Hülya GÜLER / Hürriyet CEO Forumu toplantılarının ikincisinde Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz’ı ağırlayan Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD), kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye’ye olan yaklaşımını tartıştı. Basına kapalı olarak gerçekleşen toplantıda, bu konunun G-20 Zirvesi’nde gündeme getirilip, Türkiye’nin notunun ‘yatırım yapılabilir ülke statüsü’ne gelinceye kadar da devam ettirilmesi yönünde kararlar alındı. TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner, ‘Türkiye hak ettiği reytinge sahip mi, değil mi’ konusunda bir çalışma başlattıklarını açıklarken, bunu kasım ayında yapılacak G-20 Zirvesi’ne yetiştireceklerini söyledi. Hazırlanıp gideceğiz Toplantı sonrasında, sorularımızı yanıtlayan TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner, şöyle konuştu: “Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşları konusu önemli. ‘Türkiye hak ettiği reytinge sahip mi, değil mi’ konusu iş dünyası için de önemli. Biz TÜSİAD olarak bu konuda bir çalışma başlattık. Bu kuruluşlar nasıl çalışıyorlar, nasıl bir metodoloji kullanıyorlar. Hatta burada gerçekten siyasi bir boyut var mı, yok mu tartışmaları da var. Bu konudaki çalışmamızı kasımda bizim de katılacağımız G-20 Zirvesi’ne yetiştireceğiz. Bence Türkiye bu konuyu G-20 Zirvesi’nde gündeme getirmeli. Zaten kriz boyunca bu kuruluşların çalışması tartışma konusu oldu. Bence önümüzdeki dönemde de Türkiye’nin kredi notu açısından bu çalışma önemli olacak diye düşünüyorum.” İyimser hava gördük Yılmaz’la dünyada devam eden genişlemeci piyasa hareketlerinin ve sıcak para hareketlerinin Türkiye’ye uzun vadede etkilerini de konuştuklarını aktaran Boyner, şu değerlendirmeyi yaptı: “Bizim için esas olan Türkiye’deki yatırım ortamını doğrudan yatırıma yeni yatırımlara hazırlıklı hale getirmek. CEO’larımızla yaptığımız beklenti anketinde önümüzdeki 12 ay için daha iyimser bir hava olduğunu gördük. Yatırım yapma ve istihdam yaratma konusunda daha iyimser bir hava ile karşı karşıyayız. Burda Orta Vadeli Program’ın nasıl uygulanacağının önemi ortaya çıkıyor. Önümüze çıkan öngörülebilirliğin devam etmesi önemli. Biz göreceli olarak Türkiye’nin daha iyi bir yatırım ortamına gittiğini düşünüyoruz ama yapısal reformların bir an evvel hayata geçmesi gerekiyor.” Yaşanan kur sıkıntısında Türkiye tek başına değil MERKEZ Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, bankacılardan sonra işadamlarına da neden zorunlu karşılık oranlarını artırdıklarını anlattı. Oranların 23 Eylül’de artırıldığının açıklanmasının ardından Türkiye Bankalar Birliği ile biraraya gelerek bu kararın gerekçelerini anlatan Yılmaz, dün de TÜSİAD üyelerini ikna etmeye çalıştı. Yılmaz, bankacıların bu konuda ikna oluşlarında ise Merkez Bankası’nın anlattıklarından daha çok, geçen hafta Washington’da gerçekleşen Uluslararası Para Fonu (IMF)-Dünya Bankası yıllık toplantı-larında duyduk-larından etkilen-diklerini ifade etti. TÜSİAD üyeleriyle yaptıkları toplantıda, kur, istihdam, büyüme dahil her konunun gündeme geldiğini aktaran Durmuş Yılmaz, şunları söyledi: “Evet, ihracatçılarımız kurla ilgili olarak bir takım sıkıntılarla karşı karşıyalar. Bu hayatın bir gerçeği fakat Türkiye bu konuda tek başına değil. Türkiye’nin karşı karşıya olduğu bu sermaye akımı sadece Türkiye’nin sorunu değil. Bizim gibi akran ülkelerin de karşı karşıya olduğu sorunlar bunlar. Merkez Bankası bu konuda elinden ne geliyorsa yapmaya çalışıyor. Bizim burada üzerinde hassasiyetle durmamız gereken husus şu ki; biz bir denge yakaladık. Bu makro dengenin konsolide edilmesi gerekir.” Doğru eleştiri şart Yılmaz, Merkez Bankası’na yurt dışından ödüller ve övgüler alırken, yurtiçinden eleştiriler gelmesi konusunda ise “Eleştiri iyidir, eleştiriye devam” demekle yetindi. Eleştirileri yapıcı mı, yıkıcı mı bulduğuna ilişkin yorum yapmaktan kaçınan Yılmaz,şöyle konuştu: “Bir makro denge var ve bunu Türkiye bir bedel karşılığı elde etti. Toplum bir bütün olarak, elimizden ne geliyorsa ne gerekiyorsa onu yapalım dedim.”