Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun (BDDK) tahvil ihracına izin vermeme gerekçelerinden biri olarak öne sürdüğü, "Yüzde 7 ile kredi verip yüzde 10 ile mevduat toplama" tartışmaları, İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince'nin açıklamaları ile yeni bir boyuta taşındı. Sektörde yüzde 10 faizle mevduat toplayan bankaların önümüzdeki yıl 1.000 çalışanını işten çıkarmak zorunda kalacağını bildiren Özince, tahvil ihracı konusunda BDDK'nın sergilediği tutuma ise tam destek verdi. 2009 Yılı Olağan Genel Kurulu öncesinde düzenlenen geleneksel basın toplantısında değerlendirmelerde bulunan Özince, "Krediler geçen yıl yüzde 2 arttı. Yani bizde para var. Ama ucuza kredi de vermem. Veremeyiz. Ucuza kredi verip yüzde 10'la mevduat toplayan banka, emin olun ki seneye 1.000 kişiyi kapının önüne koyacaktır. Bunun olmaması mümkün değil" dedi. Devletle faiz rekabeti BDDK Başkanı Tevfik Bilgin'in, tahvil ihracı ile ilgili olarak önceki gün yaptığı "Yüzde 7 ile kredi verip yüzde 10 ile mevduat toplayan bankalar var, yani likidite sıkıntısı yok. Bankalar 3 ayda bir hacim büyütme işini bir kenara bıraktıklarında konuyu tekrar değerlendiririz" açıklamalarına Özince'den destek geldi. Sektörün iyi yönetildiğini kaydeden Özince, İş Bankası'nın da tahvil ihracına ihtiyacı olduğunu ve bunu BDDK'nın onayıyla uluslararası piyasada yaptığını, yurtiçinde ise gerek görmediğini söyledi. Türk bankalarının tahvil ihraç etmesinin devletle faiz rekabetine gireceği anlamına geldiğini kaydeden Özince, "Ondan yüksek faiz vermesi gerekecek. Oradan aldığı parayı ne yapacak? BDDK bunu tabii ki düşünecek. Bunun en doğrusunu da BDDK bilir. BDDK, çok güzel sınav verdiği için çok polemik olmasını arzu etmiyorum. Hazine'den bu piyasayı söküp almak kolay mı? Yüzde 100'ü devlet tarafından kullanılan piyasada, sanki herkes ‘Bankalar gelsin, tahvil ihraç etsin, alalım' diye düşünüyor" açıklamasında bulundu. Özince, bankacılık sektörünün, eğer bu konuda piyasa oluşacaksa reel sektöre öncelik vermesi gerektiğini de vurguladı. 2010'da 62 şube açacak Geçen yıl 2.500 kişiyi işe aldıklarını anlatan Özince, bu yıl problem olmazsa en az 1.000 kişiyi işe alacaklarını kaydetti. Sektörün geçen seneye şube kapatmalarla başladığını hatırlatan Özince, İş Bankası'nın ise şube açmaya devam ettiğini vurgulayarak, "Çok da olumlu sonuçlarını gördük. Kahramanlık yapmıyoruz. 2010 yılında da 62 şube açmayı programlıyoruz. Türkiye'de lisansı olan bankaların şubeleşmemek gibi bir tercihi olamaz" diye konuştu. 2010'da bireysel ve kurumsal segmentte kredi büyümesi beklediklerini, bunun da net faiz gelirlerini geliştireceğini vurgulayan Özince, sektörde yüzde 12 oranında olacağını tahmin ettiği kredi büyümesinin İş Bankası açısından yüzde 14'e çıkabileceğini söyledi. Balkanlar'da fırsat çıkabilir İş Bankası'nın Balkanlar ve yurtdışında fırsat kolladığını, ancak "İlgileniyoruz, yapıyoruz" şeklinde de bir beyanın şu anda yanlış olacağını kaydeden Özince, "Balkanlar hep yakın ve yapılabilir iş görünmekle beraber, Avrupa'nın doğusundaki ülkeler, Yunanistan, Avusturya, İtalya gibi ülkelerin bankalarının çok yoğun girdiği pazardı. Bu pazarlarla ilgilenmek lazım. Birkaç ay öncesinin aksine bugün fırsat kollamak için nedenler var. Bunlar birkaç ay öncesine kadar yoktu. Özellikle Yunanistan, İspanya ve İtalya ile ilgili gelişmeler bunu tetikleyebilir" dedi. İş Bankası'nın holdingleşmesinin mümkün olduğunu da kaydeden Özince, "Ama buna İş Bankası hissedarlarının karar vermesi gerekiyor. Hissedarlarının da doğrusu bugüne kadar genel kurullarda çok somut olarak konuyu tartışmaları söz konusu olmadı. Ama böyle bir yöntem arzu edilirse artık yapılabilirliği var. Çünkü, iştiraklerin banka büyüklüğü içindeki payı - azaldı, serbest sermaye yükseldi, artık bunun aritmetik olarak yapılabilirliği var" dedi. Özince, Beyoğlu'ndaki şubenin bu yıl sanat müzesi haline getirileceğini de söyledi. (FİNANS SERVİSİ) 180 BİN HASTA AYAKTA TEDAVİ EDİLDİ İş Bankası'nın 2009'da yürüyen, canlı kredileri içinde yaklaşık 180 bin müşterinin 1.7 milyar liraya yakın kredisini yapılandırdıklarını, "hastaneye yatmadan ayakta tedaviyle" bunları toparladıklarını belirten Ersin Özince, bunların 170 bininin bireysel, 10 bininin ticari olduğunu, 170 binin içinde 150 binini kredi kartında gerçekleştirdiklerini söyledi. Özince, "Yapılandırma işine öylesine önem verdik ki satış ekiplerimizi yeni ürün satacaklarına kredi yapılandırmasında görevlendirdik" dedi. Özince, "Bir de hastanede yatanlar, sorunlu krediler var. Bunlar 134 bin civarında. 450 milyon lira bunların karşılığı. Biz borçluyu paketleyip satmayı arzu etmiyoruz, fakat elde bayatlayan ve ihtisasımız dışında kalanları da tutmakta zorlanıyoruz. Sorunlu krediyi ciddi boyutta kendi bilançomuz içinde iyileştirmeye çalışıyoruz" diye konuştu. Türkiye'de borçların ödendiğini ifade eden Özince, "İşsiz kalınca ödeyemeyebiliyor; ama ölüsünün bile borcunu hala ödeyen yapıya sahibiz" dedi. HAK ETMEYEN KREDİ İSTEMESİN İş Bankası olarak kredi vermeye istekli olduklarını söyleyen Ersin Özince, "Ben kredi vermeye istekliyim. Kredi var, şu anda da var. Ama krediyi hak etmek için kredibilite gerekiyor" dedi. Kredi verirken getiriyi gözönünde tutacaklarının altını çizen Özince, "Bizi körü körüne rekabet yaparken görmeyeceksiniz. Yoğunlaşmaya yer vermeyeceğiz ve riski tabana yayacağız. Müşterimizi kapı kapı dolaşıp şaşkın bir halde görmek değil amacımız" dedi. Kredi verirken bundan sonra da firma seçimine çok özen göstereceklerini ifade eden Özince, reel sektördeki firmalara borcunu ödeyecek niyetleri oldukça kredi vermeye niyetli olduklarının ve bunu devam ettireceklerinin altını çizdi. REFERANS