Yazdır

Politik risklere sigorta çözümü

Tarih: 28 Eylül 2011 - 08:37

AON Türkiye Ülke Yöneticisi ve CEO'su Nejat Tolunay, girişimcilerin risk yönetim çalışması başlatıp politik riskler konusunda önlem almalarını önerdi

Ortadoğu ve Kuzey Afrika'da 2011 yılı içerisinde yaşanan olaylar Türk yatırımcı, ihracatçı ve müteahhitlerle bu firmalara lojistik, insan kaynakları, kiralama gibi destek hizmetleri veren firmaları zarara uğrattı. AON Türkiye Ülke Yöneticisi ve CEO'su Nejat Tolunay, “Öncelikle problem yaşanan ülkelerde mal varlığı olan firmalar silahlı saldırılar sonucu yangın, infilak, yıkım ile yağmalama, gasp vb. olaylara bağlı fiziksel kayıplar sonucu maddi zarara uğradı. Gerek devlet otoritesi gerekse özel sektörle yapılan sözleşmelere bağlı ticaretin durması, engellenmesi sebebiyle geçmiş alacakları tahsil edememe ve faaliyete devam edememe finansal kayıplara yol açtı” dedi.
Firmalar ne yapabilirlerdi?
Firmaların kayıplarını tazmin ettirmek üzere sigorta şirketlerine başvurduğunu hatırlatan Tolunay şunları anlattı; “Yangın poliçelerinden tazminat talebinde bulunan firmaların çoğu, sadece Türkiye'de değil tüm dünyada benzer uygulamalar olduğundan olumsuz yanıtla karşılaştı. Talepler ‘Grev, lokavt, kargaşalık, halk hareketleri, kötü niyetli hareketler ve terörizm’ teminat klozu kapsamında yapıldı ancak aynı klozun çoğu poliçede olduğu haliyle ‘savaş, istila, yabancı düşman hareketleri, iç savaş, ihtilal ve bunların gerektirdiği askeri hareketler’ içerikli istisna bölümü sebebiyle reddedildi.
“Öncelikle firmalar geçmiş kendi kurum tecrübeleriyle sınırlı kalmayıp, hiç ihtimal vermedikleri olaylara ya olursa yaklaşımıyla bakıp risklerini daha dikkatli belirlemeli ve bu risklerin transferi için bütçe ayırıp araştırma yapmalıydı” diyen Tolunay şöyle devam etti: “Başta ihtimali düşük görülen riskler sigortacılar tarafından kolay kabul görür, ucuza satın alınır. Geleneksel sigorta teminatları dışında kalan sigortalar için henüz ülkemizde sigorta marketi yok, dünyada da mal varlığı sigortası yapan sigorta şirketleri bu riskleri satın almıyor. Ancak politik riskler ve iç savaş ihtilal ayaklanma gibi riskleri için dünyada ayrı sigorta piyasaları var. Kısacası mal varlığı riskleri; harp teminatı istisnalarını kaldıran terörizm ve politik şiddet, ticari kayıplar ise politik risk olarak tecrübe edeceğimiz "Political Risks" sigortaları kapsamında temin edilebiliyor.”
Bundan sonra ne yapmalı?
Sorunlu bölgeler için firmalar ve sigortacıların belirsizliklerin ortadan kalkmasını bekleyecekleri zamana ihtiyaçları olduğunu vurgulayan Tolunay “Şirketlerin risk değerleme ve yönetim çalışmasını başlatıp ve Aon gibi firmalardan danışmanlık almaları gerekir. Türklerin faaliyet gösterdiği bazı orta risk derecesindeki ülkelere hala politik risk sigortası satın almak için geç değil. Politik risk sigortası, ülke dışına para transferinin engellenmesi veya zorlaştırılması, verilen işletme haklarının askıya alınması, el koyma, devletleştirme, ithalat ve ihracata ambargo konulması gibi geniş bir risk spektrumunda teminat veren bir poliçe. Aon'un "Terrorism and Political Violence" haritası iyi bir kaynak olabilir: http://www.aon.com/risk-services/terrorism-risk-map/register.jsp
