İki yıldan bu yana HDI Sigorta Genel Müdürlüğü görevini yürüten Enis Talaşman, 6 Temmuz'da Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılığı görevine terfi ederken, genel müdürlük koltuğunu ise Orhan Arıkçı'ya bıraktı. Almanya merkezli şirketin tepe yönetiminde yaşanan bu değişimi Türk yöneticilerin başarısına bağlayan Talaşman ve Arıkçı ile nöbet devrinin ardından bir araya geldik.
Grubun da büyük bir değişim içerisinde olduğunu, HDI International olan uluslararası adının Talanx International olarak değiştiğini açıklayan Enis Talaşman, "Talanx'ın felsefesi gerektiğince merkezi, olabildiğince yerel yönetim. Bizim şirketimiz içinde uygulama noktasında tek bir yabancı dahi yok. Şirketler gerçekten lokal ve yerel yönetilmeli. Sigorta şirketlerinde gelen yabancı yöneticilerin hepsi başarısız oldu" diyor.
HDI Sigorta Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Enis Talaşman ve yeni Genel Müdür Orhan Arıkçı ile şirkette yaşanan değişimi ve önümüzdeki döneme ilişkin hedeflerini konuştuk.
-Genel müdürlükten Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılığına geçişi nasıl değerlendiriyorsunuz?
Çok gururluyum. Ben bu mesleğe memur olarak başladım. Yıllarca Ankara'da sigortacılık yaptım. 25 yılım sigortacılıkta geçti. 25 yıl benim için hep heyecanlı, hep yaratıcı geçti. Artık o yaratıcılığımı operasyonel işlerden çıkarıp diğer alanlarda daha çok ortaya koymak istiyorum. Ayrıca uluslararası bir şirkette yönetim kurulu başkan yardımcısı olabilmek de çok gurur verici. Baktığınız zaman bu pozisyonlarda hep yabancıları görürsünüz.
-Üst yönetimdeki bu değişim HDI Sigorta'yı nereye taşıyacak?
Grubumuz yurtdışında da büyük değişim içerisinde. HDI International olan uluslararası kuruluşumuzun adı Talanx International olarak değişti. Talanx'ın felsefesi gerçekten gerektiğince merkezi, olabildiğince yerel bir yönetim. Tüm dünyada bu stratejiyi uyguluyor. Bugün de baktığınız zaman Türkiye'de birçok yabancı şirket var. Bizim şirketimiz içinde uygulama noktasında tek bir yabancı dahi yok. Yönetim felsefesine baktığınız zaman şirketlerin güçlü yönetim kurulları olmalı. Şirketler gerçekten lokal ve yerel yönetilmeli.
-İcradan ayrılmanız günlük iş temponuzu nasıl etkileyecek?
Şuna gerçekten inanıyorum. Şirketlerin de insanların da hayalleri olmalı. Sadece işe, mevcuta baktığınız gerçekten o sürünün içerisinden ayrılabilmek mümkün olmuyor. Genel müdür olarak göreve devam ettiğiniz zaman operasyon ciddi şekilde vaktinizi alıyor. Her değişim arkasında bir takım soru işaretleri getiriyor. Tabii ki, her şeyden elimi eteğimi çekmiyorum. Orhan beyle beraber grubun Türkiye stratejisini oluşturup kendi grubumuz içerisinde tartışıp hayata geçireceğiz.
Artık kravatsız çalışacağım
HDI Sigorta Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Enis Talaşman, "Bundan sonra en sevindiğim şey kravatsız çalışacağım. Başkan yardımcılığı böyle bir ayrıcalık veriyor" diyor.
Gurbetçi çocuğuyum
-Orhan bey sizi biraz tanıyabilir miyiz?
Ben aslında tam bir gurbetçi çocuğuyum. Annemler babamlar 60'lı yıllarda İsviçre'ye yerleşmiş. Ben orada doğdum. Bütün eğitimim orada tamamladım. İsviçreli şirketlerde 20-25 yıllık deneyimim var. Geçen yıl Türkiye'ye geldim. Benim için çok öğretici, enteresan bir deneyim oldu. 1 senedir çok güzel bir eğitim aldım. Bu konuda Enis beye çok şey borçluyum.
-Sigorta pazarında yurt dışı ile Türkiye arasında ne gibi temel farklılıklar yakaladınız?
Türkiye'de süreçler daha hızlı işliyor ve korkunç bir enerji var. Avrupa'da her şey çok sistemlidir, karar alma süreçleri daha ağır ilerler. Çok pragmatik çalıştık ve hızlı çalıştık. Daha çok hareket almak için birazcık da risk almak lazım. Biraz yaratıcı olmak aktif olmak lazım. Ben bunu Türkiye'de öğrendim.
Hedefimiz ilk 10'a girmek
-Deniz Emeklilik olmadı, BES'de yeni planlarınız var mı?
