Gülseli Özdemir Şirketlerin faaliyet alanı ve büyüklüğüne göre risklerin de boyutları değişiyor. Sigorta şirketleri ise bu noktada uluslararası ticaret, üretim, stok ürünler ve dağıtım kanallarına göre olası problemlere karşı çözüm ortağı olarak önemli bir görevi üstleniyor. Şirketler, sigorta sayesinde riskleri hem minimuma indirebiliyor, hem de geleceğe daha güvenli bakabiliyor. Hazırgiyim sektörünün öncü isimlerinden Orka Tekstil'in Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Orakçıoğlu da "Keşke sigorta yaptırsaydım" demek yerine, sigorta konusunda daha öngörülü ve sistemli olmak gerekiyor" diyenlerden. "Yüz kez sigorta yaptırırsınız başınıza hiçbir şey gelmez, bir kez yaptırmazsınız o zaman bir problem çıkar. Hassas düşünmek gerekiyor, ne zaman ne olacağını bilemezsiniz" şeklinde konuşan Orakçıoğlu ŞEMSİYE'nin sorularını yanıtladı. Özel sigortalara bakış açınız nedir? Sigorta benim için risk yönetimi anlamına geliyor. İş adamları olarak bugün birçok farklı sektörde faaliyet gösteriyoruz. Herkesin taşıyacağı ve taşıyamayacağı riskler vardır. Bu nedenle üretim yaparken gerek ürünlerimizde gerekse depo alanlarımızdaki ürünlerimizin sigortalanması gerekiyor. "Keşke sigorta yaptırsaydım" demek yerine, sigorta konusunda daha öngörülü ve sistemli olmak gerekiyor. Depo alanlarındaki stok ürünlerimiz, üretim alanlarındaki ve hareket halindeki ürünlerimizi sigortalama konusunda çok titiz davranan bir firmayız. Sigortayı işimizin bir gerekliliği olarak görüyoruz. İthalat ve ihracat alanındaki sigorta enstrümanlarından hangilerini kullanıyorsunuz? Uluslararası ticaretin bir takım kuralları var. Bugün yurtdışından bir ürün getirmeye kalktığınızda, iş yaptığınız tarafların hepsi taşınan ürünün risk içermemesini istiyor. Sigorta bu noktada zaten bir ön koşul. Aynı zamanda ihracat yaptığınızda, alıcı taşıma sırasında çıkacak problemlerin riskini üstlenmek istemiyor. Exim Bank'ın ihracatta uyguladığı bir takım sistemler var. Bu sistemlere göre dünyanın herhangi bir yerinde bir müşteriniz olabilir, bu müşteriye mal satmadan önce kredibilitesiyle ilgili araştırma yapılıyor. 1 milyon dolarlık kredibilitesi olan bir müşteriye, bu rakam kadar mal satabiliyorsunuz. Bunlar uluslararası ticaretin gereklilikleri haline geldi. Bunun dışında ülkemizde henüz geliştiğini söyleyemeyeceğimiz farklı sigorta enstrümanları da var. Uluslararası ticareti yönlendiren özel sigortalar bulunuyor. Bu özel sigortalar siparişi aldığınız andan itibaren, bunu kanıtladığınızda ve karşı tarafın siparişi onayladığı anda bir sigorta sistemine girmeniz mümkün oluyor. Bu özel sigortadan yararlanmak için sizin ve siparişi veren tarafın gelişmiş bir ticari alt yapıya sahip olması gerekiyor. Bu gelişmiş ülkelerdeki ticaret kanunu olarak kabul ediliyor. Ancak dünya Amerika ve AB ülkelerinden ibaret değil. Uluslararası özel sigortadan yararlanmak istediğinizde dünyada faaliyet gösteren alıcıların yüzde 80'ine yakın bir kısmı bu sistemin içinde yer almıyor. Ama sistemin içindeki yüzde 20'lik bölümden onay almaları gerekiyor. Gelişmemiş ve gelişmekte olan ülkelerde ticari risk daha fazla ancak pazar daha canlı. Uluslararası özel sigorta sisteminden çevre ülkelerimiz yararlanmıyor, Afrika ve balkan ülkelerinde bu sistem yok. Bu durumda ticareti ya peşin alımla gerçekleştiriyorsunuz ya da çok daha düşük boyutlarda iş yapıyorsunuz. Firmanızın risk analizlerinizi nasıl yapıyorsunuz? İşletmelerimizde sabit yatırımlarımız var bunların sigortalanmasıyla ilgili her yıl bir çalışma yapıyoruz. Yeni bir mağaza açtığımızda maliyet çalışması yapıyoruz. Bu çalışmada dekorasyon üzerine sabit bir maliyet çıkarıyor. Bir de değişken maliyet olan mağazaya koyduğumuz ürünlerimiz bulunuyor. Değişken maliyette de ürünlerin bedeli olan sigortalamayı yapıyoruz. Sigorta yaptırırken nasıl bir yöntem izliyorsunuz? Danışman olarak acenteleri mi, brokerleri mi