Yazdır

TTB sigortacıları neyle suçluyor?

Tarih: 09 Ağustos 2010 - 17:07

TTB Genel Sekreteri Tanık, “Tıbbi hataların çoğunluğu ihmalden değil, sağlık sistemindeki problemlerden kaynaklanıyor' dedi

Türk Tabipleri Birliği Genel Sekreteri Prof.Dr. Feride Aksu Tanık, Şemsiye Dergisi’nin son günlerin tartışma konusu hekim sorumluluk sigortalarıyla ilgili sorularına çarpıcı yanıtlar verdi. Hekim Mesleki Sorumluluk Sigortası poliçelerinde gördüğünüz eksiklikler nelerdir? Sigorta poliçelerindeki teminat tutarları özellikle bazı alanlar yönünden yetersiz. Ayrıca tıbbi zararlarda dava açma süreleri daha uzun olmasına rağmen poliçe döneminde ya da takip eden 2 yıllık dönemde talep edilirse zararın karşılanacağı belirtiliyor. İki yıl sonra da talepler gelebilir. Bu durumda, bu poliçeler prim ödenmesine rağmen hekimlerin risklerini karşılamaktan uzak kalıyor. Adli para cezaları da kapsam dışında tutuluyor. Bu yasa gündemde olmadan önce benzer poliçelerle hekimler olası iş kazalarına karşı kendilerini isteğe bağlı bir şekilde teminat altına alabiliyordu. Zorunlu hale getiriliyor olması hakkında ne düşünüyorsunuz? Biz tıbbi zarara uğrayanların zararlarının karşılanmasına karşı değiliz. Ancak tıbbi zararların karşılanması adı altında bu ihtiyaca yanıt vermeyecek özel sigortacılığın zorunlu hale getirilmesine karşıyız. Çünkü bu özel sigortacılık modeli yaklaşık 30 yıldır Amerika Birleşik Devletleri’nde uygulanıyor. Ortaya çıkan sonuçlarından biliyoruz ki, bu sistem doğru bir sistem değil. Bu ülkede, hastaneler ve hekimler aleyhine açılan davalarda önemli bir artış gözlenmekte. Ne yazık ki, davaların uzun sürmesi bir yana, ciddi zarara uğradığı belirlenen 14 hastadan ancak birinin zararı tam olarak karşılanmakta. Sigorta sistemindeki paranın %50’si hastalar yerine avukatlık ve diğer hukuki giderlere ayrılıyor. Sigorta primlerinin yüksek tutarı da hekimler ve dolayısıyla hastaların büyük bir yük altına girmesine neden olmaktadır. Sigortanın zorunlu olması ise bu yükü artırıcı bir faktördür. Çünkü sigorta şirketleri, hekimin sigorta yaptırması mecburiyeti karşısında prim tutarını ne şekilde belirlerse belirlesin ödeneceği düşüncesiyle hareket ediyorlar. Amerikan Tıp Birliği tıbbi uygulama hatası sigortalarının 20 eyalette kriz noktasına geldiğini açıklamıştır. Örneğin 2004 yılında ABD Newhampshire eyaletinde bir beyin cerrahı yıllık 84.151 dolar sigorta primi ödediğini belirtmektedir. Fransa Tabipler Birliğinin 2005 yılı için bildirdiğine göre anestezi ve jinekoloji uzmanlarının özel sigorta için ödediği yıllık prim tutarı 7.000 Euro civarındadır. “Sigorta sektörünü zengin etmek için yapılan bir uygulama” şeklinde daha önce bir açıklamanız oldu. Yasanın, hekimlik mesleği açısında herhangi bir pozitif getirisi olmayacak mı? Bugün yaklaşık 150.000 hekim ve dişhekimini kapsamına alan zorunlu sigorta uygulamasından 50 milyon TL civarında bir paranın sigorta şirketlerine aktarılması söz konusu olacaktır. Oysa Sağlık Bakanlığı verilerine göre tıbbi zararlar nedeniyle sonuçlanan tazminat talepleri nedeniyle ödenen yıllık tutar 2 milyon TL’yi aşmamaktadır. Teminat altına alınan riskle ödenen prim arasında açıkça bir orantısızlık olduğunu görebilirsiniz. Sigorta kapsamı sadece doktorlarla mı sınırlıdır? Diğer sağlık personellerini kapsıyor mu? Kapsamıyorsa, tıbbı