Global dalgalanma olmazsa sigortada büyüme sürecek
Generali Sigorta Teknik ve Reasüranstan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Dr. Uğur Özer, sigorta sektörünün 2011 yılının ilk 6 ayında yaşadığı büyümenin ulusal piyasalara bağlı olarak devam edeceğini söyledi. Büyümenin ardında yatan en temel unsurun sigortacılık sektörünün finansal sistem içerisindeki ağırlığının giderek artması olduğunu vurgulayan Dr. Özer, “Bunun yanı sıra, sigorta şirketlerinin artan mali güçleriyle birlikte müşteri memnuniyetini ön plana çıkaran hizmet kalitelerindeki yükseliş de büyümede etkili oluyor. Türkiye’nin genel ekonomik görünümündeki olumlu gidişatla artan talep ve yükselen hizmet kalitesi bu büyümeyi ortaya çıkarmıştır. Önümüzdeki dönemde sadece oto sigortalarında değil diğer sigortalarda da büyüme artarak devam edecektir. Buradaki en önemli risk global piyasalardaki muhtemel dalgalanmaların ülke ekonomisinde neden olabileceği olumsuz gelişmelerdir” dedi.
Kârlılık durumu
Büyümenin kârlılık anlamındaki olası etkilerini de yorumlayan Özer, “Büyümenin motoru oto sigortaları olması nedeniyle, kârlılıkta radikal bir düzelmezbeklemiyoruz. Mevcut fiyatların olması gereken seviyenin çok altında olduğunu görüyoruz. Bu sebeple bu büyüme kâra dönüşmeyebilir” dedi. Sağlık sigortalarındaki büyümeyi de değerlendiren Özer, “Sigortalı sayısı artmadan primler yüzde 25 oranında artmış ise bu büyüme fiyat artışından kaynaklanmıştır denilebilir; dolayısıyla bu artış kârlılığa olumlu yansıyacaktır. Ancak sektörün daha genç nüfusu sigortalayarak sigortalı sayısında da ciddi bir artış sağlaması gerekir. Bu yapılmadan kârlılıkta istikrarın yakalanması zordur” diyerek sözlerini tamamladı.
Arap Baharı inşaatçılara yeni fırsatlar yaratacak
NART Sigorta ve Reasürans Brokerliği tarafından İstanbul’da düzenlenen “NART Risk Management Forum 2011”de “İnşaat Sektöründe Risk Yönetimi” konusu ele alındı. Forumda özellikle “Arap Baharı” olayları nedeniyle yurtdışı müteahhitlik hizmetleri ve inşaat malzemeleri ihracatında yaşanan sorunlar ön plana çıktı. Toplantının açılışında konuşan NART Sigorta ve Reasürans Brokerliği Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Levent Nart, Türkiye’nin gelişmekte olan bir coğrafyanın tam ortasında yer aldığını söyledi. Bu coğrafyada yaşanan olaylar ve “Arap Baharı” sonrası altyapı yatırımlarının artacağına işaret eden Levent Nart, bu gelişmenin inşaat sektörünü yakından ilgilendirdiğini ve bu sektöre yeni olanaklar sunacağını belirtti.
Hedef 40 milyar dolar
Toplantının açılışında konuşan İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (İMSAD) Başkanı Hüseyin Bilmaç, Türk inşaat sektörünün artık global bir oyuncu olduğunu söyledi. 2015 yılında 40 milyar dolarlık ihracatı hedeflediklerini belirten Bilmaç, bu amaçla Brüksel’de İMSAD temsilciliği açtıklarını dile getirdi. İnşaat müteahhitliği alanında birçok risk bulunduğunu dile getiren Türkiye Müteahhitler Birliği Başkanı ve Yüksel İnşaat CEO’su Emin Sazak, “Bu risklerin yönetiminde sigortacılar bizlere rehberlik etmeli. Sektörler arasında işbirliğini artırmamız gerekiyor. Politik risk sigortaları da uygun koşullarla sağlanmalı” diye konuştu. Türkiye İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikası Başkanı Şükrü Koçoğlu ise, Türkiye’de inşaat sektöründe 200 binin üzerinde aktör bulunduğunu söyleyerek, inşaat sektörünün 5 kıtada iş yapan önemli bir sektör haline geldiğini vurguladı. Koçoğlu, “Sektöre sigorta ve teminat mektubu desteği verilirse 100 milyar dolarlık ciroyu aşabiliriz” dedi.
