Faktoring Derneği Başkanı Zafer Ataman, Avrupa borç krizi nedeniyle bankacılık sisteminin aktardığı kaynakta daralma yaşanmasını, buna paralel yüzde 92'si bankacılık sisteminin finanse ettiği faktoring sektöründe de daralma yaşanmasını bekliyor.
Ataman, "Avrupa'daki gelişmelerden sonra dünyada bütün bankalar kaynak hareketlerine yer verdiğinde şöyle bir sonuç çıkıyor; kaldıraç oranı borçlanmada geri çekilecek. Böylece özel sektörümüz borçlu olduğu için geçtiğimiz senelerdeki gibi borçlanma imkanı yakalayamayacak. Büyüme de yüzde 8'den yüzde 4'lere çekilirse geçtiğimiz dönemlerdeki gibi talep olmayacak. Factoring satışın olacağı her yerde olacağı için ister istemez bu durumdan etkilenecek. Aynı kaynaktan pay alış süreci daralırsa biz de daralırız" dedi.
Böylece sektörün daha selektif ve seçici bir hale dönüşeceğini dile getiren Ataman, risklerin daha çok kontrol edileceğini, "Kaynak alanında bankacılık sisteminden fonlanıyoruz. Türkiye ile ilgili çok acayip sert faiz yükselişleri beklemiyorum. Kaynak daralmasında kaynağı iki türlü daralması söz konusu olabilir; vade ve mutlak değer yönüyle. Değer yönüyle daralma yaşanırsa bunun etkisi büyük olur. Vade açısından yansıma ise yüzde 2-3 civarında maliyet olarak yansır. Bankacılıkta geçen senenin ortasından bugüne kadar yüzde 3,5-4 artış oldu. Vade uzadıkça maliyet farkı artıyor. 3 puan daha maliyetlere yansır" diye konuştu.
Dalga boyu sığ ama uzun' olacak
Zafer Ataman, 2008 yılında yaşanan krizin özelliğinin 'dalga boyu derin ama kısa', 2012'de yaşanacak krizin 'dalga boyu sığ ama uzun' özelliğinde olacağını tahmin etti. Ataman, 'Daha geniş dalga sistemi ile gelecek bu kriz. Bu sene geçmiş seneler gibi olmayacak. 1996 yılından itibaren factoring sektörü yüzde 44 büyüdü. Bu sene aynı büyümeyi yakalayamayabiliriz. Yılın ikinci yarısından bir iyileşme olabilir. Sektör bu yıl yüzde 10-20 büyüme yaşayabilir" şeklinde konuştu.
Sermayesi eksik olanlarda konsalidasyon
Uzun vadeli kaynak alan, işletme sermayesi eksik olan şirketlerde konsalidasyon yaşanabileceğini ifade eden Ataman, "Önümüzdeki 6 ay Pazar hacmini genişletecek imkanın zor yakalanacağı bir dönem olacak. Bütün sektörlerde bir daralma bekliyoruz. Daralma deyince yanlış anlaşılıyor: tabiî ki sonuçta yüzde 4,5 büyüyeceğiz. Sadece büyüme düşecek. Kaynağın dağılımı açısından zorluklar yaşanacak. Sistem yeni sermaye arayışına düşecek. Ya sermaye koyacaksınız ya da konsalide olacaksınız. Bu yapabilenler başarılı olacaktır" diye uyarılarda bulundu. Ataman, satış trendini doğru düzgün yapan şirketlerin bu sistemde kalıcığını devam ettireceğini dile getirdi.
Bankalar daha dikkatli davranıyor
Teb Factoring Genel Müdürü Çağatay Baydar, Türkiye'nin 2011 yılının son döneminde ekonomik anlamda bir yavaşlama sürecine girdiğini belirterek, "Bu nedenle son aylarda işlemlerimizde bir azalma hissedilse de, bence bu bir durgunluk veya bir yaprak kıpırdamıyor işareti değil. Hatta KOBİ'ler faktoring kullanımını ürünü tanıdıkça attırıyor ve talep yaratıyor. Dolayısıyla ben en azından kendi şirketim için bir talep düşüşü yaşadığımızı söyleyemem" diye konuştu. Bankalarla ilgili ise; her bankanın sene sonu mali tabloları düzenleme sebebi ve ekonomik yavaşlamadan dolayı biraz kredi vermekte dikkatli davrandıklarını kaydeden Baydar, "Ama bu asla muslukları kıstıkları anlamına gelmez. Her banka pazar payını ve karlılığını attırmak amacı ile kredi verir ve verecektir. Ama dünyadaki ekonomik çalkantı her kurumun daha dikkatli olmasını, ince eleyip sık dokumasını gerektirmektedir" diye konuştu.
