Sigortacılar da 'Tıkır Tıkır' desin
Tarih: 31 Mart 2010 - 23:25
Hey Group Ceo'su Aynur Bektaş, sigorta şirketlerinin, aynı makine sektörünün biraraya gelerek düzenlediği "Tıkır Tıkır" reklam kampanyalarında olduğu gibi halkı bilinçlendirmesini istedi.
Para Dergisi ile her ay okurlara ulaşan sigortalı yaşam ve emeklilik dergisi Şemsiye'nin Mart sayısında yayımlanan Aynur Bektaş söyleşisi:
Gülseli Özdemir
Bankacılık mesleğinden emekli olduktan sonra, 1992 yılında tekstil işine giren ve Hey Tekstil'i 500 metrekare atölyeden bugün binlerce kişinin çalıştığı bir tekstil devine dönüştüren Hey Group Ceo'su ve TOBB Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Aynur Bektaş, hayatın her alanında özel sigorta kullanıyor. Sigortacılık konusunda halkın yeterli bilgiye sahip olmadığını belirten Bektaş bu konuda şirketlere büyük görevlerin düştüğüne inanıyor.
Sigorta şirketlerinin aynı makine sektörünün biraraya gelerek düzenlediği "Tıkır Tıkır" reklam kampanyalarında olduğu gibi halkı bilinçlendirmesini isteyen Bektaş ŞEMSİYE'nin sorularını şöyle cevaplandırdı:
Hangi sigorta enstrümanlarını kullanıyorsunuz?
Reel sektör ve kayıtiçi sektör olarak baktığımız zaman herşeyimizi sigorta ettirmek gibi bir mecburiyetimiz bulunuyor. Kredi kullanıyorsanız sigortalı olmak zorundasınız. Ayrıca Türkiye'de herşeyle muhatap oluyoruz. Bu nedenle gayrimenkullerimiz, taşıdığımız mallar, fason üretimdeki mallarımızın güvencede olması için sigorta yaptırıyoruz. Her taşıdığımız malı yolda seyir halindeyken sigorta ettiyoruz. Şirketimizde çalışan herkes binadan içeri adımını attığı anda Ferdi Kaza Sigortalı'dır. Riskli bir ülkede yaşıyoruz, işsizlik çığ gibi büyüyor, hırsızlık artıyor, sel basıyor. Sigortacılık bu gibi nedenlerden dolayı daha yaygınlaştırılmalı ve halk bu konuda daha fazla bilinçlendirilmeli. Bir yakınıma hediye almak istiyorsam ve sigortası yoksa, sigorta poliçesi hediye ederim. Bütün ailemizin de eşimi, beni, çocuklarımı ve torunlarımı kapsayan ortak aile sağlık sigortamız var. Sigorta yüz gerdirme hariç artık herşeyi kapsıyor.
Sigorta harcamalarına yıllık ne kadar bir bütçe ayırıyorsunuz?
Şu anda sigorta şirketlerinin ciroları düşük. Eğer ciroları artarsa fiyatlar ucuzlayacak. Çünkü sigorta kullanan insan sayısı az olduğu için sigorta şirketleri de yüksek fiyat uygulaması yapıyor.
Hükümet istihtam üzerindeki kamu maliyetlerinde 5 puan azaltma yaptı ama bu işverenin işine yaramadı. Halbuki 5 puan daha düşürseydi işverenin de, hükümetin de işine yarayacakdı ve kayıt dışı istihtam önlenecek. Şu anda insanlar daha çok mecburiyetten sigorta yaptırıyor, ev almak için banka kredisi alıyor ve banka kredisinde sigorta yaptırmak zorunda olduğu için sigortalı oluyor. Hey Grup'un yıllık sigorta harcaması, Hey Travel Trends'in ürettiği poliçeler hariç 300 bin TL. Bunların içerisinde özel sağlık sigortası, bina, araç, taşınmazlar, konutlar, yurt dışı nakliyat ürün sorumluluk poliçeleri gibi çeşitli poliçeler bulunuyor. Bu rakamlar, yalnızca İstanbul için geçerli ve içerisinde en yüksek meblayı oluşturan 263 bin TL ile bina, konut, taşınmazlar ile ticari ve binek araç sigortaları. Hey Travel Trends iki tür sigorta kullanıyor; birincisi paket tur yani Ürün Sorumluluk Sigortası. Diğeri ise Seyahat Ferdi Kaza Sigortası. Bu aynı zamanda vize alınması için de gerekli olan bir sigorta ürünü. Hey Grup şirketleri Eureko, Allianz, TEB Sigorta, Ak Sigorta ile çalışıyor. Hey Travel Trends Ürün Sorumluluk Sigortası Allianz'dan; Hey Travel'ın ise Yurtdışı ve Yurtiçi Seyahat Sigortası Mafre Genel Yaşam'dan.
