Türk Ekonomi Bankası (TEB) Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Canevi, hazırlanan tüketiciyi koruma amaçlı yasa tasarısı ile bankalar için komisyon alma sınırlaması veya komisyon almama gibi çok sert tedbirler düşünüldüğünü belirterek, ''Bu kanun çıkarsa bankacıların da kuru kavaktan düdük yapmayı öğrenmeleri gerekecektir'' dedi.
Canevi, İstanbul Finans Zirvesi'nde düzenlenen ve Merkez Bankası eski Başkanı Durmuş Yılmaz'ın moderatörlüğünü yaptığı ''bankacılar forumu''nda yaptığı konuşmada, şu anda dünyada politika seçeneklerinde ilk sırayı sistemik riskin minimize edilmesi ve büyümenin sürdürülebilmesinin yer aldığını, Türkiye'nin ise bu konuda en az sorunu olan, büyümeyi sadece yavaşlatarak fedakarlığa katılan bir ülke konumunda bulunduğunu söyledi.
İkinci konunun ise Avrupa Merkez Bankası'nın son zamanlarda aldığı kararlar çerçevesinde faiz hadlerinin bir süre daha düşük seyretmesi ve likiditenin fazla olacağı beklentisiyle piyasalardaki rahatlık olduğunu anlatan Canevi, bugünlerde Avrupa'nın karşılaştığı en önemli sorunlardan birinin ortak bir AB bankacılık düzenleme ve denetleme mekanizması olduğunu, bir merkezden kontrol edilemeyen Avrupa finans sektörünün ülkelerin kendi milli çıkarları çerçevesinde düzenlendiğinde bugün gelinen noktaya gelineceğinin görüldüğünü kaydetti.
Türkiye'deki finans sektörünün politika önceliklerine de değinen Canevi, güçlenerek çıkan bir Türk finans sektörünün bulunduğunu vurguladı.
Büyüme açısından Türkiye'de son dönemlerde yumuşak bir inişin söz konusu olduğunu anımsatan Canevi, ''2012'yi yumuşak inişle yüzde 3,2-3,5 gibi bir büyümeyle kapacağız gibi görünüyor'' dedi.
-''Sektördeki reel büyüme yumuşak inişin sonucu''-
Bankacılık sektöründe banka sayısında azalmaya rağmen sektörün toplam aktif büyüklüğünün Ağustos 2012de 1,3 trilyon liraya kadar çıktığını hatırlatan Canevi, ancak son dönemde sektördeki reel büyümenin yumuşak inişe bağlı uzun süredir ilk kez GSYH'dan daha yavaş olmaya başladığını söyledi.
Bunun da bilinçli bir politika olduğunun altını çizen Canevi, bilanço büyümelerindeki yavaşlamanın etkisinin kredilerde, toplam aktiflerde, mevduattaki durağan gidişte görüldüğünü belirtti.
Bankaların performans kriterlerinin tatmin edici ve rekabetçi olmaya devam ettiğini vurgulayan Canevi, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Ancak hazırlanan tüketiciyi koruma amaçlı yasa tasarısı ile bankalar için komisyon alma sınırlaması veya komisyon almama gibi çok sert tedbirler düşünülmektedir. Henüz kanun çıkmadı, ama bu yasa bu haliyle çıktığı takdirde özellikle perakende, retail bankacılıkta bankalarımızın yepyeni bir arayış ve yapılanma içine girmeleri gerekir. Sayın Çağlayan'ın ortaya koyduğu gibi, nasıl ihracatçılar kuru kavaktan düdük yapmayı öğrendilerse, bu kanun çıkarsa bankacıların da kuru kavaktan düdük yapmayı öğrenmeleri gerekecektir.''
Canevi, konsolidasyona ilişkin bir soru üzerine de ''Bence daha fazla konsolidasyon olacaktır. Yani birleşmeler yaşanacaktır. Hem yurt içinde, hem de küresel olarak... Aynı şekilde bu trendin devam edeceğini düşünüyoruz. Ancak burada şöyle bir ikilem var; kriz sırasında 'iflas edemeyecek kadar büyük' şeklinde oldukça meşhur bir slogan vardı. Daha fazla konsolidasyon oldukça, daha büyük bankalar olacaktır. O nedenle iflas konusu gelecekte de daha ciddi şekilde karşımıza çıkabilir'' şeklinde değerlendirme yaptı.
-''Konsolidasyon trendi yükselecek''-
HSBC Avrupa Üst Yöneticisi (CEO) Brian Robertson ise bankacılık sektörünün bu küresel krizdeki payının bazı zamanlarda çok abartıldığını, bazen hükümetlerin de kendilerine bakıp gerektiği kadar bankalara katkıda bulunup bulunmadıklarını sorgulamaları gerektiğini söyledi.
Bankaların tamamen güvene dayalı sistemler olduğuna işaret eden Robertson, ''Eğer güveni kaybederseniz finansman ortadan kalkacaktır, müşteriler sizinle iş yapmayacaktır. Özellikle gelişmiş ekonomilerde bu güveni tekrar oluşturmamız gerekiyor. İngiltere'de yakın zamanda yapılan araştırmaya göre, bütün meslekler içinde bankacılar en az güvenilen üçüncü meslek grubu... Şimdi daha çok çalışmamız gerekiyor'' dedi.
Konsolidasyonla ilgili de Robertson, ''Hiç kaçınılmayacak şekilde konsolidasyon trendi yükselecektir. Bence bir banka olarak büyümeniz gereken bir büyüklük var. Bence bankalar operasyon yapacakları ülkeleri dikkatli seçmeli ve müşterilere rekabet avantajı sunmalılar'' şeklinde konuştu.
-''Düşük karlılık ve daha düşük risk''-
Alman ZEB GmbH Şirket Ortağı Dirk Hollander da bankaların sürdürülebilir şekilde yüzde 14-15 öz kaynak getirisi sağlayan ve çok volatil olmayan bir durum yaratmaları halinde sorun yaşamayacaklarını söyledi.
Gelecek için düşük karlılık ve daha düşük bir riskin sürdürülebilir bir değer anlamına geleceğini ifade eden Hollander, ''Bankacılar ve düzenleyiciler olduğu yerde devam ederse, bizi bu duruma getiren hatalara geri dönmezlerse bence durum böyle gidecek'' yorumunu yaptı.
-''Konvansiyonel bankacılık ölüyor''-
Aktifbank Genel Müdürü Önder Halisdemir ise ''Ben konvansiyonel bankacılığın ölmekte olduğuna inanıyorum. Bunun aracılık fonksiyonunu yeterince değerlendirememekten kaynaklandığını düşünüyorum. Bankalar şu anda fabrikalarından yani genel müdürlüklerinden, fabrika satış mağazalarını yani şubeleri kuruyorlar. Her açılan şubenin marjinal verimliliği düşüyor'' diye konuştu.
Konsolidasyonun sakıncalı olduğu görüşünü dile getiren Halisdemir, konsolidasyonun bundan sonra daha büyük yapılar ve sorunlar ortaya çıkarabileceğine dikkati çekti.