Türkiye-İsrail İş Konseyi Eş Başkanı Menashe Carmon da, “Türkiye ile iş ilişkiler zaten pek iyi değildi ancak şimdi gerçekten kötü olacak” derken, “İsrail’e düşmanca tutumun, Ankara ve İstanbul sokaklarında hissedebildiğini” de öne sürdü. Türkiye’de, Teva İlaç, Elbit Sistemleri, İsrail Uzay Sanayi, Nilit, İscar, Haifa Kimyasaller, Petrol Refinerileri, Netafim ve Tahal dahil, yüzlerce İsrailli şirketin faaliyet gösterdiği, bu şirketlerin özellikle Ankara’nın İsrail’e yönelik “ticaret boykottu” emrini vermesinden korktukları kaydedildi. Haaretz gazetesi de, İsrailli şirketlerin kaygılarını yansıttığı haberinde Türkiye-İsrail İş Konseyi Eş Başkanı Menashe Carmon’un açıklamalarını da yansıttı. Carmon, İsrailli ekonomik gazeteye The Marker’e verdiği demeçte “Şimdiye kadar zaten Türkiye ile iş ilişkiler pek iyi değildi ancak bundan böyle gerçekten kötü olacak” derken “İsrail’e ve onunla özdeşleştirilen her şeye düşmanca tutumun, Ankara ve İstanbul sokaklarında hissedebildiğini” de öne sürdü. Carmon şöyle devam etti: “Türkiye’deki ılımlı insanlar bile, İsrail’in davranışlarını anlamıyorlar ve sokaklarda İsrail’e öfke atmosferi var” diyen Carmon, İstanbul’ da İsrail Başkonsolosluğunun etrafında ve Taksim’de gösterilerin olduğuna dikkat çekerken göstericilerin İsrail’in, “deniz ortasında gemileri ele geçiren korsan ülke” olarak ilan ettiklerini kaydetti. Buna karşın, Türk müsterileri de olan uluslar arası ticaret uzmanı avukat Gill Nadel de, Türkiye ile İsrail arasındaki ticaret anlaşmasının, İsrailli malların serbestçe Türkiye’ye girmesini gerektirdiğini, aynı zamanda Türkiye’nin Uluslar arası Ticaret Örgütü üyesi olarak yükümlülüklerinin olduğunu belirterek, “Eğer, Türkiye, İsrailli malların girişini yasaklarsa, bu anlaşmaları ihlal etmiş olacak” dedi.