Etiler'deki Profesörler Sitesi'nde gündelikçi ev sahibine ait 2 Abidin Dino tablosu ve gümüş çatal bıçak takımı çaldı. (Aralık 2009) Muğla'nın Bodrum ilçesinde merhum gazeteci-yazar Örsan Öymen'in eşi Gisela Öymen'e ait villaya giren hırsızlar Fikret Muallâ'ya ait üç tabloyu çaldı, ikisine de zarar verdi. (Mart 2010) Fransa'nın başkenti Paris'te, Modern Sanatlar Müzesi'nden, toplam değeri 500 milyon euro olan tam beş adet tablo çalındı. (Mayıs 2010)
300 YILLIK VAZO KIRILDI
Örnekler parmakla sayılamayacak kadar çoğaltılabilir. Sadece hırsızlık da değil, paha biçilmez eserlerin peşini kazalar da bırakmıyor. Hatırlayın, Ocak 2006'da İngiltere'nin Cambridge şehrindeki Fitzwilliam Müzesi'nde bir ziyaretçi çözülen ayakkabı bağına basıp merdivenlerden düşmüş, ziyaretçiye bir şey olmamıştı. Ama düşerken tutunmaya çalıştığı 300 yıllık Quing porseleninden vazo, yanındaki iki vazoyla birlikte merdivene düşüp, tuzla buz olmuştu. Kısacası, alınan tüm önlemlere rağmen hırsızlık ve kazalar, sahibi ve dünya kültürü için büyük bir miras olan sanat eserlerini gün geçtikçe daha da artan bir oranda yok ediyor. Eserlere önemli bir servet yatıran sahiplerini mağdur ediyor.
PEKİ NE YAPMALI?
Bu hafta her sanatsever ve koleksiyonerin aklının bir köşesinde bulunması gereken bir konuyu, sanat sigortasını ele almak istedik. Türkiye'de sigorta şirketlerinin bu alanda yaptığı çalışmalar bir yazıyı hak edecek kadar önemli düzeye geldi. Son üç yılda sanat sigortasına harcanan para yaklaşık 10 kat arttı. Tabii boşuna değil. Yazının girişindeki örnekleri hatırlarsak aslında hemen her eser sahibinin ev, işyeri ve müzelerdeki eserleri sigortalatması kaçınılmaz bir ihtiyaç haline geliyor. Bugün Türkiye'de birçok sigorta şirketi doğrudan olmasa da genel poliçe içinde sanat eserlerini teminat altına alıyor. Sigortalanan eserler arasında tablolar, antika eşyalar, klasik otomobiller, görsel sanat eserleri, hatta müzik aletleri bile yer alabiliyor. Eserler hırsızlık, kaza, terör hatta deprem riskine karşı sigortalanabiliyor.
Prim hacmi milyar doları geçiyor
SANAT sigortasında sektörün aktif oyuncularından biri de Ergo Sigorta. Uzun yıllardır yurt dışı piyasalardan aldığı ihtiyari reasürans desteğiyle bu tür poliçeler tanzim eden Ergo Sigorta'nın Bireysel Teknik Genel Müdür Yardımcısı Sanem Cingay Oğuz, gerek yurt içi gerekse yurtdışında pazarın her gün büyüdüğünü, üstelik global olarak bu branştaki sigortalanma oranının düşük olduğunu söylüyor. Oğuz'un tahminine göre sanat sigortalarının dünyadaki potansiyel prim hacmi birkaç milyar doların üstünde.
GENELDE sigorta şirketleri değeri 200 bin doların altındaki koleksiyon ya da eserleri özel sanat sigortası kapsamına almıyor. Büyük koleksiyonları sigorta altına almanın yıllık bedeli ise eserlerin toplam değerinin binde 3'ü ile binde 12'si arasında değişiyor. Aralığın geniş olmasında sanat eserinin bulunduğu yerin önemi büyük. Güvenlik görevlileri, kamera, yangın vs. sistemlerinin bulunduğu bir konuttaki sanat eserlerinin yıllık poliçe bedeli binde 3'le sınırlı kalabiliyor. Yani 1 milyon liralık bir sanat eserinin yıllık ücreti 3 ile 12 bin lira arasında değişebiliyor. En yükseği bile lüks bir otomobilin yıllık kaskosundan düşük. Yani bir sanatsever için ödenmesi gerek bir bedel.
TÜRKİYE'DE sanat sigortası
SABAH