Hazine Müsteşarlığı Sigortacılık Genel Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada, özellikle 2008 yılından itibaren sigorta şirketlerinin ayıracakları teknik karşılıklara ilişkin olarak uluslararası standartlara paralel düzenlemeler getirildiği ve bu düzenlemeler çerçevesinde sektörün ayırdığı teknik karşılıkların, özellikle muallak tazminat karşılıklarının ciddi biçimde artış gösterdiği vurgulandı. Bu durumun şirketlerin mali yapılarını güçlendirici bir etki sağladığının altının çizildiği açıklamada, “2008/2009 kriz dönemi de diğer alınan tedbirlere ilave olarak güçlendirilmiş teknik karşılıklar yaklaşımıyla en az zararla, şirket iflasları yaşanmadan atlatılabilmiştir” dendi.
YÜZDE 25’E KADAR GELİR YAZILABİLECEK
Hazine’den yapılan açıklamaya şu şekilde devam edildi: “Teknik karşılıkların güçlendirilmesi ile ilgili olarak her bir teknik karşılığın ayrıntılı hesaplama yöntemi bulunmaktadır. Bu çerçevede, muallak tazminat karşılıklarının hesaplanmasında da ayrıntılı olarak belirlenmiş yöntemler bulunmaktadır. Hazine Müsteşarlığınca yapılan düzenleme muallak tazminat karşılıklarının hesaplanmasında bir ayrıntı ile ilgilidir. Bu ayrıntı davalık dosyalar üzerinden karşılık ayrılması yöntemine ilişkindir. Şöyle ki, daha önce yapılan düzenlemelerde dava konusu olmuş hasar dosyalarında, kazanma/kaybetme ihtimali göz önünde bulundurulmaksızın tamamı için karşılık ayrılması hükmü getirilmişti. Ancak, gerek sektörden gelen bilgiler ve gerekse Hazinece yapılan değerlendirmeler sonucunda, uluslararası uygulamalar da göz önünde bulundurularak, şirketlerin bir kazanma/kaybetme hesabı yapmaları ve bu hesap çerçevesinde kazanma oranına göre ayıracakları karşılıklardan indirim yapmaları imkanı getirilmiştir. Bu indirim her durumda davalık dosyalar tutarının yüzde 25’inden daha fazla olamayacaktır. Yeni kurulmuş ve hesaplama için yeterli istatistiği bulunmayan şirketlerdeyse bu oran en fazla yüzde 15 olacaktır.”
UYGULAMA KÂRLILIĞI OLUMLU ETKİLEYECEK
Hazine uygulamanın gerekçeleriyle ilgili olarak da şu açıklamayı yaptı: “Bu uygulamanın nedeni, şirketlerin gereğinden az teknik karşılık ayırmaları nasıl sakıncalı ise gereğinden fazla teknik karşılık ayırmalarının da sakıncalı olduğu düşüncesidir. Doğru olan, adil ve yeterli karşılık ayrılması ve bu karşılıkların aktifte de tatmin edici biçimde karşılığının bulunmasıdır. Yapılan çalışma sonucunda, dava konusu olmuş tüm dosyaların kaybedileceği varsayımının aşırı bir ihtiyatlılık olduğu, dolayısıyla bu konuda daha adil bir düzenlemenin gerektiği kanaatine varılmıştır. Muhtelif şirketlerden alınan bilgilerden kazanma oranlarının yüzde 10 ile yüzde 35 arasında değiştiği görülmüş ve bu çerçevede daha adil olduğuna inanılan düzenleme yapılmıştır. Düzenlemenin sektörün kârlılığına olumlu etki yapacağı düşünülmektedir.”
Yazdır