Türkiye Bankalar Birliği, ekonomide ve bankacılık sektöründeki gelişmeleri değerlendiren Ocak-Eylül 2012 raporu yayımladı. Belirtilen dönemde, bankacılık sektöründe aktif büyümenin yavaşladığı, ve kredi büyümesinin yavaşlamaya devam ettiği belirtilen TBB raporunda şu ayrıntılara yer verildi: "Uluslararası piyasalarda risk iştahının hala düşük düzeyde Euro alanındaki risklerin azaltılması amacıyla daha somut adımlar atılsa da güven tesisi orta vadeye taşınamadı ABD ve Japonya’daki düşük büyüme ve Ortadoğu’daki siyasi gelişmelerin de etkisiyle küresel büyüme beklenenden daha yavaş oldu daha iyi performansa sahip olan GOÜ’de de büyüme yavaşladı. Emtia ve enerji fiyatları dalgalı son dönemde düşüş oldu
ABD: Düşük faiz, parasal genişleme, yeni yılda uygulamaya girecek yeni mali program vergi artışı ve harcama sınırlaması
AB: Sorunlu ülkelerde tansiyonun düşürülmesi, düşük faiz, AMB desteği, Euro bölgesinden çıkışların önlenmesi, ortak bankacılık denetimi, ortak bütçe ve denetimi
Gelişmekte olan ülkeler: Dış şoklardan ve sermaye hareketlerinde iki yönlü etkilerden korunma çabası, büyümenin iç kaynaklara dayandırılması
Küresel ekonomi: Büyüme hızının ve ticaretin artırılması çabaları devam ediyor.
Türkiye’deki gelişmeler
Büyüme beklenenden daha yavaş, hedefin altında. Tasarruf oranı yaklaşık ayni kaldı, yatırım oranı düştü tasarruf açığı küçüldü küçülme özel sektörden Sermaye girişi devam etti portföy yatırımları ve banka borçlanmasından Bütçe açığı hedefin üzerinde ancak makul düzeyde. Enflasyon düştü, hedefin üzerinde. Kamu borç stokunun GSYH’ya oranı düşüyor İşsizlik oranı kriz öncesi düzeyinde. Merkez Bankası’nın rezervleri de borçları da ayni miktarda arttı, rezerv/kısa vadeli borç oranı yükseldi
Bankacılık sektöründeki gelişmeler
Ağustos ayından itibaren MB likiditeyi artırdı faiz bandını daralttı faiz oranları düştü. Zorunlu karşılıkların daha fazla bölümünün yabancı para olarak tutulması TL üzerindeki baskıyı hafifletti. Aracılık maliyeti yüksek kaldı. Bankacılık sektöründe aktif büyümesi yavaşladı. Kredi büyümesi yavaşlamaya devam etti. Tahsili gecikmiş alacaklarda artış var. Karşılıksız çek ve protestolu senet miktarı arttı. TL mevduat artışı üçüncü çeyrekte hızlandı. Mevduatın vadesi hala çok kısa. Tahvil ve bono ihracı hızlandı, vadelerde daha yüksek. Kar hacmindeki artış sermaye yeterliliği rasyosunu destekliyor. Basel II uygulamaya girdi, sermaye yeterliliğine etkisi sınırlı oldu"