BDDK Başkanı Mukim Öztekin, bu oranın vatandaşların tasarruflarının artırılmasına olan ihtiyaca işaret ettiğini söyledi. Türkiye’de tasarruf oranı 2002’deki yüzde 20’lerin de altında seyrediyor. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Mukim Öztekin, eylül sonu itibarıyla bankalardaki mevduatın krediye dönüşüm oranının yüzde 105 seviyesine ulaştığını söyledi. Bu seviyenin cari durumda bankacılık sektörünün etkinliğini gösteren önemli bir gösterge olduğunu belirten Öztekin, “Ancak bu oran bir taraftan da tasarrufların artırılmasına duyulan ihtiyaca işaret etmektedir. En son Fitch tarafından yapılan kredi not artışını içeren açıklamada mali disiplin ve bankacılık sektörünün sağlamlığına vurgu yapılırken negatif bir etken olarak ülkemizdeki düşük tasarruf oranına gönderme yapıldı.” dedi. Marmara Üniversitesi Bankacılık ve Sigortacılık Yüksekokulu’nda konuşan Öztekin, Eylül 2012 itibarıyla Türk bankacılık sektörünün görünümüne ilişkin bilgiler verdi. Bankacılık sektörünün reel sektöre finansman sağlayabilmesinin tasarruf açısından büyük önem kazandığını anlatan Öztekin, Türkiye’de bu konuda bazı sorunlar olduğunu ifade ederek, 2002 yılında yüzde 20 olan tasarruf oranının 2009’da yüzde 13 seviyesine kadar düştüğünü dile getirdi. Öztekin, son birkaç yılda bu oranda bir miktar kıpırdanma olsa da henüz istenen seviyelere ulaşılamadığını, AB ortalamasında yüzde 20’nin üzerinde hatta yüzde 30’lara yakın olan tasarruf oranının Çin’de yüzde 50’yi geçtiğini belirtti. Tasarruf oranının düşük kalmasının yatırımlar için daha fazla oranda yurtdışı kaynak ihtiyacını ortaya çıkardığını anlatan Öztekin, yurtiçi tasarrufların yurtiçi yatırımları karşılayamamasının dış finansman ihtiyacını oluşturduğunu kaydetti. Bankacılık sektörünün eylül ayı net kârının faiz dışı gelir gider dengesindeki gerilemeye karşın, yükselen net faiz marjının etkisiyle önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 17 artarak 17,1 milyar lira olduğunu belirten BDDK Başkanı, sektörün kâr dağıtımının sınırlandırılması ve kârların bünyede bırakılmasının teşvik edilmesi yönünde sürdürülen uygulama sayesinde sektörün güçlü özkaynak yapısını koruduğunu söyledi. Öztekin’in verdiği bilgiye göre sektörde faaliyet gösteren 48 bankadan 35’inin kârında son bir yıllık dönemde artış gerçekleşti. Bankacılık sektörünün aktif toplamı yılın dokuz aylık döneminde yüzde 7,5 artarak 1,3 trilyon liraya, özkaynakları yüzde 16,3 artarak 168,2 milyar liraya ulaşırken, eylül döneminde sermaye yeterlilik rasyosu da yüzde 16,5 düzeyinde gerçekleşti. Öztekin, kredilerin de 2011 yıl sonuna göre yüzde 10,7 artarak Eylül 2012 itibarıyla 755,6 milyar lira seviyesine ulaştığını, takipteki kredi oranının da eylül itibarıyla yüzde 2,9 seviyesinde olduğunu kaydetti. Eylül 2012 itibarıyla Türk bankacılık sektörünün toplam mevduat tutarının 738 milyar lira düzeyine ulaştığını kaydeden Öztekin şöyle konuştu: “Bankacılık alanındaki yapısal sorunlardan biri de mevduatın vadesinin oldukça kısa olması. Mevduatın ortalama vadesi iki ay civarında. Bu durum da bankacılıkta yapısal faiz oranı riski oluşturmakta ve bankaların uzun vadeli kredi kullandırma kapasitesini önemli ölçüde sınırlandırmaktadır.