UFUK ŞANLI-SABAH Banka hortumcularıyla mücadele için 1999'da Bankalar Kanunu'na eklenen 'zimmet' maddesi bankacıların korkulu rüyası olmaya devam ediyor. Kanunda değişiklik yapılması için uzun süredir lobi yapan bankacılar son olarak Çankaya Köşkü'nün kapısını çaldı. Edinilen bilgilere göre, kanunun değiştirilmesi için Çankaya Köşkü'nün nabzını yoklayan bankacılar, olumlu sinyal alamayınca bu sefer "Bari kanunun hükümleri yumuşatılsın" önerisinde bulundu. Çankaya Köşkü'nün bu konuda da bankacılara ' yeşil ışık' yakmadığı öğrenildi. ÜÇ YILDIR TARTIŞILIYOR Bankalar Kanunu'nun 160. maddesinde kredilerin herhangi bir sebeple geri ödenmemesi halinde 'başkasının zimmetine para geçirdiği' iddiasıyla banka çalışanları sorumlu tutuluyor. Bu durumun kredi verme süreçlerini olumsuz etkilediğini öne süren bankacılar yaklaşık üç yıldır 'zimmet suçunun' kaldırılması için lobi yapıyor. Zimmet suçunu düzenleyen 160. maddenin tamamen kaldırılmasını isteyen birlik, buna gerekçe olarak da "Bu uygulama hiçbir Avrupa Birliği ülkesinde yok. Zira geri dönmeyen her kredi zimmet olarak görülebilir" görüşünü öne sürüyor. Bankacılar "zimmet" suçunun kaldırılmaması halinde ise 160. maddenin birinci fıkrasının "risk değerlendirmeleri ve analizlerdeki hatalı ve kusurlu işlemler istisna olmak üzere kasten kendisinin zimmetine geçiren banka yönetim kurulu başkanı ve üyeleri ile diğer mensupları" şeklinde değiştirilmesini istiyor. Banka hortumuna 12 yıl hapis cezası var 5411 sayılı Bankacılık Kanunu 'zimmet' suçuna 6 yıldan 12 yıla kadar hapis, 5 bin güne kadar hapis cezası ve bankanın uğradığı zararın üç katı tazminat öngörüyor. Bu suça ilişkin zamanaşımı süresi ise 20 yıl. Bankacılık Kanunu'ndan zimmet suçunun çıkarılması halinde batık bankaların davalarına Türk Ceza Kanunu (TCK) uygulanacak. Suç tarihleri 2005 yılından önce olduğu için ve bu maddelere ilişkin suçlarda zamanaşımı en fazla 7.5 yıl olduğu için batık bankalarla ilgili tüm davalar zamanaşımına uğrayacak. Batıkların maliyeti 91.4 milyar dolar 1994-2003 yılları arasında Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na (TMSF) devredilen 23 batık banka kamunun sırtına toplam 91.4 milyar dolarlık yük getirdi. "Sorunlu Bankaların Çözümlenmesi, Türkiye Deneyimi" adlı kitapta yer alan bilgilere göre Hazine'den aktarılan kaynaklar ve faizler maliyetleri ciddi anlamda artırdı. BDDK kaynakları zimmet suçunun yeni bankacılık krizlerini önleme konusunda caydırıcı bir özellik taşıdığına dikkat çekerek, bu nedenle yeni düzenlemeye ihtiyaç olmadığını düşünüyor. Bu görüş Ankara bürokrasisi tarafından benimsenmiş görünüyor.