Talaşman: Fırsat olursa her zaman varız. Bundan sonraki satın alma süreçleriyle tabii ki ilgileneceğiz. İnorganik büyüme harici organik büyümemize devam edeceğiz. Mutlaka satın alma gerekmiyor. Aramıza Anadolubank katıldı. Çok başarılı bir işbirliği oldu.
-Bu yılın ilk yarısında HDI Sigorta nasıl bir yol katetti?
Talaşman: Bu dönem içerisinde 2008-20011 yılları arasında sektör yüzde 17 büyürken, biz yüzde 48 büyüdük. Prim üretimine göre sektör sıralamasında 18. sıradan 14. sıraya yükseldik. 6. ay sonuna geldiğimizde bütün hedeflerimizi gerçekleştirdik. Trafik dışında bütün branşlarında teknik kar yazıyoruz. Hazine branşlar bazında yeni rezervler getirmişti. Sektör yüzde 80 ayırırken biz yüzde 100 ayırdık. Sektörden yüzde 20 fazla rezerv ayırdık. İleriye daha güçlü gidebilmek için o yüzde 100'ün üzerine de 10 milyon TL ek rezerv ayırdık. Biz uzun dönemli koşmak istiyoruz. 100 metre koşucusu olmak istemiyoruz. Mesele maraton koşmak. Gerçekten uzun vadeli bakmak istiyoruz. Hedefimiz gelecek yıl ilk 10'a girebilmek.
Yabancı yönetici Türkiye'yi
tanıyamadan yer değiştiriyor
-Türkiye'de kriz sonrası yabancılara satılan sigorta şirketlerinin bazılarında Türk yönetim korunurken, bazılarına yabancılar geldi..
Doğru, şirketler bir dönem yabancı yönetici getirdiler. Gelen bütün yöneticilerin hepsi başarısız oldular. Türkiye zor bir ülke. Türkiye'nin dinamikleri yurtdışının dinamikleri ile aynı değil. Orada disiplin, otomatik giden bir sistem, oturmuş bir düzen var. Türkiye pazarı çok hızlı değişen, çok yaratıcılık gerektiren, ilişkilerin ve iletişimin ciddi derecede önemli olduğu bir pazar. Türkiye'yi tanımak gerçekten güç. Böyle karmaşık bir pazarın içerisinde bu pazarı doğru okumak, ilişkileri doğru yönetmek kolay değil. Gelen yabancı yöneticiler Türkiye'ye 3 yıl için geliyor. Bir şirketi tanımak Türk bile olsanız en az 1.5 yılınızı alıyor. Türkiye'ye gelen yabancı yöneticiler tanıma fırsatını bulamadan gidiyor.
Fiyat rekabetinde
akıl baskın çıkacak
-Sigorta sektörünün ilk 6 ayını değerlendirir misiniz?
Beklentilerin üzerinde gidiyor. Prim üretiminde yüzde 12.5 civarında büyüme beklentisi vardı. Hızlı büyümeye paralel büyüme oranları arttı. Ama buna karşılık en temel problemlerden bir tanesi trafik sigortası. Orada ciddi zarar var. Yangın ve diğer branşlarda rekabet devam ediyor. Bu yaşanması gereken bir süreç. Bu süreç biraz daha devam edecek. Diğer taraftan devam eden korkunç fiyat rekabeti de var. Ama burada ortak aklın daha baskın çıkacağını düşünüyorum. Şirketler bu aklı kullanmak zorunda.
Orhan Arıkçı 25 yıldır sektörde
22 Eylül 1964 İsviçre Biel doğumlu olan Arıkçı, İsviçre Basel ve Bern'de yüksek öğrenimini gerçekleştirdi. Bern'de Sigortacılık Yüksek Okulu'nu bitiren Arıkçı, Basel'de İşletmecilik Yüksek Okulu'nu tamamladı. Ardından İsviçre Basel Üniversitesi İşletmecilik Bölümü'nde eğitim alan ve yüksek lisansını bu alanda yapan Arıkçı'nın MBA derecesi bulunuyor. Sigortacılık sektörüne 25 yıl önce adımını atan ve bu süre zarfında Pazarlama Müdürlüğü, Genel Müdür Yardımcılığı, Proje Yönetimi, Proses İş Akışları ve Kalite Yönetimi gibi farklı pozisyonlarda görev alan Arıkçı'nın İsviçre'nin bazı uluslar arası sigorta şirketlerinde tecrübesi mevcut. Talanx Grubu'na katılmadan önceki son 5 yılını 92 bin çalışana sahip CSC Switzerland adlı danışmanlık şirketinde geçiren Arıkçı, burada Senior Business Consultant ve Solution Manager Insurance olarak görev aldı.
AKŞAM
Yazdır