Türkiye’de şikeden en muzdarip takım hep biz olduk. Araştırmalar 20 seneye kadar uzatılırsa, gerçek ortaya çıkar. G.Saray’ın ‘Tarihimde şike yoktur’ deme şansı yok. 8-0’lık A.Gücü maçını kimse unutmadı.” Yaptığı dobra açıklamalarla tanınan İhsan Kalkavan, bu kez de şike ve teşvik primi hakkında gündeme bomba gibi düşecek ifadeler kullandı. Türk futbol tarihinde şikeden en mağdur olan takımın Beşiktaş olduğunu savunan siyah-beyazlıların eski yöneticisi, ezeli rakipleri G.Saray’a da taş atmayı ihmâl etmedi.
Zaman zaman beni de bir takım olaylar içerisine atfetmeye çalışanlara da söylemek istiyorum. Ben yöneticiyken Beşiktaş üst üste 3 şampiyonluk yaşadı. O zaman herkesin hatırlayacağı gibi bu sezonda sadece 3 mağlubiyet görmüş. Birinde 2 birinde de hiç mağlup olmamıştık. 3. şampiyonlukta da tek mağlubiyet oldu. Bu sürede G.Saray, F.Bahçe ve Trabzonspor mağlubiyetini çıplak gözle görmedim. Ben o yıllarda sadece Beşiktaş’ın haklarını korudum.
"BUGÜN DE YAPARLARDI" O 3 sezon Beşiktaş’ın haklarını koruyarak 3 şampiyonluk kazandık. Benden önce Beşiktaş hep şerefli ikincilikler yaşadı. Türkiye’de şike teşvik primi varsa, bu olayların en çok mağdur ettiği takım Beşiktaş’tır. Ben bunu bütün kalbimle iddia ediyorum. Araştırmalar 20 seneye kadar uzatılsın. İşin sonunda en ciddi mağduriyetini yaşayanın Beşiktaş olduğu ortaya çıkacaktır.
G.Saray’ın kendisini tecrit ederek, ‘Sütten çıkmış ak kaşığım, tarihimde de bu yoktur’ deme şansı yok. Çünkü ben de biliyorum ki G.Saray şampiyonluğa oynasa ya da kümede kalma mücadelesi verme konumunda olsaydı bugün belki G.Saray’ın bütün yöneticileri bu işin içerisine girmiş olacaktı.
Bir tane iki tane de değil. Futbol tarihinde hiç unutulmayacak 8-0 biten bir maç vardı. Ben o zaman Beşiktaş yönetiminde değildim. Ama yarış G.Saray ile aramızda averajla olacak bir şampiyonluk mücadelesi şeklinde gerçekleşti ve tüm futbol izleyicilerinin G.Saray’ın bu işin içine fevkâlede karıştığı imajı G.Saray’ın tarihinde yazılmış vaziyettedir.
"AZİZ BEY İNANMIYOR" Aziz Yıldırım, benim 20 küsür yıllık arkadaşım. Onun adının şu veya bu şekilde ciddi biçimde bu işe bulaşması da konun her yere çekilmesi bizi üzdü. Önceki gün kendisini ziyaret ettim. Bana, “Bana yönelik ithamlara inanamıyorum. Bunlar nasıl olur. Bana yönelik ithamlara inanamıyorum” dedi.