BDDK 14 yıldan sonra ilk kez Lübnan’ın en büyük ve Arap dünyasının 4’üncü bankası Audi’ye lisans verdi. BDDK Başkanı Tevfik Bilgin, “Bank Audi’nin gelişi Türkiye’ye güveni gösteriyor. Artık Türk bankacılığının şerefiyesi 300 milyon dolar oldu” dedi. Bankanın kurucu ortağı Freddie Baz, “Türkiye ile Arap dünyası arasındaki ticarete katkı yapacağız. 6 milyar dolar nakitle kurumsal bankacılıkta fark yaratırız” diye konuştu.
BANKACILIK Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) 14 yıl aradan sonra ilk kez Lübnan’ın en büyük ve Arap dünyasının da 4’üncü büyük bankası konumundaki Bank Audi Grubu’na lisans verdi. BDDK, Resmi Gazete’de yayınladığı duyurusunda, “BDDK’nın 27 Ekim 2011 tarihli Kararı’yla, kurucu ortaklar, Audi s.a.l.-Audi Saradar Group, Audi Saradar Private Bank s.a.l.,Raymond W. Audi, Samir N. Hanna, Freddie C. Baz tarafından Türkiye’de 300 milyon dolar karşılığı Türk Lirası sermayeli mevduat bankası kurulmasına izin verilmesine karar verilmiştir” denildi. BDDK Başkanı Tevfik Bilgin, “Her 300 milyon doları getirene bu lisansı vermiyoruz. Bank Audi kurumumuzun aradığı diğer tüm şartları yerine getirmiş ve gereken sermayeyi koymuş olduğu için bu lisansı aldı. Uzun zamandır ilk kez verilen bu lisans sektörün çıtasını da belirledi. Artık Türk bankacılığına girişin şerefiyesi 300 milyon dolar oldu” dedi.
21’inci büyük banka
Bilgin, başta ABD ve Avrupa’da hakim olan bankacılık krizinin herkesin malumu olduğunu belirterek, şöyle konuştu: “300 milyon dolar bugün kolay kolay her ülkeye gidecek bir para değil. Çok önemli bir miktar. Bank Audi koyduğu sermaye itibariyle şimdiden Türkiye’deki 48 banka içinde ödenmiş sermaye büyüklüğü açısından 21’inci sıraya yükselmiş durumda. Doyalıyısyla bu çok önemli bir giriş. Ancak biz lisans verme sürecinde her zaman yaptığımız gibi bu kez de çok ince eleyip sık dokuduk. Gelen tüm başvurulara yaptığımız gibi aynı incelemeleri yaptık. Grubun iş yapış şeklini, kurumsal yapısını beğendik, aradığımız koşulları bulduk. O nedenle de bankacılık faaliyetine izin verdik.”
2 yıldır uğraşıyoruz
Audi Bank’ın iştiraki olduğu Saradar Grubun CFO’su ve Bank Audi Yönetim Kurulu Üyesi, Türkiye’de kurulacak bankanın kurucu ortaklarından Freddie Baz, Türkiye pazarına girmek için 2 yıldır uğraş verdiklerini belirterek, süreci şöyle anlattı: “Bir yıl önce de resmi olarak bankacılık lisansı için başvurduk. Aldığımız lisans ile Türkiye’de bankacılık alanında her türlü faaliyeti yürütebileceğiz. Türkiye ile Arap dünyası arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilerin son yıllarda kazandığı ivme bizi çok heyecanlandırıyor. Türkiye ile Arap dünyası arasındaki ticaret bundan 5 yıl önce 3-4 milyar dolar civarında iken, geçen yıl 35 milyar doları buldu. Bu rakam çok daha büyüyebilecek potansiyelde. Dolayısıyla biz de Türkiye’deki bankamızla iki taraf arasındaki ticaretin kolaylaşmasına, artmasına katkı yapacağız.”
6 milyar dolar nakit
Türkiye pazarında kısa süre içinde ciddi büyüklükteki oyunculardan biri olmayı hedeflediklerini söyleyen Baz, şöyle konuştu: “Bizim banka olarak en güçlü yönümüz şu anda 6 milyar dolar likit durumda oluşumuz. Yani kasamızda 6 milyar dolar nakit var ve Lübnan yasaları bu para ile Lübnan dışında bankacılık faaliyeti yürütülmesine olanak veriyor. Dolayısıyla biz de Türkiye’de özellikle uzman olduğumuz kurumsal bankacılık segmentinde kredi olanaklarımızla rekabette fark yaratmayı planlıyoruz. Türkiye’de kurumsal bankacılığın yanı sıra perakende bankacılığı da yapacağız. Şubeleşme ve bunun dışındaki süreçlerle ilgili henüz detaylı bilgi verebilecek aşamada değiliz.”
Ortakların yüzde 8’den fazla hissesi yok
Kuruluşu 1830 yılına dayanan Auidi Bank bugünkü yapısına 1962 yılında kavuştu.
