FİNANSGUNDEM.COM
Denizbank’ı satın alarak Türkiye pazarına giren Rus Sberbank’ın CEO’Su German Gref, satın alma ile ilgili Rusya Cumhurbaşkanı Viladimir Putin’e bilgi verdi. Moskova’daki ‘zirve’de geçen konuşma şöyle…
GERMAN GREF: Sayın Başkan, ikincil halka arzımızı tamamlamış bulunmaktayız. Plasman yaklaşık iki gün sürdü ve Merkez Bankası ile Hükümetin ortak çabalarıyla bu fırsatı çok iyi değerlendirdik. Üzerinde çalıştığımız miktar, hisse başına 93 Ruble ile 5.2 milyarı hedefliyordu. Bu rakam, bir önceki halka arzımızdaki hisse fiyatından (hisse başına 89 Ruble) daha yüksek. Ayrıca Rusya tarihindeki en büyük özelleştirme.
VLADİMİR PUTİN: Hisselerinizin %7,6’sının satışını mı kastediyorsunuz?
GERMAN GREF: Evet.
VLADİMİR PUTİN: Bildiğim kadarıyla, Sberbank hisselerine 10 yıl önce 100 USD yatıran bir yatırımcının cebinde bu yıl 3.700 USD oldu.
GERMAN GREF. Evet, doğru. Son 10 yılda hisse performansı bakımından Apple’ın ardından ikinci sıradayız.
Genel olarak bence bu Rusya için çok iyi bir işlem ve her yerde çok iyi algılandı. Halka arzın ardından gelen büyük düşüşe rağmen, hisse başına fiyat yaklaşık 92 Ruble civarında istikrarlı olarak seyrediyor. Halen piyasada işlem gören büyük hisse sayısına adapte olmak açısından zor bir zaman var önümüzde ancak yine de büyüme öngörüyoruz. Bütün temel göstergelerimiz olumlu ve yıl boyunca istikrarlı bir büyüme bekliyoruz. Yatırımcılarımıza olan yükümlülüklerimizi eksiksiz şekilde yerine getireceğiz.
VLADİMİR PUTİN: Güzel.
Türkiye’de işler nasıl gitti?
GERMAN GREF: Zor bir işti. Maalesef çok az zamanımız vardı ve DenizBank’ı satın alma konusunda çok ciddi bir rekabetle karşılaştık. Türkiye’nin altıncı büyük bankasını satın alma konusundaki yarışta biz ve Katar Ulusal Bankası son ana kadar mücadele ettik. DenizBank çok iyi ve çok modern bir kuruluş. Avrupa’nın en büyük bankalarından biri olan Dexia tarafından satışa çıkarılmıştı. Aslında Dexia bu bankayı hiç satmak istemiyordu, ancak resmi kuruluşların talebi üzerine satmak zorunda kaldı.
DenizBank’ın satış fiyatı, öz kaynağının 1.3 katı olarak gerçekleşti yani yaklaşık 2.7 milyar Euro’luk bir fiyat söz konusu oldu. Bu yılın sonuna kadar, satış anı itibariyle gerçekleşmiş olan finansal sonuçlara bakarak, Bankanın net aktif değerindeki değişime, yani bankanın bu yıl içindeki karına paralel olarak ilave bir tutar daha ödememiz gerekecek. Bu ilave tutar yaklaşık 170 milyon Euro olacak. Bunu da eklediğimizde, satın alma maliyeti yaklaşık 3 milyar Euro’ya yani yaklaşık 4 milyar USD’ye geliyor.
Bu satın alma, Sberbank’ın Rusya dışında yaptığı en büyük satın alma ve çok kaliteli bir varlık satın alındı. DenizBank bu yıl yaklaşık 400 milyon USD net kar elde edecek, önümüzdeki yılın tahmini ise 600 milyon USD net kar. Bu satın alma bize iyi bir platform da sunuyor, çünkü Türkiye’deki varlığının yanı sıra DenizBank başka 5 ülkede de faaliyetlerini yürütüyor, dolayısıyla Asya’da iş yapmak için bize iyi bir platform sunuyor. Bankanın iyi bir ekibi, düzgün bir şekilde çalışan operasyonları ve iyi bir ürün yelpazesi var. DenizBank, tarım bankacılığı alanında Türkiye’nin en büyük ikinci bankası ve DenizBank’la olan çalışmalarımız vasıtasıyla bu alanda iyi bir çarpan etkisi elde etmeyi planlıyoruz. Bizde olan bazı modern yöntemleri oraya aktarabiliriz, oradan da Rusya’ya aktarabileceğimiz çok şey var, özellikle de DenizBank’ın tarım ve KOBİ sektörlerindeki çalışmalar konusunda.
