Japonya’da meydana gelen deprem ve tsunaminin Türkiye’ye örnek olmasını isteyen Mapfre Genel Sigorta Genel Müdürü Serdar Gül, ülkemizde depreme karşı yeterli önlem alınmadığını ve sigortalılık oranının çok düşük olduğunu belirtti.
Mapfre Genel Sigorta Genel Müdürü Serdar Gül Japonya’da meydana gelen 9 şiddetindeki deprem ve ardından oluşan tsunaminin Türkiye’ye örnek olmasını istedi. “Bizim ülkemizde bu kadar şiddetli deprem ve tsunami olmaz” denildiğini hatırlatan Serdar Gül şunları söyledi: “Olmaz olduğunun bilimsel gerçeklik olduğunu farz edelim. Japonya’daki problem deprem ve tsunaminin boyutundan kaynaklandı. Japonlar 8.2’ye göre önlem almışlar, o tutmadığı için problemler ortaya çıktı. Deprem 8.2 olsaydı zaten bu kayıplar olmayacaktı. Biz 6 şiddetindeki depreme önlem aldık mı onu sorgulamak gerekir.Geçmişte çok daha küçük depremlerde çok büyük kayıplar verdiğimiz unutulmamalı. Buradaki felaketlerin boyutlarını görünce aramızdaki fark açıkça ortaya çıkıyor.”
Türkiye’nin deprem ve tsunami açısından Japonya’ya göre daha az risk taşıyan bir ülke olduğunu ama bizde hiç önlem alınmadığını ifade den Gül, “Biz sigortacılar kötü olaylarda kendimizi anlatmaya çalışırız ama bence Japonya hem önlem alma konusunda hem de sigortalı olma konusunda örnek almamız gereken bir ülkedir. Japonya’nın sigortacılık açısından en büyük sorunu ‘satacak poliçelerinin kalmamış olması.’ ‘Herkese 3-4 adet poliçe sattık, kimse yeni sigorta almıyor’ diyorlar. Türkiye’de sigortalılık oranı maalesef çok düşük düzeylerde. Türk halkına sigortalanma konusunda bundan iyi mesaj olamaz diye düşünüyorum” dedi.
Japonya’yla ilgili teknik olarak konuşmak için çok erken olduğunu belirten Serdar Gül, “Ama Japonya’nın kendi iç piyasasındaki şirketleri çok etkileyeceği kesin. Çünkü deprem riskinin önemli kısmı iç piyasada kalıyor. Ancak Japonya’daki sigorta şirketlerinin çoğu uluslararası şirket. Dolayısıyla dünya sigortacılık ve reasürans piyasalarını da etkileyebilir. Dünyanın büyük reasürörleri orada varlar” diye konuştu.
‘KASIRGA REZERVLERİ ERİDİ’
Yılın erken döneminde gelen hasarların çok daha büyük reaksiyonlara yol açtığını ifade eden Gül şu değerlendirmeyi yaptı: “Resaürans ve sigorta piyasasının en korktuğu dönem sonbaharda Amerika’da yaşanan kasırgalar dönemidir. Nisan ayında Japon sigorta şirketlerinin reasürörlerle anlaşmalarını yenileme zamanıydı, bence büyük ihtimalle uzatma alacaklar. Ama dünyada sigortacıların rezervleri genellikle Amerika’daki veya o bölgedeki olası kasırga hasarları içindir. Şu anda büyük ihtimalle ayrılan olası kasırga hasar rezervleri zaten Japonya depremi ile gitti. Bundan sonra gelecek her büyük hasar piyasaları bozuyor olacaktır.”
“Bu durumda da yarayı maalesef en çok sigorta şirketleri alır” diyen Gül şöyle devam etti: “Reasürans şirketleri bu zararları fiyatlarına yansıtır, fakat biz sigortalılarımıza bu yükselen fiyatları kolayca yansıtamayız. Bunun birkaç nedeni var. Sigortacılıkta dünyanın herhangi bir yerinde olan büyük hasar tüm dünyadaki sigorta ve reasürans şirketlerini etkilese de bizim ülkemizde böyle algılanmaz. İkincisi rekabet ortamı Türkiye’de çok vahşi. Tahmin ediyorum yeni yılda bütçelerimize büyük bir darbe getirir. Ama şimdiden ölçüsünü kestiremeyiz.”
Sigorta şirketlerinin Japonya’daki depremde en büyük sorunlarının kar kaybı sigortalarında olabileceğini dile getiren Gül şunları söyledi: “Dünya devi tesisler çalışmalarını durdurdular. Orada deprem ve tsunamiden dolayı hasar var mı? Yoksa sadece güvenlik nedeniyle mi kapandı? Bilemiyoruz. Ama sonuçta o işletme çalışmadığı için kar kaybına uğrayacaktır.”
Türkiye’de yaşanan 1999 depreminde, depremin yaralarını sigorta şirketleri olarak 1-2 ayda sardıklarını hatırlatan Serdar Gül, “Bu durumlarda tüm dünyadaki sigorta ve reasürans şirketleri iyi niyetli davranıyorlar. Çok tartışma olmadan hasarların karşılanacağına inanıyorum. Her ne kadar iş ticari gibi gözükse bile böylesi felaketlerde herkesin olayın sosyal yönüne de bakarak elinden gelenin en iyisini göstereceğini düşünüyorum” dedi.
Yazdır