uygulamalar ekip çalışması ile yapılıyor, bütün sağlık personelini kapsaması gerekmez mi? Zorunlu sigorta 1219 sayılı Yasa’ya madde eklenerek getirildi. Bu madde, kamu sağlık kurum ve kuruluşlarında çalışan tabipler, diş tabipleri ve tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olanların sigorta yaptırmak zorunda olduklarını düzenliyor. Sizin de belirttiğiniz gibi, tıbbi uygulamalar bir ekip çalışmasıdır. Ayrıca belirtmek gerekir ki tıbbi uygulama hatalarının büyük çoğunluğu kişisel ihmalden değil, sağlık sistemindeki problemlerden kaynaklanmaktadır. Dolayısıyla kişilerin değil, kurumların risklerinin sigorta edilmesi gerekmektedir. Hazine’nin tebliği geç yayınlaması nedeniyle seçme şansınızın elinizden alındığı iddianız oldu. Bu konuda neler söyleyebilirsiniz ? Sigorta yaptırma zorunluluğuna ilişkin Yasa hükmünün yürürlük tarihi 30 Temmuz 2010 olarak belirlenmiş, yaptırmayanlara 5000 Türk Lirası idari para cezası verileceği de belirtilmiştir. Ayrıca zorunlu sigortaya ilişkin teminat tutarları ile uygulama usul ve esaslarının Sağlık Bakanlığı’nın görüşü alınarak Hazine Müsteşarlığı’nca belirleneceği düzenlenmiştir. Ancak Yasanın çıkmasından neredeyse 6 ay sonra 21.07.2010 tarihinde nihayet konuya ilişkin bir tebliğ yayınlanabildi. Buna bağlı olarak sigorta şirketleri de tebliğde öngörülen alt yapıyı oluşturmakta ve poliçeleri hazırlamakta gecikti. Sigorta şirketlerinin poliçelerini hazırlaması ve satışa sunması da tek başına yeterli değil. Zorunlu sigorta yaptırılmasına atfedilen önem de dikkate alınarak hekimlere, sigorta koşullarına ilişkin yeterli bilgiye sahip olarak sigorta şirketlerini belirleme olanağının tanınması gerekiyor. Biz bu süre içinde yaklaşık 150.000 hekim ve dişhekiminin sigorta yaptırmasının mümkün olmadığını öngörerek, hekimlerin bilgiye dayalı poliçe satın alma haklarının ihlal edilmemesi için, poliçe satın almaya ilişkin yeterli bir sürenin tanınması, gerektiğinde yasal düzenleme dahil ertelemeye ilişkin her türlü işlemin yapılması konusundaki talebimizi Sağlık Bakanlığı’na ilettik. Bu konuda Bakanlıktan gecikmeli de olsa bir açıklama geldi. ‘Tıbbi hatalardan pazar oluşturulacak’ 2005 yılından bu yana, gerek malpraktis yasa tasarısının, gerekse mesleki sorumluluk sigortası genel şartlarının görüşüldüğü toplantılarda, çeşitli ülke örneklerini de inceleyerek önerilerimizi Hukuk Büromuz aracılığıyla konunun taraflarına ilettik. Bu çerçevede, zararın gideriminin ulusal ölçekte kamusal bir organizasyonla, hekim ile hasta karşı karşıya getirilmeksizin sağlanması, bunun yanı sıra en önemli unsurun, tespit edilen tıbbi uygulama hatalarının sebeplerinin araştırılması ve elde edilen bilgilerin, hataların önüne geçilmesi için kullanılacak bir organizasyonun yapılması olduğu düşüncelerimizi paylaştık. Ancak buna yönelik çözüm önerilerimiz dikkate alınmadan, yalnızca sonuçla uğraşan ve toplumsal kaynakların yanlış kullanımına neden olacak bir zorunlu mesleki sorumluluk sigortası gündeme getirilmiştir. Tüm bu nedenlerle biz Türk Tabipleri Birliği olarak mesleki sorumluluk sigortasının bu haliyle toplumsal yarar sağlamayacağı aksine tıbbi hatalardan bir Pazar oluşturulacağı kanısındayız. GÜLSELİ ÖZDEMİR/ŞEMSİYE
Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/ttb-sigortacilari-neyle-sucluyor/289890