Axa Sigorta’ya uluslararası ödül
Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği rakamlarına göre prim üretiminde Türkiye’nin en büyük sigorta şirketi olmasının yanı sıra karlılıkta da lider durumda olan Axa Sigorta, uluslararası alanda da dikkatleri üzerine çekmeye devam ediyor. Axa Sigorta çalışan ve acente memnuniyeti oranları en yüksek sigorta şirketlerinden biri. Müşteri memnuniyetinin odak noktası olduğu şirket, sektörde öncü nitelikteki iş modelleri ve uygulamaları ile tanınıyor. Türkiye’de aldığı ödüllerin yanı sıra uluslararası alanda da üst üste saygın ödüller alan Axa Sigorta’nın bu başarısı doğru stratejilerinin ve istikrarlı yapısının sonucu olarak gösteriliyor.
World Finance Ödülleri finans ve iş dünyasında, başarı ve en iyi uygulama açısından referans olabilecek sektör liderlerine, bireylere, takım ve organizasyonlara veriliyor. 40 binden fazla karar verici pozisyondaki kişinin elektronik ortamda katıldığı araştırmada, katılımcılar adayları yenilikçilik, orijinallik, ürün/hizmet kalitesi, pazar geliştirme ve müşteri ilişkilerinde mükemmellik gibi kriterlere göre değerlendiriyor.
Tarım sigortası 5 yıl içinde 10 kat büyüdü
2006 yılının ilk 6 ayı sonuçlarına göre 32 milyon lira olan tarım sigortası prim üretimi rakamı, 2011 yılının ilk 6 ayı sonucunda 370 milyon lira olarak kaydedildi. Anadolu Sigorta Genel Müdürü Mustafa Su, tarım sigortalarında son yıllarda büyüme hızının arttığına dikkat çekerek, meydana gelen üretim artışında 2011 yılına yönelik olarak gerçekleştirilen mevzuat değişikliklerinin de etkili olduğunu kaydetti. Mustafa Su, “Bu mevzuat değişiklikleri ile çiçeklenme döneminde meydana gelen don hasarları teminat altına alınırken, don riskine ait devlet desteği yüzde 50’den yüzde 66 oranına yükseltilmiştir. Besi amacıyla yetiştirilen erkek sığırlar teminat altına alınarak, et fiyatlarında meydana gelen artışı önlemek amacıyla devlet tarafından ortaya konulan önlemlerin etkili olması amaçlanmıştır. Küçükbaş hayvan olarak ifade edilen koyun, keçi ve tekeler teminat altına alınarak, bu kapsamda gerçekleştirilen projeli işlerin de sigortalanabilmesi sağlanmıştır” dedi.
Tanıtım işe yarıyor
Su, devlet destekli tarım sigortası uygulamalarının çiftçiler tarafından benimsenmesi ve bu tanıtım çalışmalarının etkisi ile önümüzdeki dönemlerde tarım sigortalarının sektörde önemli bir paya ulaşmasını beklediklerini söyledi. Sektördeki genel kârsızlık sorunu hakkında da görüş bildiren Su, “Sektörde prim artışı devam ederken, sigorta şirketlerinin belirledikleri fiyat odaklı stratejiler kârlılığı olumsuz yönde etkilemektedir. Doğru riske doğru fiyat anlayışının benimsenmesi durumunda kârlılığın prim artışı ile doğru orantılı olarak artacağını öngörmekteyiz” dedi.

Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/politik-risklere-sigorta-cozumu/326217