olduklarını da belirten Gürtan, “Bunu sağlayan da underwritinglerimiz ( Riski değerlendirip imza atan) var. Türkiye’de toplam 18 kişiyiz ve bunların 5’i imza atabiliyor. Bizim şirkette kalemi elinde tutan şirkette kraldır. Çünkü onun dediğiyle olur. Herkesin bildiği gibi Türkiye’de çok ciddi boyuta ulaşan fiyat odaklı rekabet var. Biz bunun içine girmiyoruz. Fiyata bakıldığı noktada biz olmuyoruz. Bizim fiyatımız bellidir. Biz direk çalışmıyoruz brokerler aracılığıyla çalışıyoruz” dedi.
Kar ediyoruz ve paramız var
ACE’nin Türkiye’de henüz çok küçük olduğunu söyleyen Gürtan, grubun dünya genelindeki prim üretiminin 20 milyar dolar civarında olduğunu ve krizde dahi kar ettiklerini söyledi. “Kar ettiğimiz için paramız var” diyen Gürtan şöyle konuştu: “Her yerde yatırım fırsatlarına bakıyoruz. Ankara Sigorta ile ilgili bizim tarafımızdan hiçbir zaman bir açıklama olmadı. Fakat biz burada da dünyada da her zaman fırsatlara bakıyor olacağız. Aynı zamanda bankalarla dağıtım kanalı konusunda görüşme yapmayı da planlıyoruz. Yabancı sermayenin gelişi mutlaka sürecektir. ABD ve Avrupa’da fakirleşen bir orta kesim var ve Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde ise orta kesim zenginleşmeye başlıyor. Bu terse dönüş nedeniyle yabancı sermayenin bu tür ülkelere yatırım yapması çok normal bir süreç.”
Prim üretim detayları
Şirket olarak prim üretimindeki detayları anlatan Gürtan, üretimlerinin yüzde 46’sının yangından geldiğini ve bunun içinde inşaat ve mühendisliğin de olduğunu, yangının içinde enerjinin payının da yüzde 30 civarında olduğunu söyledi. Toplam içinde sorumluluk ve genel zararların yüzde 38 payı olduğunu söyleyen Gürtan sözlerini şöyle sürdürdü: “Sorumluluk sigortalarına çok önem veriyoruz. Çünkü burada çok küçük limitlerle alınıyor ve dünya standartlarına göre çok dar bir piyasa ve büyütmek amaç, biz yeni ürünler ve tanıtımlar yapmaya çalışıyoruz. Aynı zamanda nakliyat portföyümüzü de büyütmeye çalışıyoruz burada portföy büyüklüğümüz yüzde 7 civarında. Burada da büyümeyi amaçlıyoruz. Çünkü nakliyatta da çok potansiyel var. Bunun dışında ferdi kaza ve burada da 2011 sonu itibariyle 1.7 milyon TL üretimimiz var. Bunun büyük bir kısmı tele satıştan sağlıyoruz. İki acentenin call center yararlanıyoruz ve burada hedeflerimiz yüksek. 70 kişiyle satış yapıyoruz ve ilk üç ayda da 900 bin TL’yi aşan bir satış yaptık. . Tele satış Anadolu’dan çok ilgi görüyor ve ferdi kazada yüzde 85’i Anadolu’ya yapıyoruz. Bu işin dinamiği çok farklı diğer yaptığımız işlere göre. Ferdi kaza işinin de sektörde çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Burada tek bir ürün satıyoruz. Bu sene içersinde de birkaç tane daha ürün çıkarmayı planlıyoruz”
14.7 milyon TL sermaye getirdik
ACE olarak 2008 yılından bu yana Türkiye’ye 14.7 milyon TL sermaye getirdikleri bilgisini veren Gürtan: “Türkiye’de 2011 yılında 24.4 milyon TL prim üretimimiz var. Karlılığımız 1.4 milyon TL. Geçen seneden bu seneye çok fazla bir prim artışı yok. 2010 da 22 milyon TL , 2011 de 24.4 milyon TL çok fazla bir değişiklik yok. Sigorta şirketlerinin bilançolarına baktığınızda reasürörlere devredilen primler vardır. Brüt primden bunlar düşer, nette aslında şirketin üzerinde taşıdığı riskin primidir o. Şirket nette ne kadar çok prim taşırsa uzun vadede o kadar karlı olur. Bizim bu devredilen primlerden sonra kalan prim 2010’dan 2011’e yüzde 62 büyüdü. Bu da zaman içinde büyümeye devam edecek. Bizim şirket olarak üzerinde tuttuğumuz risk artıyor. Burada da imza atana çok iş düşüyor ve bu da karlılığımızı doğrudan etkileyen bir konu. Biz karlıyız diyoruz ama aslında operasyonel harcamalarımız 2011 de 2.5 kart arttı. 2010’da yeni kurulmanın etkisiyle zarardayken, 2011 de yüzde 112 artışla kara geçtik. 2010’da karlı portföy yönettiğimiz için 2011’de kar ettik ve bu senede bu şekilde de olursa karlılığı devam ettireceğiz. 2012’de büyüme hedefimizde brüt prim hedefimiz yok. Üzerimizde tuttuğumuz riskle alakalı bir hedefimiz var ve burada yüzde 30 civarında bir büyüme hedefliyoruz. Riski büyüterek devam etmek istiyoruz” dedi.
Düşük fiyatlı işlere girmiyoruz
Strateji olarak düşük fiyatlı işlere girmediklerini söyleyen Ebru Gürtan, “Doğru fiyat olmadığı noktada doğru havuzu oluşturamazsınız ve bu işi yapmanız ve devamlılığı sağlamanız çok mümkün olmaz. Doğru olduğunu düşündüğümüz fiyatlar olan işlere mutlaka giriyoruz. Sektörde bir takım iniş çıkışlar var. 2009’dan bu yana gelişmeler olduğu kadar kötüye gidişler var. Biz kültürümüzle beraber nerede konumlandıracağımızı biliyoruz. Biz dünyada böyle çalışan bir şirketiz. Biz bir iş uygun değilse yapmıyoruz. Referans olsun diye iş almıyoruz. Biz şu anda sektörün çok üstünde muafiyet istiyoruz çünkü böyle olmazsa sigortanın mantığından uzaklaşılmış olur” diye konuştu. Sigortanın mantığı gereği beklenmedik bir şey olduğunda sigortacı olarak o riski üstleniyor olması gerektiğini anlatan Gürtan sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu olmadığı için sigortalıda çok zarar görüyor. Duyuyoruz bir çok sektör teminat bulamadığından bahsediyor. Şirketler o kadar çok zarar görüyor ki ve ardından bakıyor artık yapamayacağım diyor. Buralarda risk analizi yapılması gerekiyor, kalem tutanın söylediğiyle hareket edilmesi gerekiyor. Uzun vadede hasar olacaktır tabiî ki ve genel de hasarlı bir işse eğer buna göre bir havuz oluşturulmalı. Ben öteki tarafta nasıl olsa kar ediyorum, bunu da yazayım o fiyattan denildiğinde sigorta şirketi dönüp yapmıyorum artık diyor.”
Dünya