Türkiye’deki tüm düzenleyici kuruluşlar bize çok olumlu tepkiler gösterdiler. Satın alma sonrasında, Türk düzenleyici kuruluşu, sermaye yeterlilik rasyomuz konusundaki şartı %15’ten %12’ye indirdi, dolayısıyla bizim için bir miktar sermaye serbest kalmış oldu. Sermaye artırımı yapmak zorunda kalmadan, DenizBank’ı önümüzdeki birkaç yıl içinde istikrarlı bir şekilde büyütebileceğiz. Bu satın almanın, iki ülkenin ekonomileri arasında mükemmel bir köprü kurma konusunda da bize yardımcı olacağını düşünüyorum. Türkiye’nin önemli bir büyüme potansiyeli var ve biz Türkiye’nin ikinci büyük ticaret ortağıyız, ticaret hacminin büyüme hızı açısından ise birinciyiz.
VLADİMİR PUTİN: Türk şirketleri çok aktif bir şekilde çalışıyor ve banka onlara ve dolayısıyla ticaret hacimlerine hizmet sunabilirse çok faydalı olur.
GERMAN GREF: Bunun yanı sıra Sayın Başkan, hâlihazırda Türk piyasasında 1400 Rus şirketi faaliyet göstermekte. Buna bir nükleer tesis kurmak için çok büyük bir yatırım yapan stratejik ortağımız Rosatom da dâhil.
VLADİMİR PUTİN: Evet, bu çok büyük bir proje.
GERMAN GREF: Önümüzdeki birkaç yıl içerisinde bu işi geliştireceğimizi ve Türk piyasasında çalışan Rus şirketleri için de iyi bir köprü oluşturacağımızı düşünüyorum.
VLADİMİR PUTİN: Sberbank, son altı ayda yurt içi piyasada nasıl bir performans gösterdi?
GERMAN GREF: Sayın Başkan, son 8 aylık sonuçları gördük. Bu dönem içerisinde faiz gelirimiz, önceki yılın aynı dönemine göre %26 yükseldi. 8 ay için net kârımız 239 milyar Ruble olarak gerçekleşti.
VLADİMİR PUTİN: Bu rakamlar geçen senenin aynı dönemiyle karşılaştırıldığında nasıl bir tablo ortaya çıkıyor?
GERMAN GREF: Önceki seneye göre %8-10 daha yüksek. Bu kârı, geçen yılın sonuçlarına göre yılsonuna kadar daha da artırabileceğimiz düşünüyoruz. Geçen yıl kullanmak durumunda kaldığımız yedek akçeyi bu yıl kullanmadık fakat yine de istikrarlı sonuçlar elde ettik, aylık bazda 27 ila 29 milyar Ruble kazandık ve yılsonuna kadar da bu hızla ilerlemeyi umuyoruz.
VLADİMİR PUTİN: Hangi Bağımsız Devletler Topluluğu ülkelerinde faaliyet gösteriyorsunuz?
GERMAN GREF: Ukrayna, Kazakistan ve Beyaz Rusya’da varlığımızı sürdürüyoruz. Şu an için yatırımlarımızı bu üç ülkeyle sınırlandırmaya karar verdik. 20 ülkede faaliyet gösteriyoruz ve önümüzdeki üç sene içerisinde bu sayıyı artırmayı düşünmüyoruz. Bu üç sene boyunca güçlü bir uluslararası platform kurmamız gerekiyor. Bu bizim için yeni bir deneyim ve hiç de kolay değil. Doğu Avrupa’da sorunlu bir aktif satın aldık. Ucuza aldık fakat bu zarar eden bir aktif ve bu üç yıl boyunca onu yeniden kâr eder duruma getirmemiz gerekiyor.
VLADİMİR PUTİN: Doğu Avrupa’da hangi ülkelerde?
GERMAN GREF: Çek Cumhuriyeti, Sırbistan, Slovenya, Slovakya da dâhil olmak üzere toplamda sekiz Orta Avrupa Ülkesi. Ancak ilgilendiğimiz bir pazar olan Polonya bunlara dâhil değil. Polonya dışında tüm Orta Avrupa ülkelerinde mevcudiyetimiz bulunuyor; ancak uluslararası platformumuzun gelişimini tamamladıktan sonra Polonya piyasasını da muhtemelen incelemeye başlayacağız.