Konut kredilerinde yeni dönem
Tarih: 18 Mart 2010 - 19:02
Avrupa, krizin tetikleyicisi sayılan mortgage kredilerini evin değerine göre değil, kişinin kazancına göre vermeyi planlıyor. Gelişmenin Türkiyeyi de etkilemesi bekleniyor
KADİFE ŞAHİN-MİLLİYET
Amerika ve Avrupa Birliği (AB), alt üst olan uluslararası bankacılık ve finans sistemini yeniden ayakları üstünde doğrultmak için kapitalist düzenin kurallarını çiğneyen kararları gündeme getiriyor.
Geçen hafta Brükselde yapılan Avrupa Mortgage Federasyonunun (European Mortgage Federation - EMF) üzerinde çalıştığı kararlar bu radikal gelişmelere örnek gösterilecek nitelikte.
Avrupa Mortgage Federasyonunun yaptığı son toplantıya katılan Türkiye İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Aykut Demiray, Avrupanın konut kredilerine getireceği yeni kuralların mortgage sistemini sil baştan düzenleyeceği bilgisini verdi.
Demiray, ABDde finansal sistemi çökerterek global krize yol açan konut kredilerinin gayrimenkulün değerine göre değil, kişilerin gelirlerine göre verilmesinin düşünüldüğünü söyledi.
Aykut Demiray, Bugüne kadar Avrupada bankalar ev kredilerini gayrimenkulün değeri ile orantılandırılıyordu. Kimi ülkelerde evin değerinin yüzde 100ü, kimi ülkelerde de vergi ve komisyonlarla yüzde 120 oranında kredi kullandırılıyordu. ABDde de benzer şekilde. Bizde ise konutun değerinin yüzde 70 - 75i oranında kredi veriliyor.
Şimdi Avrupada konuşulan mortgage kredisinin gayrimenkulü alacak olan kişinin gelirine, borç - kazanç durumuna göre verilmesinin zorunlu hale getirilmesi dedi. Gelişmelerden Türkiyenin de yeni düzenlemelerle etkilenmesi bekleniyor.
Ticari konut kredisi sınırlanacak
EMFnin bu ayrımı çok net bir hale getirmeyi planladığını belirten Demiray, Federasyonun mortgage kredileri değer gösterilerek piyasaya çıkarılan ve sermaye piyasalarında işlem gören menkul kıymetlerin yasaklanmasının da tartışıldığını iletti.
Bankaların verecekleri gayrimenkul kredilerinde ticari gayrimenkul ile oturulacak gayrimenkulün kriterlerinin birbirinden çok farklı şartlara bağlanacağını belirten İş Bankası Genel
Müdür Yardımcısı Aykut Demiray, ticari konut kredilerinin zararının toplam
kredi tutarlarını aşmaması yönünde oranlar getirileceğini de belirtti.
Demiray gelecek düzenlemeleri şöyle özetledi:
Bankaların sermaye kullanım şartları, likidite düzenleme kuralları, kredilendirme esasları çok sıkı şekilde yeniden belirleniyor. Yapmak istedikleri sorumlu kredilendirme diye bir anlayışı tüm sistemde hakim kılmak. Daha
şeffaf bir bankacılık sistemi, daha fazla sermaye yapısı ve daha az finansal inovasyon ve kredilendirmede de
tedbirli bir yaklaşım isteniyor.
BDDK Basel için düğmeye bastı
Amerika ve Avrupa yıkılan uluslararası bankacılık sistemini yeni kural ve tedbirlerle düzeltmeye çalışırken Türkiyede de BDDK (Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu) daha önce ertelediği Basel kuralları için düğmeye bastı. Sektörde tartışmaya açılacak 7 - 8 düzenlemeyle bankaların sermaye rasyoları, likiditeleri, sorunlu kredi karşılıkları, risk yönetim kuralları yeniden belirlenecek.
BDDK, Türkiyenin de üyesi olduğu G20 ülkelerinin uymak zorunda kalacağı Finansal İstikrar Kurumunun alacağı kararların ve global krizle birlikte rafa kaldırılan Basel IInin son hali olan Basel IIIün getireceği yeni tedbirlerin Türkiyede uygulanması için yasal düzenleme getirecek.
BDDKnın Merkez Bankasıyla birlikte yakından izlediği G20 tedbirleri ve Basel III kurallarıyla, Türkiye bankacılık sektöründe sermaye yeterlilik rasyosundan bankaların kredilere ayırdıkları karşılıkların kriterlerine, lidite rasyosundan risk yönetimi kurallarına kadar pek çok alan yeniden belirlenecek.
AB dinamik rasyo getiriyor
AB, ortak kural getirmek istediği sermaye yeterlilik rasyolarında krize göre oranlar belirlemek istiyor. Dinamik rasyo denilen tedbirlere göre minimum yüzde 8 olan bankaların sermaye yeterlilik rasyoları yüzde 12, hatta daha da fazla olabilecek. Birlik, rahat dönemlerinde bankalardan yüksek oranda sermaye yeterlilik rasyosu tutturmlarını şart koşarak yeni krizlerde büyük sıkıntı yaşanmasının önlenmesini istiyor. Krizlerin ağır dönemlerinde ise bankalardan daha düşük sermaye rasyoları istenecek.
Türkiyede ise sermaye yeterlilik rasyosu yüzde12 olarak uygulanıyor.
Kredi kriterleri değişiyor
AB Finansal İstikrar Kurumu ve Basel III kapsamında bir yıl içinde gündeme gelmesi beklenen alanlardan biri dedinamik provizyon kuralları olarak ifade edilen tedbirlerden oluşuyor. AB, kredi kurallarını bankaların sermaye - borç yapıları ve aktiflerine göre belirleyecek.
Şu anda bankaların sorunlu kredi olarak kabul etmediği kredilerin vade tanımlarının kısalması söz konusu. Bankalar ellerindeki tüm kredileri sorunlu kredi olarak değerlendirecek ve karşılık ayıracaklar. Karşılıklar üç ay gibi belli periyotlarla güncelleştirilecek.
Fransa, Baseli ağır buluyor
Fransa Ekonomi Bakanı Christine Lagarde, Basel tasarısı olarak bilinen ve bankaların sermaye rezervlerinin artırılmasını öngören yeni düzenlemelerin, kredilerde tıkanmaya neden olarak ekonomik büyümeyi baskılayabileceğini söyledi.
Lagarde Fransız Les Echos gazetesinde dün yer alan söyleşisinde, Böyle bir krizin tekrarlanmasının önüne geçmek isteyen Basel Komitesi yöneticilerini anlıyorum; ancak likidite ve sermaye ile ilgili önerileri çok ağır ve ikisi bir arada ele alındığında ekonominin finansmanını ciddi biçimde tehdit eden bir risk söz konusu dedi.
Fransanın Avrupa Birliğindeki diğer ortaklarının da Basel Komitesinin öngördüğü düzenlemelerin çok kısıtlayıcı olduğu yönünde kaygıları olduğunu belirten Lagarde, düzenlemelerin Hazirana kadar revize edilerek bir AB yönergesi olarak benimseneceğini umduğunu söyledi.
PARİS Reuters
Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/konut-kredilerinde-yeni-donem/271157