50 milyar dolarlık iş hacmi bekliyoruz
"2012 yılında sektörümüz büyümesini devam ettirecektir" diyen Baydar, büyüme oranının yüzde20 - 25'lerde olacağını kaydederek, "Bu büyüme ile 50 milyar dolarlık iş hacmi bekliyoruz. 15 -20 milyar dolar civarında bir finansman stoku ve 100.000 müşteriye ulaşmayı hedefliyoruz" dedi. Baydar, şirket hedeflerine ilişkin şunları söyledi:
"Geçen yıl TEB Faktoring olarak, %25 civarında bir büyüme oranı yakaladık. 2011 ve sonrasında da büyük ölçekli firmaların yanı sıra KOBİ'lere odaklanmaya devam etmeyi planlamaktayız. Hem tedarikçi finansmanı hem de bayi finansmanı ürününü şirketlerin dinamiklerine uygun, özel ve butik bir şekilde hazırlayarak sunmaya devam edeceğiz. KOBİ'lere dönük ürün ve hizmetleri ilk 2011 yılında KOBİ kredilerinde büyüyerek, şirketimiz toplam kredilerindeki payını %40'lara çekmeyi hedeflemekteyiz. KOBİ'lere verilen kredilerin şirketimiz içindeki payını artırıp, pazar payında ciddi bir artış sağlamayı hedeflemekteyiz. KOBİ'lerle ürünümüzü artık daha rahat korkmadan ve çekinmeden kullanmaya başladılar, faktoring'in önemini anladılar."
Bankaların kredi iştahları azalınca maliyet arttı
Süzer Grubu Finans Grubu Yönetim Kurulu Başkan Vekili Burak Ekmekçioğlu, sadece factoring sektöründe değil, kredi kuruluşları olarak tüm finans piyasasında bir yavaşlamadan söz edilebileceğini belirterek, "Bunun en önemli nedenini yine kredi verenler olarak görmekte fayda var. Özellikle bankaların kredi iştahlarındaki eskisine göre bir azalma ile birlikte kredi maliyetlerindeki artış, 2011 yılının son çeyreğinden beri kendini iyice göstermektedir. Bankalara ve factoringlere yapılan kredi talepleri daha ihtiyatlı davranılarak değerlendirilmekte, bu da piyasayı daraltmaktadır" diye konuştu. Kredi küçülmesinin bir önceki yıla göre en az yüzde 25 maksimum yüzde 40 civarında olacağını dile getiren Ekmekçioğlu, 2012 yılının ilk dört ayında bu sürecin devam edeceğini, ilk çeyrek büyüme rakamlarınin 2012'nin genel gidişatı hakkında bir kanaat oluşturacağını dile getirdi. Ekmekçioğlu, konuya yönelik şunları söyledi:
"AB'deki ekonomik durgunluk devam ettiği sürece de bu süreçten çıkmamız çok hızlı olmayacaktır. İnşaat sektöründe konut arzının doygunluğa ulaşması biraz kredi maliyetlerindeki 2 kat artışın da etkisinden kaynaklanmakta. Dolayısıyla lokomotif iki sektörün (inşaat ve tekstil) talep yavaşlaması büyümeyi 2012'nin sonuna kadar minimize edecektir. KOBİ'ler 2011 yılının ikinci yarısından itibaren mevcut vade uyumsuzluklarına ilave olarak talep yavaşlaması sebebiyle de sıkıntı yaşamaktadırlar. Kredi borçlarının yeniden yapılandırılması ve vade uzatılması talepleri çok yoğun yaşanmaktadır.
Ancak vadelerin uzamasıyla birlikte daha yüksek maliyetli kredilere evet demek zorunda kalan KOBİ'lerde gelecek dönem için daha ciddi sorunların yaşanması kaçınılmazdır. Kendi faaliyetlerimiz açısından konuya yaklaştığımızda ise, kurum olarak yürüttüğümüz çalışmalarda müşterilerimize maksimum destek anlayışıyla hareket ediyoruz. Onlarla işbirliği içerisinde, gereksinimlerine hızlı ve etkili yanıtlar vermek anlayışıyla çözüm üretiyoruz. Ticari geleneklere uygun ve piyasa şartlarına göre iş anlamında mal ve hizmet üretimi ve ticareti yapan kuruluşları desteklemeye devam etmeyi sürdüreceğiz. Piyasadaki daralma işini gerçekten iyi yapan firmalara geçici de olsa bir sıkıntı yaşatabilir. Bunun bilincinde olarak müşterilerimize destek vermeyi ve var olan küçülmeyi lehimize çevirmeyi tüm tarafların yararına görmekteyiz."
Jülide Y. GÜRDAMAR/ DÜNYA
Yazdır