Yazdır

Leasing'de KDV ve öneriler

Tarih: 29 Mart 2011 - 11:17

Assan Tüketici Finansmanı Yönetim Kurulu Üyesi Dursun Akbulut, leasing sektöründeki son gelişmeleri Finansgundem için değerlendirdi

Leasing işlemlerinde KDV uygulaması ve öneriler

Dünyanın bir çok ülkesinde olduğu gibi özellikle KOBİ finasmanında önemli bir yer tutan leasing işlemleri ülkemizdede teşvik edilmiş , 2007 yılının sonuna kadar leasing işlemlerinde düşük KDV oranı uygulanmış ve leasing hacminde önemli artış meydana gelmiştir. Banka kredisine göre daha pahalı bir ürün olan leasing finansmanı, uygulanan düşük oranlı KDV ile dengeli bir hale geldiği için ağırlık olarak bankalardan kredi almayan KOBİ ler tarafından tercih edilen bir ürün haline gelmiştir.
Ancak 2008 yılından itibaren KDV oranının doğrudan satınalmada uygulanan oranlara çekilmesi ile leasing doğrudan satınalmaya göre daha pahalı bir ürün haline gelmiş ve 2007 yılında 8.2 milyar dolara ulaşan işlem hacmi dünya ekonomisinde yaşanan krize bağlı olarak düşmekle birlikte 2010 yılında 3.2 milyar dolara kadar gerilemiştir.
Bu nedenle KDV uygulamasının diğer ülkelerde nasıl olduğu ve ülkemizde nasıl olması hususu önem kazanmıştır.
Avrupa Birliği'ne üye ülkelerin önemli bir çoğunluğunda leasing işlemleri için KDV uygulaması benzerlik arz etmekte ve KDV nin mahsup edilmesi ise leasing işlemlerinin niteliğine bağlı olarak iki şekilde ortaya çıkmaktadır.
Operasyonel leasing işlemlerinde KDV, leasing şirketi tarafından leasinge konu malın satın alınmasında bu malın tabi olduğu KDV oranı üzerinden satıcıya ödenmekte, buna mukabil ödenen KDV ise leasing sözleşmesinde belirtilen leasing taksitleri üzerinden elde edilen KDV ile mahsup edilerek geri alınmaktadır.
Finansal leasing işlemlerinde ise leasing işlemi satcıdan alınan malın kiracıya koşullu satışı gibi değerlendirilmekte bu nedenle leasing şirketi tarafından malın kiracıya teslimi sırasında leasing taksitlerinin anapara tutarı kadar tutarda fatura düzenlenmekte ve satın alma sırasında ödenen KDV tutarı aynı miktarda kiracıya yansıtılmaktadır. Taksit tarihlerinde ise taksitler içindeki faiz tutarı kadar fatura düzenlenmekte ve taksitler için ilgili oranda KDV tahahkkuk ettirilmektedir.
Diğer taraftan Amerikada finansal leasing işlemleri ağırlıklı olarak mülkiyeti muhafaza kaydı ile satış şeklinde gerçekleşmektedir. Örneğin Amerikada yapılan finansal leasing işlemlerinin yüzde 35’i doğrudan finansal leasing, yüzde 65’i ise mulkiyeti muhafaza kaydı ile satış şeklindedir. Dolayısyla finansal leasing işlemlerinde leasinge konu olan malın satın alınmasında ödenen KDV tutarının tamamı malın kiracıya teslimi sırasında düzenlenen fatura üzerinden kiracıya yansıtılmaktadır. Burada düzenlenen fatura leasing taksitleri tutarı kadar olmaktadır.
Bu ülkelerde genel olarak leasing işlemleri için KDV oranları satın almada uygulanan oranlarla aynı oranda uygulanmaktadır.
Görüldüğü üzere gelişmiş ülkelerin çoğunda finansal lesing işlemleri bir satış gibi değerlendirilmekte dolayısyla leasinge konu malın satın alınması sırasında ödenen KDV nin tamamı malın kiracıya teslimi sırasında yani leasingin başlangıcı sırasında düzenlenen fatura ile kiracıya yasıtılmakta dolayısı ile leasing şirketi için KDV nin finansman yükü oluşmamktadır. Bu nedenle leasing fiyatlandırmasına KDV nin finasman yükü yansımamaktadır.
Kaldiki bu ülkelerin çoğunluğunda işletmeler KDV pozisyonu açısından alcaklı olmaları halinde ilgili alcak tutarı bir sonraki ay iade edildiğinden işletmeler için KDV yaklaşık bir ay dışında finasman yükü oluşturmamaktadır.
Ülkemizde ise leasing şirketleri leasinge konu olan malı satın alırken mal bedelinin tamamı üzerinden KDV ödemekte ancak ödedikleri bu KDV'yi leasing taksitleri üzerinden tahsil ettikleri KDV ile geri alabilmektedirler. Kabaca ödenen KDV tutarı leasing süresine yakın bir sürede tahsil edilebilmektedir. Buda leasing işlemlerine ilave KDV finansmanı yükü getirmektedir.
Bu sorunu çözmek için üç yöntem mevcuttur.
Bunlardan ilki leasing işlemleri için geçmişte olduğu gibi münhasıran düşük oranlı KDV uygulamasını devam ettirmek . Ancak uygulamada yaşanan belirsizlikleri gidermek için bunun nekadar süre ile uygulanacağını baştan belirtmek gerekecektir.
İkinci yöntem KDV'yi normal seviyede uygulayıp finansal kiralama şirketlerine münhasıran bir sonraki ayda alcaklı olunan KDV tutarını iade etmek veya KDV yi baştan düşük tutup (örneğin yüzde 1) taksitlerde normal KDV oranını uygulamak.
Üçüncü yöntem ise yerleşik genel uygulamaları zorlamamak için münhasırlık uygulamasına son vererek finansal leasing işlemleri için diğer gelişmiş ülkelerde olduğu gibi genel KDV oranlarını uygulamak ve mal tesliminde yani leasing işlemlerinin başlangıcında mal bedeli kadar, taksit tarihlerinde ise faiz tutarı kadar fatura düzenlemektir. Bu uygulama daha kalıcı,belirsizlikten uzak ve genel hükümleri zorlamayacak nitelikte olacaktır.

Dursun Akbulut
Assan Tüketici Finansmanı Yönetim Kurulu Üyesi 
 

 

Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/leasingde-kdv-ve-oneriler/306023