Sigorta sektörü 2010 yılı prim üretimi 2009 yılına göre yüzde 13.6 artarak 14 milyar lirayı aştı. 2010 yılındaki prim üretiminin 11 milyar 938 milyon liralık bölümü elementer branşlardan, 2 milyar 186 milyon lirası ise hayat sigortalarından elde edildi.
2010 yılında hayat dışı branşlarda büyüme oranı yüzde 12 olarak gerçekleşirken hayat sigortalarındaki büyüme yüzde 20 oldu.
Dolar bazında üretim
2010 yılındaki enflasyon oranları (TÜFE: 6.40, ÜFE: 8.80) dikkate alındığında sektör geçen yıl reel olarak yaklaşık yüzde 7 oranında büyüdü. Ancak bu büyüme, 2008 ve 2009 yıllarındaki küçülme de dikkate alındığında sektörün normal büyüme seyrinin gerisinde kaldığını ortaya koydu.
Hazine Müsteşarlığı Sigorta Denetleme Kurulu’nun 2009 yılı verilerine göre son beş yılda prim üretimi dolar bazında oldukça dalgalı bir seyir izledi. 2006 yılında 6.9 milyar dolar olan prim üretimi 2007’de 9.4, 2008’de 7.7 ve 2009 yılında 8.4 milyar dolar olarak gerçekleşti.
2010 yılında toplam prim üretimi bir önceki yıla göre dolar bazında yaklaşık yüzde 12 oranında artarak (Ortalama ABD Doları kuru: 1.50) 9.4 milyar dolar oldu.
Böylece sigorta sektörü ekonomik kriz dönemindeki üretim kaybını telafi ederek, yeniden 2007 yılındaki performansını yakaladı.
Lokomotif araç sigortaları
2010 yılında da sektörün lokomotifi kara araçları ve kara araçları sorumluluk sigortaları oldu. Kara araçları prim üretimindeki artış yüzde 16.6’ya ulaşırken kara araçları sorumluluk sigortalarındaki büyüme yüzde 13 olarak gerçekleşti. Diğer branşlarda 2010 yılındaki büyüme oranları şöyle: Nakliyat: yüzde 17, sağlık: 20,5, yangın ve doğal afetler: 2.65, genel sorumluluk: 28.61.
Şirketlere göre üretim
2010 yılında en çok prim üreten şirket 1 milyar 518 milyon lirayla Axa Sigorta oldu. Bu şirketi 1 milyar 420 milyon lirayla Anadolu Sigorta ve 995 milyon lirayla Allianz Sigorta izledi.
Hayat sigortaları dalında en çok prim üreten şirket 601 milyon lirayla Ziraat Hayat ve Emeklilik olurken, onu 357 milyon lirayla Anadolu Hayat Emeklilik ve 234 milyon lirayla Garanti Emeklilik takip etti.
‘Teknelere hem karada hem denizde güvence’
Hem denizde hem de karada birçok fiziki riskle karşı karşıya olan tekneler, Allianz Yat Sigortası ile güvence altına alınıyor. Tekneleri olası risklere karşı güvence altına alan Allianz, yat sigortası ürününü yeni teminatlar ile geliştirerek deniz tutkunlarına sunuyor.
Allianz’ın yenilenen yat sigortası, Makine Kırılması, Çevre Kirliliği, Kişisel Eşyalar, Tekne personeli için Ferdi Kaza, Çekme & Kurtarma, Elektronik cihaz teminatı gibi birçok ilave risk için teminat sağlıyor. Allianz ayrıca, belirli büyüklükteki tekneler için, Mondial ile işbirliği çerçevesinde farklı asistans hizmetleri de sunuyor.
Allianz Kurumsal Sigortalar Direktörü Melda Şuayipoğlu, “Allianz olarak tüm dünyada tekne sigortacılığında lideriz. 100 yılı aşkın süredir uluslararası deneyimimiz ve yerel uzmanlığımızla yatları güvence altına alıyoruz. Örnek vermemiz gerekirse, marinada bulunan bir tekne bile birçok tehlike ile karşı karşıyadır. Marinadaki başka bir teknenin yanması ve yangının sizin teknenize sıçraması, deniz tehlikeleri, kazanların patlaması, şaftların kırılması, gemi veya botların tamamen çalınması gibi riskler söz konusu.
Bu gibi riskler karşısında İngiliz sigortacıların geliştirdiği “Enstitü Yat Klozları” bünyesindeki teminatları uyguluyoruz ve global standartlarda tekneleri güvence altına alıyoruz. Allianz Sigorta olarak, geçmişi uzun yıllara dayanan uluslararası tecrübemiz ve birikimimizden aldığımız destekle önümüzdeki yıllarda piyasa liderliği konumumuzu güçlendirmeyi, sigortalılarımıza daha kapsamlı ve zengin ürünler sunmayı planlıyoruz” diyerek hedeflerini özetledi.
Anadolu, sektörün tarihini kitapta topladı
Anadolu Sigorta, 85’inci kuruluş yıldönümünde Cumhuriyet’in finansal tarihi ve sigorta sektörünün evrimini bir kitapta topladı. “Geçmişten Geleceğe Anadolu Sigorta” başlıklı kitap, Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zafer Toprak tarafından Anadolu Sigorta arşivlerine dayanarak hazırlandı.
