Dün akşam Vakıfbank’ın aldığı sendikasyon kredisinin basın toplantısı vardı. Bilindiği gibi bu tür toplantılar basın mensupları için rutindir. Bu akşam Akbank’ın, önümüzdeki günlerde de başka bankaların sendikasyon kredisi yenileme toplantısının olacağı kesin. Çünkü bankaların bu yıl 7 milyar dolara yakın sendikasyon ödemesi bulunuyor. Faizler, yani maliyetler düştüğü için bu kredilerin tamamına yakınının da bu yıl yenilenmesi bekleniyor. Vakıfbank’ın dün yapılan toplantısının önemi ise alınan krediden çok Vakıfbank’ın yeni genel müdürünün ilk kez basın karşısına çıkmasıydı. Böyle olunca toplantıya basın mensuplarının katılımı da yüksek oldu. Ancak bu kadar yüksek katılımı Vakıfbank yönetiminin ne kadar iyi kullandığı tartışılır. İş Bankası Balmumcu Şubesi Müdürü iken Vakıfbank Genel Müdürü olarak atanan Süleyman Kalkan gazetecilerin sorularına ‘evet, hayır, olabilir, artabilir’ gibi çok kısa yanıtlar verince basın mensupları soru sormaktan vazgeçti. Dolayısıyla 2 saat olarak planlanan toplantı yarım saatte bitti. Bu kez gazeteciler yeni genel müdür ile hem tanışmak hem de toplantı sırasında yanıt alamadıkları soruları bu kez birebir görüşerek sormayı denedi. Genel Müdür Kalkan sorulara cevap vermeyeceğini söylemesi üzerine, işi iletişimi sağlamak olan halkla ilişkiler şirketinin yöneticileri devreye girerek, genel müdürü gazetecilerin arasından uzaklaştırdı. Böylece gazetecilerin bu hamlesi de boşa çıkmış oldu. Yaşananlar bununla da sınırlı kalmadı. Vakıfbank yönetimi toplantı sonrasında yabancı banka temsilcilerine kokteyl verdi. Gazetecilerin kokteyle katılmalarını da izin verilmedi. Bu durum ise toplantıya katılan gazeteciler arasında büyük bir şaşkınlık yarattı. Yaşananları ‘skandal’ olarak niteleyen gazeteciler kendi aralarında olayı nasıl protesto edeceklerini konuşmaya başladılar. Bu konuşmaların sonu nereye varır bilinmez ama bu toplantı bir çoğu 20 yıllık deneyime sahip, 20'ye yakın gazetecinin hafızasına kazındı. Bu yaşananlar yeni genel müdür Süleyman Kalkan’ın tasarrufumuydu, yoksa bankanın yeni iletişim politikalarının bir sonucumuydu bilmiyoruz ama daha önce böyle bir basın toplantısının bir örneği olmadığını söyleyebiliriz. Toplantıda izlenen yöntem eğer Kalkan’ın tasarrufu ise daha önce mensubu olduğu bankanın benzeri basın toplantılarında nasıl bir yol izlediğine, ya da Vakıfbank’ın daha önceki basın toplantılarına bakmasını öneririz. Yok eğer iletişim politikalarını belirleyen yetkili ve danışmanlarının önerisiyle bu yol seçilmişse hem Kalkan’ın hem de sözkonusu yetkililerin bu politikalarını gözden geçirmelerinde fayda var. Bizden söylemesi…