'Bana bir şey olmaz' demeyin, sigortanızı yaptırın
Tarih: 25 Mart 2010 - 01:54
Para Dergisi ile her ay okurlara ulaşan sigortalı yaşam ve emeklilik dergisi Şemsiye, bilinçli bir sigorta tüketicisi olan Metin Uca'ya özel sigortaları sordu:
TV kanallarında program yaparak evlerimize konuk olan Metin Uca, Bana bir şey olmaz ağabey, bindik bir alamete gidiyoruz kıyamete demeyin sigortanızı yaptırın
Mühendislik ve tiyatro eğitimi almasına rağmen, basına yönelen ve bir çok TV kanalında da program yaparak evlerimize konuk olan Metin Uca, bilinçli bir sigortalı olması ile dikkat çekiyor. Sigortacılık sektörünün önündeki en büyük engelin Kervan yolda düzülür, bana bir şey olmaz ağabey, bindik bir alamete gidiyoruz kıyamete anlayışının hakim olduğunu söyleyen Metin Uca, kadercilik anlayışından kurtulunması tavsiyesini veriyor.
Gülseli ÖZDEMİR
Sigorta poliçemi imzalamadan önce detaylı bir şekilde okurum ve hemen imza atmam. Sigorta tüketicisi ve her yıl sigortaya büyük paralar harcayan biri olarak ben yeni ürün peşinde değil, daha kaliteli bir ürünün ve bana sorun çıkarmayacak ürünün peşindeyim diyen Metin Uca ŞEMSİYEnin sorularını yanıtladı.
Özel sigortalara bakış açınız nedir?
Saklayacak değerli bir şeyim olmadığı için hiç kasam olmadı. Ama hayatıma dair kullandığım değerli şeyleri güvence altına almayı her zaman isterim. Ülkemizde sigorta bilincinin tam oturmadığı kanısındayım. Sigortacılık sektörünün önündeki en büyük engel Kervan yolda düzülür, bana bir şey olmaz ağabey, bindik bir alamete gidiyoruz kıyamete mantığının temel yaşam felsefesine dönüştüğü bir ülkede yaşıyor olmamız. Bir de üzerine kadercilik anlayışımız ekleniyor... Özel sigortalarla ilgili yaşanan hayal kırıklıkları ve hayatı sürdürmenin çok pahalı olması nedeniyle sadece belli bir kesimin kendini teminat altına almak için sigortayı kullanması söz konusu olabiliyor. Ancak bir değişim söz konusu ve bu değişimle özellikle kentli ve hızla kentleşen bölgelerde özel sigortalar hayatın zorunluluğu olmaya başladı. Dünyanın birçok ülkesine baktığımızda devletlerin koruyucu ve kollayıcı bir yapısı vardır, bu yapının bizim ülkemizde de olması gerektiğine inanıyorum. En azından bir destek olması gerekiyor. İstanbulda yaşayan dört kişilik bir aileyi düşünelim. Bu aile karıkoca çalışıyor, iki çocukları var ve aylık 6-7 bin TL civarında para kazanıyor.
Bu aile taksitle de olsa nasıl bütün aileyi kapsayan bir sağlık sigortası yaptırabilir?
Sağlık sigortaları ayakta tedavileri kapsadığı zaman fiyatlar çok yükseliyor. İnsanların gelir düzeyi ve özel sigorta fiyatlarının yüksek olması nedeniyle sigorta tüketimi nüfusun küçük bir kısmıyla sınırlı kalıyor.
Özel sigortalarınıza yıllık ne kadar bütçe ayırıyorsunuz?
Yıllık ortalama 13-14 bin TL civarında bir sigorta harcamam var. Hayata karşı temkinli durabilmenin bedeli bu. Konut sigortalarında TEB, sağlık sigortalarında Anadolu Hayat, kaskoda Axa Sigorta ile çalışıyorum ve bir dönem BESte Yapı Kredi Emeklilik ile çalıştım. Sigorta şirketi bana sorun çıkarmadığı sürece ben sigorta şirketimi değiştirmek istemem.
Sigorta ürünlerini satın alırken nelere dikkat edersiniz?
Sigorta poliçemi imzalamadan önce detaylı bir şekilde okurum ve hemen imza atmam. Çok takıldığım bir nokta olursa avukatlarıma danışırım. Hakkımı sonuna kadar arayan birisiyim ve bilinçli tüketiciyim. Bir sigorta tüketicisi olarak sigortacıların beni tüketmesine izin vermem. Bana bu saaten sonra yeni bir ürün satmak kolay değil. Sigorta tüketicisi ve her yıl sigortaya büyük paralar harcayan biri olarak ben yeni ürün peşinde değil, daha kaliteli bir ürünün ve bana sorun çıkarmayacak ürünün peşindeyim.
BESe bakış açınız nedir?
Hayata serüven gibi yaklaşmama karşın, kendimi güvende hissetmek adına yaşamımın her alanında özel sigortam var. Ben aracına sadece kasko yaptırıp da unutanlardan değilim. Bireysel Emeklilikin ülkemizde başladığı yıllarda Yapı Kredi Emeklilikin kendi elemanlarına yönelik yaptığı eğitim çalışmalarında, ben de tanıtım için eğitici küçük çalışmalar hazırladım. Eğitim sürecinde bütün Türkiyeyi Yapı Kredi Emeklilik ile birlikte dolaştım. Bu çalışmalarımdan dolayı BESe inanıp da yaptırmamak gibi bir şey söz konusu olamazdı. Benim risk anlayışımın çok sınırlı olmasına karşın, BESte yapılan fon yönetimlerinde paramın yeterince değerlenmediğini gördüm ve bu da beni üzdü. BESte yaşadığım bu şey kurumların suçu değildi, aslında benim risk üstlenmememle alakalı bir durumdu. Başka bir yatırım aracında paramı değerlendirmek için BESten 10 yıl dolmadan çıkmak istedim. Ancak ayrılmak istediğimde, birikimlerimin tamamından kestikleri yüzde 15lik stopaj, BESin bana kazandırmadığını alması gibi geldi ve bunun bir dezavantaj olduğunu düşündürttü. Emeklilik sigortalarına güveniyorum ve inanıyorum ancak emeklilik anlayışım daha farklı olduğu için artık kullanmıyorum.
Sağlık sigortasınız var mı?
Türkiyede sigortacılık denince aklıma ilk gelen ve en güvenerek kullandığım sigortacılık ürünü sağlık sigortası. Sağlık sigortasının gerekli olduğuna inanıyorum. Sağlık sigortasının benim için önemli olmasındaki sebepler; Sosyal Güvenlik Sisteminin giderek tıkanması noktasında alternatif oluşturması, tanrı korusun olası bir geri dönüşümsüz hastalık durumunda beş yıl geçtikten sonra yenileme garantisi almak gibi... Son derece sağlıklı olarak 10 yıldır sağlık sigortamı sürdürüyorum ve bunu boşa gitmiş bir para olarak görmüyorum.
DASK hakkında ne düşünüyorsunuz?
Sigortayı yaptırdım diyerek iş bitmiyor. Bu nedenle çok titizleniyorum. İstanbuldaki konutum için yaptırdığım sigortada deprem teminatı da bulunuyor. DASKın karşılayacağı sınırlar belli olduğu için poliçeme deprem teminatı ekledim. Büyük bir bölümü deprem kuşağında yer alan bir ülkede insanlar neden depreme karşı sigorta yaptırmazlar anlamıyorum.
Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/bana-bir-sey-olmaz-demeyin-sigortanizi/271679