Ebru Akel bu evde yaşıyor

Aşağı Normandiya’nın sahil şehri Deauville’de Rus ihtişamına sahip bir evdeyiz. Ancak sahipleri Yves Saint Laurent ve Pierre Bergé, tasarımcı ve dekoratörü de dünyaca ünlü Fransız iç mimar Jacques Grangé olunca bu ev şaşırtıcıdan öte, etkileyici ve farklı sıfatlarını da kazanıyor.

EV FOTOĞRAFLARI İÇİN TIKLAYIN

Baş döndüren desenler ve renkler, farklı mobilyalar arasında bir tarafta kuzeyin asaleti ve Rus esintileri öte yanda Fas’ın oryantalizmini dengede tutmayı başaran etkileyici bir mekandayız. Üstelik bu mekan, Deauville’de, deniz kıyısında büyük bir arazinin içindeki evin bahçesine sonradan keyif için kondurulmuş bir kır evi... Egzotik oluşunun nedeni Fransız moda devi Yves Saint Laurent’in uçuk istekleri mi yoksa ortağı ve hayat arkadaşı Pierre Bergé’nin hayallerinin tüm zıtlıklarıyla ortaya dökmesi mi? Bergé, “Yves Saint Laurent ve ben Deauville’deki evimizin bahçesinde, Mayakovski’nin ilham perisi sevgilisi Lili Brik’in ve onun Moskova yakınlarındaki kır evinin anısına, özel bir ev inşa etmek istedik. Bizimki nispeten Fransız stiline göz kırpar nitelikte ancak çılgın detaylarla tasarlandı. Evin planı için yakın arkadaşımız Jacques Grangé’ye, yapımı için yerel zanaatkar M. Poulain’e güvendik” diyor.

Fransa’da inşa edilen Fas stili bir kulübenin vitray camları, alacakaranlıkta bile kır evini renklendirmeye devam ediyor. Vitraylı cam kapılar Baltık Denizi’ni karşısına alan terasa açılıyor. Masanın üzerinde Talachkino’da yapılmış Rustik aksesuvarlar ve eskitilmiş Rus objeler dikkat çekiyor.’ ’ ’ ’ ’ ’ ’ ’ ’ ’ ’ ’ ’ ’ ’ ’ ’ ’ ’ ’ ’ ’ ’ ’ ’ ’ ’ ’ ’ ’ ’ ’ ’ ’ ’ ’ ’ ’ ’ ’ ’ ’ ’ ’ ’ 

Kentin hareketiyle denizin sessizliğinin buluştuğu,
İstanbul’a nazır muhteşem bir manzara, fonda saf beyazın ahşapla flört ettiği renkler, kokulu mumlar ve caz notaları... Koltuğun üzerinde ezber bekleyen replikler, çekmecede sahnenin tozuyla yıllanmış bale pabuçları, akılda koyu bir kahveyle doğan günün uzayan “yapılacaklar” listesi ve bitmeyen kavgadan çalınan sessiz zamanlar... Ebru Akel, Baltalimanı’nda kurduğu -kendi deyimiyle- 360 derecelik dünyasında ağırladı bizi. İlk kez objektiflerin girebildiği bu ev, her köşesinde her detayında sahibini anlatıyor... Ebru Akel yaklaşık iki yıldır bu evde yaşıyor; daireye taşınması, tadilat ve dekorasyon süreci oldukça yoğun yaşanmış: “Tez canlıyımdır ben biraz; bir de hızlı ev yapma konusunda tecrübeli! Yerleşmeden önce elden geçiyor ev; bir listem var, onun üzerinden gidiyorum. Bu dairede duvarlarla, nişlerle ilgili birtakım değişiklikler, banyoda tadilat ve parkeler yapıldı. Hepsi bir anda olsun istediğim için zor oluyor ama oluyor sonunda.” Yemek bölümündeki tablo İsmet Doğan’a ait. Doğan’ın her çalışmasında bir üçüncü göz var. Akel de üçüncü gözün açıklığına, her insanın iyi gözlerle baktığına; herkesin iyi tarafını görmeye, o enerjiye çok inanıyor. Poltrona Frau’nun “Sangirolamo” yemek masası BMS’den. Büfe Rıfat Baltaoğlu’na ait; avize Tuvana Büyükçınar’ın mağazasından.