Ekonominin koordinasyonundan sorumlu Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Sayın Babacan, bankacılık sektöründe oligopol yapıyı engelleyen ve daha rekabetçi yapıya yol açacak bir düzenleme yapacaklarını söyledi.
Oligopol yapı, az sayıda kuruluşun piyasayı kontrol edebildikleri bir yapıdır. Bu yapıda az sayıdaki kuruluş, anlaşarak fiyatı belirler. Rekabeti sınırlar. Bu nedenle piyasaya yeni ürünler giremez. Yeni firmalar giremez.
Bizim bankacılık sistemimizde 49 banka var. Bunların 3ü kamu bankası. Kamu bankalarının 2009 yılı sonunda toplam banka aktiflerindeki payı yüzde 30.0. Mevduatın yüzde 36.3ünü kamu bankaları topluyor. Kredilerin yüzde 26sını kamu bankaları veriyor.
Özel sektör bankalarının 3 büyüğünün toplam aktiflerdeki payı yüzde 37.6, kredilerdeki payı yüzde 34.4 ve mevduattaki payı yüzde 37.7 oranında.
Açık anlatımıyla, 3 büyük kamu bankası ile 3 büyük özel sektör bankasının bankacılık siteminde benzer ağırlıkları var.
Kamu bankaları iyi de özel bankalar kötü mü? Kamu bankaları daha çok kredi veriyor da büyük özel bankalar acaba kredi vermiyor mu?
Özel bankalar acaba kamu bankalarından daha çok mu kar ediyor?
- Kamu bankaları 100 TLlik mevduatın 55 TLsini krediye dönüştürürken 4 büyük özel sektör bankası 100 TLnin 85 TLsini krediye dönüştürüyor.
Özellerin kredisi
- Kamuya ait 3 bankanın net aktif karlılığı yüzde 2.55 iken, özel sektörün 4 büyük bankasının aktif karlılığı yüzde 2.38 oranında.
- 3 kamu bankasından 2si halka açık olmasına rağmen, kamu kuruluşları paralarını bu 3 bankaya yatırmak zorunda.
- Kamu kuruluşları krediye ihtiyaç duyduklarında bu 3 kamu bankasından kredi almıyor. Özel bankalardan almayı tercih ediyor. Çünkü özel bankaların kredi fiyatlarında rekabete dayalı avantaj var.
Sayın Babacan acaba oligopol şartlarından söz ederken BDDKnın her banka kurmak isteyene izin vermemesinden mi söz ediyor? Sakın ha... Önüne gelene banka kurma izninin verilmesi sonucu ülkenin başına neler geldiğini gördük. Yaşadık. Faturasını hala ödeye ödeye bitiremedik.