Yazdır

Demografik değişim nüfus piramidini tersine çevirdi

Tarih: 22 Aralık 2009 - 10:50

Günümüzün tek ciddi küresel tehdidi mevcut mali kriz değil. Piyasalarda yaşanan karmaşadan bağımsız olarak, küresel nüfus önemli ölçüde çoğalacak ve yaşlanmaya devam edecek. 2050’de dünya nüfusunun dokuz milyara ulaşacağı tahmin ediliyor.

• 2050’de dünya nüfusunun dokuz milyara ulaşması bekleniyor. • Allianz “yaşlanan nüfus” gerçeğini ele alıyor. • Yeni uluslararası demografik eğilimler kendini gösteriyor. • Hayat tecrübesi hiç olmadığı kadar değerli hale geliyor. • Politikacıların, hükümetlerin ve tüm bireylerin uzun vadeli stratejilere odaklanması gerekiyor. Günümüzün tek ciddi küresel tehdidi mevcut mali kriz değil. Piyasalarda yaşanan karmaşadan bağımsız olarak, küresel nüfus önemli ölçüde çoğalacak ve yaşlanmaya devam edecek. 2050’de dünya nüfusunun dokuz milyara ulaşacağı tahmin ediliyor. Dünyanın bazı bölgelerinde doğurganlık oranın yüksek olması, diğer bölgelerdeyse ortalama insan ömrünün sürekli artması bu durumun başlıca nedeni. Dünya üzerindeki toplumların bir bölümü büyük ölçüde yaşlandığından, toplumlar belirgin biçimde değişiyor. Yaşlı nüfus hayatın her alanında giderek daha çok rol oynuyor ve dolayısıyla etkileri de oldukça fazla. Bu güçlüklerin üstesinden gelebilmek için politikacılar, hükümetler ve tüm bireyler akılcı çözümler üretmek zorunda. Allianz’ın yeni demografik dokümanı Geleceğini Şekillendir (Shape your future) önemli sorular aracılığıyla bu olguyu ele alıyor: Yerleşik endüstri toplumlarının sosyal sistemlerini korumalarını sağlayacak etkenler nelerdir? Yaş ortalamasının yükselmesi tüketim malları piyasasında değişikliğe yol açacak mı? Demografik değişimin uluslararası sermaye piyasalarında ne gibi etkileri olacak? Allinanz SE’nin Yönetim Kurulu Başkanı Michael Diekmann, “Demografik değişim ve müşterilerimize karşı sorumluluklarımızın yerine getirilmesi konusu, Allianz’ın temel konulardan biri. Eğitim, iş yeri düzeni, tüketici alışkanlıklarındaki değişiklikler, emeklilik ve hastalık birikimleri ile sermaye piyasası eğilimlerinin hepsi, yaşlanan toplumlarda gelecek planlaması açısından etkili” diye konuşuyor. Tüketim alışkanlıklarında beklenen etki, uzun vadeli stratejiler gerektiriyor Tanınmış uzmanlar, tüketim alışkanlıklarında beklenen etkinin gözlemlenebilmesi için uzun vadeli stratejiler belirlenmesi gerektiğini söylüyor. Viyana’daki Uluslararası Uygulamalı Sistem Analiz Kurumu’nda Dünya Nüfus Programı Müdürü olan ünlü nüfus bilimci Profesör Wolfgang Lutz, “Son istatistiklerimiz dünya çapındaki yaşlanma sürecinin çok hızlı ilerlediğini gösteriyor. Bu nedenle siyasetçiler ve ekonomistler uzun vadeli stratejilere katkıda bulunmalıdır. Aksi takdirde olası gelişmeler hızla yayılacak ve hazırlıksız yakalanacağız” diyor. Yaşlılarla gençlerin yaşam şekli, tüketim alışkanlıkları, talepleri ve yatırım stratejileri son derece farklı. Bu sebeple hayatın her alanında yaşlı insanların görüldüğü bir dünyada, şirketler faaliyetlerini müşterilerine göre ayarlamalı ve yaşa dayalı çözümler üretmeli. Allianz Group Ekonomik Araştırma ve Kurumsal Gelişme’de eğilim araştırmacısı olarak çalışan Profesör Markku Wilenius, “Geleceğin ürünleri, insanlara istedikleri yerden istedikleri zamanda her şeyi başarabilmelerine olanak tanıyacak şekilde tasarlanıyor. Gelecek nesil dizüstü bilgisayarları ve cep telefonlarını görebilmek için kristal küreye ihtiyacınız yok. Daha basit ve aynı zamanda daha kullanıcı dostu olacaklar,” şeklinde konuşuyor. Hayat tecrübesi toplumun öncelikli kaynaklarından biri haline geliyor Şirketler daha yaşlı müşteri veritabanının yanı sıra daha yaşlı iş gücüyle de uğraşacak. Yenilik ve yaş arasındaki ilişki hala belirsizken, özellikle orta yaş sınırının 2050’ye kadar 50’nin üstüne çıkacağı Almanya, Fransa ve Japonya gibi ‘yaşlı ekonomiler’ bu sorunla karşı karşıya. Söz konusu ülkelerdeki iş gücünün çoğunluğunu yaşlı vatandaşlar oluşturacak ve bu da bazı çok ciddi ekonomik yansımalara yol açabilecek. Yaşlı iş gücünün fiziksel kapasitesinin azalması, yeni sorunları tetikleyebilir ancak yine de verimliliğin yaşla birlikte mutlaka gerileyeceği anlamına geliyor. Wilenius, “Yaşlı nüfusun yaşamı boyunca elde ettiği kolektif deneyim, toplum için önemli bir kazançtır ve boşa harcanmamalıdır. Geleceğin piyasalarında başarılı şirketler yaşlı nüfusun bilgi ve deneyimlerinden etkili şekilde faydalanmayı öğrenecekler,” diye konuşuyor. Bu, uygun eğitim ve teşviklerle iş gücüne yatırım yapmanın ne kadar önemli olduğu konusunda farkındalık yaratmak için önemli. Geleceğini Şekillendir, detaylı bilgiler sunarak, küresel demografik değişimlerin sonuçlarıyla birlikte daha iyi anlaşılmasını amaçlıyor.
Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/demografik-degisim-nufus-piramidini-tersine/266183