ADALI, “Kişiler ağırlıklı fonların yüzde 1-2 getirisi ile uğraşıyor. Oysa vergi avantajından yararlanmayarak neredeyse yüzde 35 kayba uğruyorlar, farkında değiller” dedi. GARANTİ Emeklilik Genel Müdürü Erhan Adalı, bireysel emekliliğe katılanların büyük bir bölümünün, sistemin en önemli avantajı olan vergi teşvikinden yararlanmadığını, dolayısıyla da ciddi bir kayba uğradıklarını söyledi. Erhan Adalı, bugün hiçbir yatırım enstrümanında olmayan vergi avantajının bireysel emekliliğe tanındığını belirterek, ancak sisteme giren 2 milyondan fazla katılımcının yüzde 70’inin bu haktan yararlanmadığını açıkladı. Bu nedenle de katılımcıların çok büyük bir avantajı kaybettiklerini ifade eden Adalı, şunları söyledi: “Her ay sisteme 100 lira yatırıyorsunuz. Vergi diliminiz de yüzde 35 diyelim. Ödediğiniz paranın yüzde 35’ini bu sayede geri alıyorsunuz. 100 lira ödediyseniz, 35 lira sizin hesabınıza geri yatırılıyor. Bu sayede cebinizden 65 lira çıkarken, birikiminiz ise 100 lira oluyor. Yani, vergi avantajı sayesinde 100 lira birikiminize yüzde 54 getiri elde ediyorsunuz. Bugün bankaya 100 lira yatırsanız, yıllık faiz yüzde 9. Bir yıl sonra paranız 109 lira olur. Bireysel emeklilikte ise sırf vergi avantajından dolayı, bir ay sonra 100 liranız, 135 lira oluyor. Böyle bir getiriden vazgeçmek için bonkör olmak lazım.” Katılımcı, fonun getirisine odaklı Sisteme giren katılımcıların çoğunluğunun öncelikle fon getirilerine önem verdiğini belirterek, asıl getirinin ise vergi avantajında olduğunu vurgulayan Adalı, şöyle konuştu: “Aynı örnekten yola çıkarsak, vergi avantajı sayesinde bir ayda yüzde 54 getiri sağlanıyor. 65 lira ödeyerek, 35 lira kazanılıyor. Oysa, fonun getirisine bakacak olursak, kamu borçlanma araçlarındaki faizlere göre, yüzde 8-9’lar seviyesinde bir getiriden sözediyoruz. Katılımcılar burada yüzde 1-2 puan faize bakarak ya mutlu ya da mutsuz oluyorlar ama vergi avantajından sağlayacakları büyük getiriyi umursamıyorlar. Vergi avantajının kullanılmamasının birinci nedeni uygulama zorlukları, ikincisini ise, kişilerin önemsememesi.” Üçte bir daha az para ödeniyor Adalı, katılımcıya rakamlarla avantajın faydaları anlatıldığında, işin ciddiyetinin farkına vardığını da ifade ederek, şöyle devam etti: “Şirket olarak bu konuda bir örnek çıkardık. Bugün 25 yaşında bireysel emekliliğe üye olan bir kişi düşünün. Sistemden emekli olmak için önünde 31 yıl var. Her ay da 200 lira katkı payı ödediğini ve bu kişinin de yüzde 27’lik vergi diliminde olduğunu hesaba katalım. 56 yaşına geldiğinde, elde edeceği fon büyüklüğü 260 bin TL civarında. 31 yılda ödeyeceği toplam katkı payı ise, 75 bin lira. Eğer bu kişi vergi avantajını kullanırsa cebinden çıkacak rakam 40 bin TL’ye düşüyor. Birikimi ise, yine 260 bin TL oluyor. Sistemin kendisi fon getirileri üzerine kurulu olduğu için zaten avantajlı. Bir de üzerine vergi avantajını eklediğinizde üçte bir cebinizden daha az para çıkarak, birikime ulaşıyorsunuz.” Sistemin değişmesi için Hazine ve SPK ile görüşüyoruz ERHAN Adalı, bireysel emeklilik sistemine giren herkesin vergi avantajından yararlanması için emeklilik şirketleri olarak devletle ortak çalışmalar yürüttüklerini ifade ederek, şu açıklamaları yaptı: “Dünyada doğrudan vergi avantajını kullandıran sistemler var. Bizim de bu konuda çalışmamız oldu. Herhangi bir gelir vergisine tabi olma şartı aranmaksızın, bireysel emekliliğe girdiğiniz andan itibaren devlet, belli oranda vergi avantajını fon hesabınıza aktarmaya başlayacak. 56 yaşında emekli olduğunuz anda da devletin vermiş olduğu bu avantajı kullanabileceksiniz. Bu konuda Hazine, SPK ve Gelir İdaresi başta olmak üzere ilgili tüm kurumlarla görüştük ve bu önerimizi paylaştık. Sistemin gelişmesi ve herkesin bu avantajdan yararlanması açısından önemli bir gündem maddesi.” Vergi ödemek kadar almak da vatandaşlık görevi ERHAN Adalı, vergi kelimesinin sadece bireysel emeklilik sisteminde en sempatik kelime olduğunu; çünkü sadece bu sistemde devletin para verdiğini belirterek, “Vergi, devlete ödenecek paradır. Oysa bireysel emeklilikte devlet kişiye para veriyor. Bunun için de yapılması gereken, bireysel emeklilik için ödenen para dekontlarını kişilerin, çalıştıkları kurumlara vermesi. Bu dekontları alan kurumun da gerekli işlemi yapması gerekir. Çünkü, bu devletin, kanunla bireysel emeklilik sistemine girenlere tanıdığı bir haktır. Meşhur bir laf vardır. Kimse devletten zengin değildir. Dolayısıyla devletin vermiş olduğu hakkı kullanmak da vatandaşlık görevidir. Nasıl vergi ödemek vatandaşlık görevi ise, almak da vatandaşlık görevidir” diye konuştu.