tercih ediyorsunuz? Bu konuda kendimize ait bir danışman şirketimiz ve bir brokerimiz var. Onlar sigorta poliçelerimizin içinde nelerin olması gerektiği konusunda bize danışmanlık yapıyorlar. Her şeyi öngöremiyorsunuz, sigorta yaptırdım diyerek riskiniz olmadığını düşünüyorsunuz. Ama poliçenizde bilmenizin mümkün olmadığı eksiklikler olduğunda, bir problemler karşılaştığınızda riskiniz karşılığını alamıyorsunuz. Sigorta sektöründe karşılaşılan en büyük sorun, sigorta müşterisinin ne aldığını bilmemesi ve sigortacının yeterli açıklama yapmaması. Özel sigortalara yıllık ne kadar bir bütçe ayırıyorsunuz? Gayrimenkullerimiz, ürünlerimiz, mağazalarımız, mağazalarımızın dekorasyonu, ürünlerin taşınması vs. için yaklaşık 400 bin dolarlık bir bütçe ayırıyoruz. Brokerimiz bunlar için çeşitli firmalardan teklif alıyor ve risk analizimiz yapıyor. En uygun olanını seçerek sigortalarımız yaptırıyoruz. Sigortaya ödediğiniz primlerin boşa gittiğini düşünüyor musunuz? Riski kendi başınıza taşımak mümkün değil. Özel sigortalara ödenen primlerin yüksek olduğunu düşünüyorsanız kendi sigorta şirketiniz kurmanız gerekiyor. Yaptığınız işin riskinin taşınabilir olması için sigorta yaptırmak zorundasınız. İş hayatında felaketler beklenmedik anlarda olur. Yüz kez sigorta yaptırırsınız başınıza hiçbir şey gelmez, 1 kez yaptırmazsınız o zaman bir problem çıkar. Hassas düşünmek gerekiyor, ne zaman ne olacağını bilmiyorsunuz. Özel sigortaların prim oranlarının yüksek olduğunu düşünüyor musunuz? Sigorta konusunda fiyat odaklı değil, hizmet odaklı düşünmek gerekir. Poliçelerin daha açık olması ve müşteriye daha detaylı ve basit bilgilerin verilmesi gerekiyor. Bu sigorta alıcılarının, sigorta şirketlerine daha fazla güvenmesini sağlar. İş adamlarına ve KOBİ'lere özel sigortaların önemi hakkında ne öneriyorsunuz? İş hayatında duygusal ve pozitif düşünen bir toplumuz. Öngöremediğimiz her türlü riski sigortalayabiliriz. Bu risklerin içinde kasanızda bulundurduğunuz para bile olabilir. İş hayatında sık seyahat ediyorsanız, seyahat esnasında karşılaşabileceğiniz bir takım problemler olur. Hayatta neyin nerede olacağını bilemiyorsunuz. Tatil yörelerinde bir turist hastalandığında ambulans uçak geldiğine şahit olabilirsiniz. Bu o kişinin çok zengin olduğunu göstermiyor. Sadece kişi tatile çıkarken yaptırdığı 40 euroluk bir poliçeyle kendisi için önlem alıyor. Sigorta şirketlerine vermek istediğiniz bir mesaj var mı? Sigorta şirketlerinin ürünlerini biraz daha iyi anlatması gerekiyor. Sigorta dendiğinde insanlar kafalarındaki tek bir düşünceyle, bütün sigorta sektörünü genelleyebiliyorlar. Aslında sigortacıların, sigortanın hayatı kolaylaştıran ve tehlike anında çözüm ortağı olduğunu daha iyi anlatmaları gerekiyor. Farklı bir şekilde ayrıntıları insanlara göstermeleri gerekiyor. Sadece keskin bir rekabetle daha iyi fiyat vermek, işi çok iyi yapmak anlamına gelmez. Sigortada, riskiniz doğrultusunda alacağınız hizmet ve bu hizmeti ne şekilde alacağınız önemlidir. Rekabetin fiyat odaklı değil de hizmet odaklı olması gerekiyor. Aracımız soyuldu 80 bin TL zarar ettik Hayatta birçok şeyi yaşayarak öğreniyoruz. Birkaç ay önce başımıza ürün sevkiyatında bir hırsızlık olayı geldi. Ürün sevk aracımız, içinde ürünlerle yola çıkıyor. Arabayı kullanan arkadaşımıza yolda bir yakının hasta diye haber geliyor. Bu arkadaşımız haber üzerine yakınını hastaneye götürmek üzere evine gidiyor, sevkiyat aracını da evinin önüne park ediyor. Gece park halindeki aracımızın içinde ürünlerimiz çalınıyor. Biz poliçemizin bu olayı karşılayacağını düşünüyorduk. Ürünlerimizle ilgili sigorta poliçemizde her türlü risk teminat altında olarak biliyoruz. Ancak arabayı kullanan kişinin park yapılmaması gereken bir yerde park yapması durumunda, ürünler çalınırsa poliçemiz bunu kapsamıyormuş. Zararımız 70-80 bin TL oldu. Sigortamızdaki bu detayı ancak yaşayarak öğrendik.