Anadolu Sigorta’nın geçmişten günümüze uzanan öyküsünü tüm ayrıntılarıyla kalıcı hale getirmeyi amaçlayan eser, Türkiye’de yazılı ilk sigorta tarihi kitabı olma özelliğine sahip. “Geçmişten Geleceğe Anadolu Sigorta”, Osmanlı İmparatorluğu’nda Tanzimat döneminden günümüze kadar geçen sürede, finansal ve siyasal tarihte yaşanan değişimi de gözler önüne seriyor. ‘Tanzimat’tan Cumhuriyet’e Sigortacılık’, ‘Cumhuriyet Türkiye’si ve Sigortacılık’, ‘Tam Bağımsız Ulusal Sigortacılık’, ‘Yeniden Yapılanma ve Sorunlar’, ‘İstikrarlı Büyüme Evresi’, ‘Ulusaldan Küresele Doğru’ ve ‘2008 Krizi ve Sonrası’ adlı yedi bölümden oluşan kitap, bir yıllık araştırma ve çalışmaların ardından içerik olarak 2010 yılı Haziran ayında tamamlandı.
Güneş, ‘küresel ilkeler’e imza atan ilk elementer şirket oldu
Güneş Sigorta, evrensel ilkeler çerçevesinde iş dünyasında ortak bir kültürün oluşmas ına katkıda bulunmak amacıyla, kurumsal sosyal sorumluluğun dünya üzerinde en önemli belgesi olan Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi’ni (Global Compact) imzalayan ilk hayat dışı sigorta şirketi oldu.
31 Ocak 1999 Dünya Ekonomik Forum’unda, zamanın Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri tarafından düzenlenen sözleşme, Binyıl Kalkınma Hedefleri doğrultusunda , evrensel insan hakları, çalışma koşulları, çevre ve yolsuzlukla mücadele alanlarında kabul edildi. 10 ilkeden oluşan sözleşme, faaliyetlerini ve stratejilerini uygulamayı taahhüt etmiş iş dünyası için stratejik bir politika girişimi olma özelliği taşıyor.
Küresel İlkeler Sözleşmesi’ni imzalayan şirketler ve diğer özel kuruluşlar, Küresel ilkeler Sözleşmesi’nin 10 ilkesini kendi amaçları, değerleri ve kurumsal ilkelerine dahil etmeyi kabul etmiş sayılırlar.
‘Bu yıl daha temkinli hareket edilecek’
Sigorta sektörünün son dönemdeki en büyük sorunlarından olan teknik zararla ilgili görüş bildiren Generali Sigorta Genel Müdürü Mine Ayhan, zararda karşılık düzenlemesinin payı kadar, pazardaki oyuncuların girdiği çetin fiyat rekabetinin rolünün de yadsınamayacağını belirtti.
Ayhan, bu konuda sözlerine şöyle devam etti: “Günümüz liberal ekonomi dünyasında tüm sektörlerde rekabet üst düzeyde. İçinde bulunduğumuz şartlar itibariyle tüketicilerden gelen talepler ve üreticilerin daha iyisini ve daha fazlasını sunabilmekteki hırsları fiyat rekabetini de ortaya çıkartıyor.
Zaman zaman hizmet kalitesinden ödün vererek fiyatları kırmaya çalışan oyuncular sebebiyle bizim açımızdan da sıkıntılar doğabilmekte.
Ayrıca karşılıkların bu sene de kârlılığa etki edeceğini, ancak tüm şirketlerin bu konuda daha temkinli davranacaklarını düşünüyorum.”
Gücü ve kalitesi
Generali Sigorta’nın sektördeki önceliklerinden de bahseden Ayhan, “Dünyanın bambaşka bir noktasında Generali tarafından sunulan hizmet kalitesinden, Türkiye’yi de mahrum edemeyiz. Tüm hedef kitlemize özel şart ve fiyatlar sunabileceğimiz, piyasadaki örneklerinden çok daha üstün özelliklere sahip farklılık yaratacak bir hizmet kalitesi için yorulmadan çalışmaktayız” şeklinde ifadelerde bulundu.
Generali’nin İtalya’nın en büyük ve en prestijli sigorta şirketi olduğunu hatırlatan Mine Ayhan, “Avrupa’nın da üç büyük sigorta şirketinden biri olan böylesi köklü ve büyük bir markanın değeri ülkemizde de hissedilmeye başlanacak. Generali dünyadaki gücünü Türkiye’ye yansıtmasıyla sektörde ciddi bir hareketlenme yaşanacaktır” dedi.
Halk Sigorta Genel Müdürü Veli Bal oldu
Geçtiğimiz ay Birlik Sigorta olan unvanını Halk Sigorta olarak değiştiren şirket, genel müdürünü de buldu.
2010’da Niyazi Koçak’ın ayrılmasıyla boşalan genel müdürlük koltuğuna Veli Bal getirildi. Bal, Halk Sigorta gibi bir Halkbank iştiraki olan Halk Hayat’ın genel müdürlük görevini yürütüyordu.
Milliyet