Bu hafta başında California'nın Demokrat Partili senatörü Nancy Pelosi arkadaşları özel sağlık sigortalarıyla rekabet edecek ücretsiz devlet sigortası planlarını da kapsayan sağlık reformu teklifini açıkladılar. Philipson bu yeni teklifin özel sigortalar eleştirenleri memnun edeceğini ancak rekabeti artırmak ya da maliyetleri kontrol etmek konusunda hiçbir katkısı olmayacağını savundu. Demokratlar sigorta şirketlerini eleştirmeyi ve devlet sigortasının kar peşinde koşmayacağı ve piyasa maliyetlerinden etkilenmeyeceğini dolayısıyla daha verimli olacağını söylemekten hoşlanıyor. Devlet sigortası destekçileri devlet eliyle yönetilen bir başka sigorta mekanizması olan Medicare’in yönetim maliyetleri yüzde 4 civarındayken özel şirketlerinki yaklaşık yüzde 12 civarlarında olmasını iddialarına örnek gösteriyor. Buna karşın Philipson yönetim maliyetlerinin yüksek olmasının yolsuzluğu önlediğini ve poliçelerin bütün poliçe sahipleri için ulaşılabilir olmasını sağladığını hatırlatarak buna rağmen Obama’nın hala özel şirketleri eleştirdiğini ifade etti. REKABET VE İNOVASYON Yazar ayrıca piyasalardaki duruma bakılırsa ateşli tartışmalara ve kötü ününe karşın sağlık kurumlarının son yıllarda özel sigorta piyasasını kontrol altına aldığının altını çizdi. Dahası özel sigorta sistemini eleştirenler pazarlamanın ve karların rekabet ve inovasyonu desteklemekteki rolünü göz ardı ederken Medicare’in olumsuz taraflarını göz ardı ediyor. Kar amaçlı şirketler fiyat, kalite ve müşteri hizmetleri konusunda yarışırken tüketiciler için geniş seçenekler sunuyor. Philipson devlet eliyle sunulan sigorta, kaliteli hizmetten ve inovasyondan ödün vermedikçe maliyetleri ve karlılığı düşürmesinin bir sakınca olmadığını ancak bunun mümkün olmadığını savundu. REKABETTEN TÜKETİCİ KAZANIYOR Yazar sağlık hizmeti piyasalarında rekabete ve karlılığa izin verilirse bunun sektöre ve dolayısıyla tüketicilere olumlu katkı olarak geri döneceğini savundu. Gerçekten de ABD sağlık sektöründe hizmet veren United Healthcare ve WellPoint gibi dev isimler piyasanın büyük bir kısmını kontrol altında tutsa da ülkede bugün toplamda yaklaşık 1300 adet sigorta şirketi var. Bu şirketlerin bazıları kar amacıyla bazıları ise kar amacı gütmeden hizmet veriyor. Philipson rekabet aşırı karlılığa engel olarak kar güden şirketleri de kar gütmeyen şirketler haline getirdiği için şirket politikalarının ne olduğunun önemsiz olduğunu ifade etti.