İspanya hükümeti ve merkez bankasının, ülkede altı çeyrek üst üste yaşanan ekonomik daralma ve yüzde 20'lere varan işsizlik oranına rağmen gerekli önlemleri almaması büyük soru işareti yaratmıştı. Financial Times'ta yer alan bir köşe yazısında, hükümetin yaşanan krizi ilk başta yanlış değerlendirdiği ve kısa dönemli önlemlerle bu durumdan çıkabileceğine inandığı belirtildi. FT, hükümetin yapısal ekonomik reformlara ihtiyacı olduğunu ancak son dönemde kabul ettiğine de işaret etti. Akdeniz'in turizm cennetinde, kamu borcunun gayri safi yurtiçi hasılaya (GSYİH) oranının çok yüksek olmaması şimdilik yatırımcıları fazla endişelendirmiyor. Yatırımcılar, Madrid hükümetinin gelecek birkaç yılda borç yükümlülüklerini karşılayabileceği inansa da, önlemler konusunda geç kalınması sosyal düzenin bu şekilde daha uzun süre devam etmesini de zorlaştırıyor. KRİZDEN ÇOK ETKİLENDİ İspanya, yaşanan küresel krizden en çok etkilenen ülkelerden biri oldu. Ülkede son 10 yılda üretimde artış yaşamamasına rağmen, kişi başına düşen gayri safi yurtiçi gelir hızlı şekilde artmıştı. Toplam nüfus içindeki çalışan oranının artması ve işsizlikteki azalma bunun başlıca nedeni olmuştu. Daha sonra patlayan konut balonu ise işlerin tersine dönmesine neden oldu. YAPILMASI GEREKENLER FT, ülkenin bundan sonra yapması gerekenleri üç başlıkta topladı ve bunlardan ilkini, sorunlu kredilerdeki artışın piyasa için risk yaratması nedeniyle, finansal sistemin yeniden yapılandırılması olarak gösterdi. İkinci olarak, İspanya’nın borcunu çevirebilmesi için harekete geçmesi gerekiyor. Hükümetin, bu yıl toplamda 200 milyar euroluk finansman sağlaması lazım ancak bunun 100 milyar euroluk kısmını 2010'daki bütçe açığını kapatmak için kullanacak. Köşe yazısında, üçüncü yapısal reformun ise istihdam piyasasında üretkenliği artırmaya odaklı olması gerektiğinin altı çizildi. İŞGÜCÜ KALİTESİ YETERSİZ Ülkede, inşaat ve turizm sektöründeki gelişmeden dolayı genç nüfus okulunu bırakıp bu sektörlerde çalışmaya başlamıştı. Ancak, işverenler kısa dönemli olan bu işler nedeniyle çalışanların gelişimi için eğitim sağlanması konusunda isteksiz davranıyor. Bu da küresel çapta rekabet edebilecek, bilgi yoğunluklu kaliteli işgücünün oluşmasına engel oluyor. FT, hem hükümeti hem de merkez bankasının, mevcut durumun ciddiyetini kavraması konusunda uyarırken, bu reformların gerçekleştirilmemesi durumunda İspanya’nın yıllarca sürecek düşük büyüme ve yüksek işsizlik sorunuyla boğuşacağını belirtti.