İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Hikmet Tanrıverdi, "Hemen hemen her firmanın yurtdışında bir yerlerde bir alacağı kalıyor. Bu alacakların belli bir dönem içinde garanti altına alınabilmesi için sigorta yapılması gerekiyor" dedi. Gülseli Özdemir Türkiye son dönemde ihracata dayalı ekonomisiyle adından söz ettirmeyi başardı. Ancak ekonominin başatı konumundaki ihracatın seyrini etkileyen unsurlardan bir tanesi de hiç şüphesiz sigortacılık faaliyetleri. Sigortacılığın yeterince yerleşmediği ülkelerde, ihracattaki olası olumsuzluklara karşı kendilerini güvence altına almak isteyen şirketler, ihracat sigortası ile soluk alıyor. İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Yönetim Kurulu Başkanı ve İnci Grup Yönetim Kurulu Başkanı Hikmet Tanrıverdi, bugün ülkemizde yaptığımız ihracatın büyük bir oranı mal mukabili şeklinde gerçekleştiğine dikkat çekerek, "Yıllık ortalama 150 milyar dolarlık üretime sahibiz. Bu rakamın yüzde 70'in üzerindeki bölümü ihraç ediliyor. Bu ihracat oranının ise yüzde 75'i akreditifli, geri kalan kısmı ise mal mukabili olarak gidiyor. Bu da ciddi sıkıntılar yaratıyor" dedi. Hikmet Tanrıverdi, ihracat sigortaları alanında yeni yaptıkları çalışmaları ŞEMSİYE ile paylaştı. İhracat sigortaları konusunda ne gibi çalışmalarınız bulunuyor? Son bir yıldır bu konuda ciddi bir çalışmamız var. İlk olarak ihracat sigortalarının teminat sayılabilmesi konusunda çalışmaya başladık. Bu sigortalılık oranında yükseltecek bir çalışma oldu. Bankalar Birliği ile ortak bir çalışma hazırladık. Başvurumuz üzerine BDDK’da (Bankacılık Devlet Denetleme Kurumu) bir yönetmelik değişikliği gerçekleşti. Böylece ihracat sigortalarının, alacak teminatı olmasının yolu açılmış oldu. Bundan sonra sigortayı ne kadar çok uygulamada kullanırsak o oranda sigorta kullanma şansı artacak. Bugün ülkemizde yaptığımız ihracatımızın büyük bir oranı mal mukabili şeklinde gerçekleşiyor. İhracatımız da teminat olmadan ve akredite olmadan gerçekleşiyordu. Hazır giyim sektörünü bekleyen riskler neler? Yıllık ortalama 150 milyar dolarlık üretime sahibiz. Bu rakamın yüzde 70'in üzerindeki bölümü ihraç ediliyor. Bu ihracat oranının ise yüzde 75'i akreditifli, geri kalan kısmı ise mal mukabili olarak gidiyor. Bu da ciddi sıkıntılar yaratıyor. Biz de burada kurduğumuz bir firma ile şirketlere danışmanlık hizmeti veriyoruz ve yurtdışı alacaklarını takip etmelerini sağlıyoruz. Alacaklar konusunda çok ciddi dosya adedi bulunuyor. Bütün ihracat ürünlerini sigortalatmak mümkün mü? Hemen hemen her firmanın yurtdışında bir yerlerde bir alacağı kalıyor. Bu alacakların belli bir dönem içinde garanti altına alınabilmesi için sigorta yapılması gerekiyor. Sigortanın yapılması için bir ulaşılabilirlik olmalı. Ulaşılabilirlik konusunda da KOBİ'lerin çok ciddi sıkıntıları oluyor. Ancak büyük firmalar sigorta şirketlerine ulaşabiliyorlardı. Bizimde sigortayı özellikle daha tabana yayacak bir çalışmamız oldu. Bankalar bunu teminat olarak kullanabilecekleri için ilgi göstermeye başladılar. Bankalar da söz konusu sigortaya aracılık etmeye başlayacaklar. Sigortanın iki avantajı bulunuyor. Birincisi firmanın daha sipariş vermeden alacağını teminat altına alıp alamayacağı belli olacak. Böylece yapacağı işi garanti altına alacak. İkincisi ise sigortayı yaptıktan sonra birkaç aylık vadelerle malını satabilecek ve banka sistemiyle nakite çevirebilecek. Bizim sektörümüzde Eximbank aktif rol alıyor. Ancak onlarla çalıştığınız zaman sadece belli oranda malınızı değil, bütün ihracatınızı