Sigorta sektörünün bugün geldiği noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Sigorta sektörünün aynı Avrupa'daki gibi ileri düzeyde olmasını istiyorum. Ülkemizde insanların her an garanti altında olabileceği bir sigorta sistemi gerekiyor. Yurtdışında insanlar aldıkları maaşlarının çok büyük bir kısmını sigortaları için harcıyor çünkü kendi geleceğini ve sağlığını garanti altına alıyor. Sigortacılık ülkemizde henüz çok bakir bir konu, hatta bir dönem ben de bu sektöre girmeyi düşündüm. Ancak iş yoğunluğumdan dolayı vakit bulamadım. Sigortacılık çok sevdiğim bir konu, bankacılık yaptığım dönemde bu işi yapmıştım. Halkımızın ve sigorta şirketlerimizin nitelikli bir sigortacılık bilgisi olmadığı için nicelikte de yeterli olmuyor. Sigortacılık konusunda insanlara eğitim vermek gerekiyor. Türkiye'de sigortacılık konusunda kökten bir değişiklikle insanlara maaşları brüt üzerinde verilse ve herkes mevcut özel sigorta sistemi üzerinde sağlık ve emeklilik harcamalarını karşılasa çok daha doğru olur. Keşke böyle bir sisteme geçebilsek, herkesin hayatı garanti altında olur. Bir iş yeri sahibi olarak, çalışanımdan daha fazla risk altındayım. Halk sigortacılıkla ilgili yeterli bilgiye sahip olmadığı için hatır için bile sigortalı olabiliyor. Bir bakıyorsunuz Hayat Sigortası olan bir kişi kalp krizinden öldüğünde yakını sigorta şirketinden parasını alamıyor. Sigortacılar yanlış anlamasın ama ülkemizde sigortacılık bilinci yok.
Sigorta sektörüne katılan yabancı sermaye hakkında ne düşünüyorsunuz?
Global bir dünyada herşeyi global olarak yaşıyoruz. Yasaklara karşı olan bir insanım. Bu ekonomide yatırımcılara engel koyamazsınız. Ancak bu konuda haklı biliçlendirmek mümkün. Paramızın yurt içinde kalmasını isteyen bir girişimciysem eğer, bütün herşeyimi Türk sigorta şirketlerine sigortalatırım. Ancak sigorta şirketleri de kendi sigortalarını yurtdışı ile bağlantılı firmalarla yapıyor. Sonuç olarak dolaylı yoldan ya da direkt yabancı sermayeli bir sigorta şirketiyle çalışmanız bir şey değiştirmiyor. Eğer halk kendi malını kullanma konsunda bilinçlenirse daha doğru olacak.
Sigorta şirketlerine vermek istediğiniz mesaj nedir?
Sigorta şirketleri, bir dönem dericilerin yaptığı gibi ya da şimdilerde makinecilerin yaptığı "tıkır tıkır" reklam kampanyaları gibi toplu bir şekilde halkı bilinçlendirme yoluna gidebilirler. Biraz daha sürüme giderek iki katı para kazanabilirler. Sigorta şirketlerinin özellikle telefonla satış yönteminden vazgeçmesi gerekiyor. Bir toplantının ortasında sizi birisi arıyor ve sigorta ile ilgili bir sürü şey anlatıyor. Bu çok yanlış bir pazarlama şekli çünkü ben neden telefonda sağlığımı garanti altına aldığıma inanmam. Bunun dışında sigortacılar kendilerini tanıtmak ve satış yapmak için şirketlerde masalar kurarak çalışma yapabilirler. Böylece hem sigortacılık bilincini arttırırlar hem de indirim yaparak toplu sigorta yapabilirler. Cazip fiyat olduğu taktirde her işveren çalışanlarına sigorta poliçesi almak ister. Bankacılık yaptığım dönemlerde sigorta poliçesi sattığımız bir müşterimizin evi akarsu taşması nedeniyle su baskınına uğruyor. Poliçesinde bulunan teminatlarda sel, su baskını var ancak akarsu taşması nedeniyle sel, su baskını teminatı bulunmuyor ve müşterimizin evi akarsu kenarında bulunuyor. Sigortacıların bu gibi konulara dikkat etmesi ve müşterisine gerekli bütün bilgileri vermesi gerekiyor. Televizyonlarda sadece hayat sigortaları üzerine reklamlar yapılıyor. Halk gerçekten doğru bilinçlendirilirse kötü şeyler yaşamayız. Eğer doğru sigorta yaptırılırsa insanlar hasar durumunda paralarını alabilir.
Gemiyi en son
kadınlar terk ediyor
Hey Tekstil'de yönetici kadromuz genel olarak kadınlardan oluşuyor. Kadınlar çok fazla etraftaki olaylarla ilgilenmiyorlar, kendi işlerine konsantre oluyorlar. Kadının çalışma hayatında, kendi işi, kendi eşi, kendi çocuğu, kendi mekanı gibi konuları önemsiyor. Biz de bunun avantajını gördük çünkü benim çalışanlarım kulaklarını olumsuz haberlere tıkadı ve görmemezlikten geldi. Kadınlar çalışma hayatında daha sağdık ve gemiyi en son terk ediyorlar.
Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/sigortacilar-da-tikir-tikir-desin/272184