Yazdır

'Portföylerde kopmalar olacak'

Tarih: 25 Ekim 2009 - 09:33

Zorunlu Deprem Sigortası’na eklenmesi düşünülen teminatların sigorta şirketlerinin sivil yangın sigortaları kapsamında teminat altına alındığını ifade eden Su, “Bu teminatların poliçeye eklenmesi durumunda sigorta şirketlerinin portföylerinde kopmalar yaşanabilir” dedi.

Anadolu Sigorta Genel Müdürü Mustafa Su, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’na eklenen geçici madde 1 ile 14.11.2007 tarihi itibariyle yürürlüğe girmek üzere ilgili kanunda değişikliğe gidildiğini söyledi. Tapu değişimi sürecinde cezai yaptırım uygulaması ve DASK mecburiyeti ile Zorunlu Deprem Sigortasına sahip konut sayısında artış yaşandığını ifade eden Su, “Ancak 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nda 7 Temmuz 2009 tarihi itibariyle yürürlüğe giren yeni düzenlemeler uyarınca kat irtifakından kat mülkiyetine geçişin, idarece resen (kendiliğinden) yapılmasını öngören tasarı TBMM Genel Kurulu’nda kabul edildi” şeklinde konuştu. Buna göre Kasım 2009 sonuna kadar mülkiyete geçmeyenlere uygulanacak 1.000 TL’lik para cezasının kaldırıldığını söyleyen Su, “Ayrıca mülkiyete geçişte, zorunlu deprem sigortası poliçesi dahil “Yapı Kullanım İzin Belgesi” dışında başka belge de aranmayacak. Kanunda getirilen düzenleme değişikliği ile uygulama sonrası DASK poliçelerinin artış oranındaki yükselme eğiliminin tersine döndüğü söylenebilir” dedi. ‘DEVLET AFET KONUTU YAPTIRMAMALI’ Ülkemizde zorunlu deprem sigortası yaptırma oranının düşük olmasında etkili olan nedenler arasında; risklere karşı sigorta yapma alışkanlığının özellikle bazı bölgelerde ve düşük gelirli gruplarda yok denecek kadar az olması, sigorta bilincinin arttırılması yönündeki çabaların istenen seviyede olmaması, yükümlüleri sigorta yapmaya teşvik için tapu dışındaki gerekli denetim mekanizmalarının oluşturulamamasını sayan Su, şunları söyledi: “Ayrıca halkımızda bir afet ile karşılaşıldığında devletin kendilerine yardım edeceği yönünde bir beklenti de bulunuyor. Bu kapsamda DASK’ta sigortalılık oranını arttırmak için getirilebilecek en büyük yaptırımlardan bir tanesi, devletin afet konutu yaptırma geleneğini tamamıyla terk etmesidir. Böylece zorunlu deprem sigortası yaptırma yükümlülüğünü yerine getirmeyenlerin olası bir hasar sonrasında devletin üstleneceği sosyal yardımlar dışında bu tazminattan faydalanma imkanı olamayacak.” Zorunlu deprem sigortası yaptırma oranı ile trafik sigortası yaptırma oranı kıyaslandığında, trafik hasarının gerçekleşme sıklığı yüksek iken, deprem hasarlarının frekansının düşük, etkisinin ise daha büyük çaplı ve katastrofik olduğunu kaydeden Su, “Ayrıca Türkiye’de insanların deprem sonrası yaşanan acıları kolay unuttuğu ve deprem riskinin öneminin geri plana itildiği de söylenebilir” dedi. ‘PRİMLERİN ARTMASI DEZAVANTAJ OLUR’ Meclis Komisyonu’ndaki Afet Sigortaları Kanun Tasarısı ile öncelikle 587 sayılı Kanun hükmünde Kararname ile yürürlülükte olan DASK mevzuatının yasalaştırılmak istendiğini belirten Su, bu tasarı ile mevcut zorunlu deprem sigortasının iyileştirilmesinin yanı sıra deprem dışında kalan afetler ile terörizm ve çevre kirliliği gibi bazı yıkıcı riskler için de belli koşullarda teminat verme olasılığının getirildiğine dikkat çekti. Su, konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “Halen sadece zorunlu deprem sigortası teminatı sunan DASK’ın, seylap, yer kayması, fırtına, çığ, dolu, don vb. doğal afetler için de gerekirse teminat sunabilecek bir yapıya kavuşturulması hedeflenmektedir. Kanun ile getirilecek cezai müeyyideler; tapu işlemleri ile su veya doğalgaz abonman işlemleri esnasında belge ibrazı gibi denetim mekanizmalarından daha etkili olabilir. Zorunlu deprem sigortası ile birlikte sağlanması düşünülen diğer teminatlar mevcut poliçenin primini arttıracağından bu poliçenin pazarlanması açısından bir dezavantaj oluşturacaktır. Eklenmesi düşünülen teminatlar halihazırda sigorta şirketlerinin sivil yangın sigortaları kapsamında teminat altına alınabiliyor. Bu teminatların poliçeye eklenmesi durumunda sigorta şirketlerinin portföylerinde de kopmalar yaşanabilir. Halkımızın gerek doğal afetler, gerekse de karşılaşılabilecek diğer riskler hakkında bilgilendirilerek sigorta ihtiyaçlarının farkına varmalarının sağlanması da sigorta bilincine daha çok katkı sağlayacaktır.” ‘KONUT PAKET POLİÇESİ SATIŞI ARTAR’ DASK poliçe adetlerinin artmasının, kişilerin sigorta ile tanışmasını ve sigorta yaptırma alışkanlığı edinmesini sağlayabileceğine değinen Su, şöyle devam etti: “Ayrıca zorunlu deprem sigortası ile tam bir korunma altında olmadığını bilen sigortalı, artan sigorta bedeli için ihtiyari deprem sigortası yaptırmaya da yönelebilir. Bu da Konut Paket Poliçesi satışını arttırıcı bir etki yapacaktır. Bu durum Konut Paket Poliçesini tanıtmak için sigorta şirketleri açısından iyi bir fırsat olabilecektir. Doğru bilgilendirme ve pazarlama stratejisiyle konut paket poliçesi satışları üzerinde pozitif bir etki yaratacaktır.” Sigortacı GAzetesi
Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/portfoylerde-kopmalar-olacak/263464