sigortalamanız gerekiyor. İhracat sigortalarına devlet desteği var mı? Bizim şimdiki çabamız ihracat sigortalarını devlet destekli hale getirmek. O zaman firmalar üzerinde sigortanın maliyeti de kalmayacak. İhracat sigortalarının, ödenen primin belli bir oranı firmaya iade edilir hale gelmeli. Fuar teşviki yurtdışı bazlı işlerin desteklenmesi gibi konularda devletin aktif olması gerekir. Çok büyük paralar tutmuyor ancak bu tür işlerin artık desteklenmesi geriyor. Geçtiğimiz yıl 30 milyon Euro civarında Avrupa'dan alamadığımız ihracat rakamımız vardı. Sigortacılığın gelişmediği ülkeler için bir çözüm yaratılabilir mi? Bu ülkelerde maalesef sigortacılık sistemi oturmadığı için çözüm olamayacağız. Bu farklı bir problem. Belki ülkeler arası yapılacak sözleşmelerle çözülebilecek. İhracat öncesinde ve sonrasında firmaların dikkat etmesi gerekecek. Özel sigortalara nasıl bakıyorsunuz? Özel sigortacılık faaliyetleri ülkemizde çok geç kaldı. Fakat tüketici açısından ciddi bir bilinçlendirme çalışması yapılmalı. Sektörde hem aktörler hem de tüketiciler bazında bir başıboşluk söz konusu. Sıkı bir denetim mekanizması gerekiyor. Tüketici bir aldatılma ile çok rahat karşı karşıya kalabilir. Sektörün önü açık ve rekabet sigorta şirketlerinin önünü açacaktır. İhracat Kredi Sigortası Nedir? İhracat Kredi Sigortası (İKS), mal ve hizmet ihracatında ticari ve/veya politik risklere karşı tahsilat güvencesi sağlayan bir türüdür. Uluslararası ticaretin gelişmesinde ve finansmanında etkin araçlardan biri olan İKS, gelişmiş ülkelerde 20. yüzyılın başlarında, gelişmekte olan ülkelerde ise 1960'larda başlamıştır. Bu uygulama ülkemizde 1989 yılından bu yana kullanılmaktadır. İKS'nin 3 hizmet fonksiyonu bulunmaktadır. Temel fonksiyon olarak ihracat alacağını belirli risklere karşı güvence altına alıyor. Alıcı firmalar, ülkeler hakkında risk analizi ve mevcut riski izleme servisi veren hizmet fonksiyonu böylece, alıcı firmaların mali yapılarında gözlenen olumsuz gelişmeleri takip edebilme ve risklerini daha sağlıklı şekilde yönetebilmelerini sağlıyor. Finansman fonksiyonu ise ihracatçıyı, tahsilat riskinde arınmış olan alacaklarını ticari bankalara iskonto ettirmek yoluyla sevk sonra finansman imkanına kavuşturuyor. İhracat Kredi Sigortası uygulamaları nedir? Türk Eximbank bünyesinde ""Kısa Vadeli İhracat Kredi Sigortası Programı" 1989 yılında uygulamaya konulurken, orta ve uzun vadeli "Spesifik İhracat Kredi Sigortası Programları" 1990 yılında yürürlüğe girdi. İhracat kredi sigortası uygulamaları kapsamındaki kısa vadeli ihracat kredi sigortası programı dahilinde, ihracatçıların bir yıl içerisinde Türk Eximbank tarafından kabul edilen ülkelerdeki alıcılara gerçekleştirilen ve fiili ihracat tarihinden itibaren en fazla 360 güne kadar vade tanınan tüm sevkiyatlar ticari ve politik risklere karşı koruyor. Uygulanan prim oranları binde 1.9 ile binde 4 arasında değişiyor. Kısa vadeli ihracat kredi sigortasının ihracatçıya maliyetleri konusu gözden geçirildiğinde ilk dikkati çeken maliyet kalemi sigorta primi olarak görünüyor. Sevkiyatın gerçekleştirildiği ülkenin riskli durumu yükseldikçe veya vade uzadıkça söz konusu prim oranları da aynı şekilde yüksek düzeyde gerçekleşiyor. Bir sigorta türü de spesifik ihracat kredi sigortası. Amacı ihracatçıların tek bir satış sözleşmesine bağlı olarak 5 yıla kadar vadeli ödeme koşuluyla yapacakları sermaye malı ihracından doğan alacaklarını sevk öncesi ve sonrası dönemlerde oluşabilecek ticari ve politik risklere karşı teminat altına almak.