Bank Audi’nin hissedarları arasında Lübnanlı Audi ve Saradar Aileleri, Kuveytli Al Homaizi Ailesi, Birleşik Arap Emirlikleri’nden Sheikh Dhiab Bin Zayed Al-Nehayan, Lübnanlı Investment Finance Opportunities Ltd., Lübnanlı Middle East Opportunities For Structured Finance Ltd., Kuveytli Al Sabbah Ailesi, Lübnanlı Investment and Business Holding, Lübnanlı MAL Investment One Holding, Suudi Arabistan Krallığından Abdullah İbrahim Al Hobayb ve Lübnanlı El Khoury Ailesi bulunuyor.
Ancak bunların hiçbirinin sahip olduğu hisse yüzde 8’i geçmiyor.
Organik büyüme kapasitemiz var, banka almak istemedik
TÜRKİYE pazarına banka satın alarak girmeyi neden tercih etmediklerini Freddie Baz, şöyle açıkladı: “Banka olarak organik büyüme kapasitemiz olduğu için başka bir bankaya bir bedel ödemek istemedik. Yani giriş için ayırdığımız 300 milyon dolar sermayenin yanı sıra pazarda belli bir sürede belli bir hacme ulaşabilmek için gereken finans kapasitesine ve birikime sahibiz. Bunu kullanmak istedik. Banka olarak faaliyette olduğumuz hiç bir ülkede ortağımız yok. Türkiye’de de ortaklık düşünmüyoruz.”
1997’de son izni Denizbank almıştı
BDDK Türkiye’de en son sıfırdan mevduat toplama iznini, 1997’de Denizbank’a vermişti. Deutsche Bank’ın İstanbul’daki iştiraki olan Deutsche Bank A.Ş. ise 2004’te bankacılık lisans değişikliği ve BDDK Kararı ile mevduat yetkisi almıştı. Lübnan’ın en büyük bankası Bank Audi’ye mevduat izni verilmesinin önemli yanı bankacılık sisteminden kaynaklanan ve büyük faturaların ödendiği 2001 krizinden sonra sıfırdan bankacılık izni verilen ilk lisans olması. Bank Audi, Eylül 2011 itibariyle 48 bankanın faaliyet gösterdiği Türkiye’de 49’uncu banka olacak.
Türk bankalarıyla iç pazar için rekabet etmeyeceğiz
TÜRKİYE’deki faaliyetlerinde ilk etapta yatırım bankacılığı ve kurumsal bankacılık yapacaklarını belirten Freddie Baz, şunları anlattı: “Perakende bankacılığına da gireceğiz. Ancak amacımız büyük Türk bankaları ile iç pazarda rekabet etmek değil. Biz de Lübnan’ın en büyük bankasıyız. İç pazarda büyümenin zorluklarını biliriz. Kendi ana pazarımızda perakendede en büyük olmayı sürdürmeyi istiyoruz. Ancak bizim Türkiye’deki en büyük rekabet avantajımız kurumsal bankacılıktaki uzmanlığımız ve sahip oluduğumuz geniş likidite ile fark yaratmak istiyoruz.”
Türk bankalarından tebrik mesajları yağdı
FREDDIE Baz, BDDK’dan lisans aldıklarının duyulmasının ardından Türk bankalarından tebrik mesajlarının yağdığını belirterek, şunları söyledi: “Pazardaki diğer oyunculardan bu şekilde hoş bir karşılama görmek çok güzel. Ayrıca BDDK’nın 14 yıldan fazla bir süredir ilk kez bankacılık lisansı verdiği kurum olmaktan büyük bir gurur duyuyoruz. Türkiye birçok ülke ve yatırımcının bankacılık yapmak için ilgi gösterdiği bir ülke. Hızlı büyümesi, sağlam finans sektörü ve iç pazarının dinamikleri ile göz kamaştırıyor. Herkesin girmek istediği pazarda yer alacağımız için çok mutluyuz. Yasal işlemler tamamlanır tamamlanmaz faaliyete başlayacağız.”
Yatırım miktarı önemli değil büyümek için ne gerekiyorsa yaparız
BANK Audi’nin aynı zamanda Strateji Geliştirme Direktörü olduğunu kaydeden Freddie Baz, Türkiye’de yatırım yapmanın 11 ülkede faaliyetleri bulunan Bank Auidi’nin global büyüme stratejisini tamamlayan bir operasyon olduğunu söyledi. Audi Bank’ın Beyrut ve Londra Borsalarında işlem gördüğünü belirten Baz şöyle konuştu: “Ancak şunu söyleyebilirim, Türkiye’ye 300 milyon dolar sermaye ile giriyoruz. Bu bizim bu pazara inancımızı gösteriyor. Sonrasındaki yatırımlar için para konu değil, Türkiye’de istediğimiz hedeflere ulaşmak için ne kadar yatırım gerekiyorsa onu yapabilecek gücümüz var. BDDK yetkilileri biz pek çok stres testinden geçirdi. Bizim zor değildi, son derece titizlikle, profesyonelce ilerleyen bir süreç yaşadık. Ekiplerimiz defalarca Türkiye’de incelemeler yaptı, sonunda BDDK’ya sunduğumuz iş planımız kabul edildi.” Hürriyet
Yazdır